Destek alamayan tiyatrocular kendilerine bir açıklama yapılmamasından şikayetçiydi. Kriterlerin ne olduğuna dair soru işaretleri söz konusuydu.
Öte yandan desteği veren komisyon üyesi Ali Poyrazoğlu’nun tiyatrosunun en yüksek payı alan tiyatroların arasında olması da tartışmaları şiddetlendirdi. Tartışmaya son noktayı konuyla ilgili olarak Milliyet gazetesine konuşan Ali Poyrazoğlu koydu.
Özel tiyatrolara verilen devlet desteği konusundaki tartışmaların odağında siz yer alıyorsunuz. Özellikle de kurulu etkilediğiniz konuşuluyor...
Ben zaten şaşırmıştım bu yıl Mahir Günşiray nerde, benim hakkımda yalanlar uydurmadı diye. Tiyatro konusundaki 40 yıllık deneyimimden dolayı danışılmak için çağrılıyorum kurula. Ayrıca Tiyatro Yapımcıları Derneği’nin başkanıyım. Tiyatromun dosyası konuşulurken de dışarı çıkıyorum.
Bu kurulda benim bir oyum var, işin kaderini değiştiremem. Kimsenin kimseyi etkileyeceği bir komisyon değil orası. Oybirliğiyle alınıyor kararlar. Daha önceki yıllarda da başka özel tiyatro yöneticileri gitti bu komisyona.
Destek verirken şahsi kriteriniz nedir? Dağıtılan para tiyatroların parası. Onlara ait bir parayı DT’de ya da ödenekli tiyatrolarda kendini sağlama almış sonra da arada bir tiyatro yapan devlet memurlarının özel tiyatrolarına değil, daha çok risk alan, gelecek için hiçbir garantisi olmayan tiyatroculara dağıtmayı düşünenlerdenim.
Tiyatrolar neden destek alamadıklarını bilmediklerinden şikayet ediyorlar.
Bu durumun benimle ilgisi yok. Destek alamayanların DT çalışanı olduğunu ve komisyonda da DT Genel Müdürü’nün yer aldığını düşünürseniz resmi daha net görebilirsiniz.
Ödenekli tiyatroda çalışan bir tiyatrocu, özel tiyatrosu için devlet desteği almamalı mı?
Bu ahlaki bir sorun. Ödenekli tiyatroda çalışacaksın, TV dizilerinde koşturacaksın, bir de özel tiyatro açacaksın. Bütün bunlar yetmeyecek devlet desteği isteyeceksin. Kabul görmediği zaman da komisyondaki sanatçıya çirkef atacaksın. Ben onların tiyatrosuna karşı değilim ama bunu nasıl kontrol edeceğiz? Ödenekli tiyatroda çalıştığı halde canı sıkılıp tiyatro kuran herkes kurula dosya mı gönderecek?
Neden bütün eleştiriler size yöneliyor?
Çünkü öbür türlü basına geçemez. Bana karşı özel bir kini var Mahir Günşiray’ın. Mahir, omurgasız bir adam, her şeyi söyleyebiliyor. Bana diyor ki en çok parayı alıyor. Başka tiyatrolar da aldı bu parayı. Anlamadığım şey Işıl Kasapoğlu’nun ağzından çıkanlar. Semaver Kumpanya’nın patronu, aynı zamanda DT’de çalışıyor. Akbank Tiyatrosu’nu, Akbank’ın, İş Bankası’nın ve İzmir’de iki büyük kuruluşun çocuk tiyatrosunu yönetiyor. Bu deli saçmasının ortasında kırk yıllık dostum Gülriz Sururi’nin ne işi olduğunu da anlayabilmiş değilim. Nedenini araştırdım. Devlet desteği aldığı “Ayşe Opereti”, 25 oyunu tamamlamamış. Parayı geri vermesini istiyormuş bakanlık.
Bakanlık takip ediyor
Destek verildiğinde böyle birtakım şartlar söz konusu mu?
Evet. Mesela 25 oyun oynayacaksın, oyuncuların vergisini, stopajını yatıracaksın, aldığın para kadar harcadığını belgeleyeceksin. Günşiray aldığım parayı cebime attığımı iddia etmiş. Kimse böyle bir şey yapamaz. Bakanlık çatır çatır belgeleri istiyor. Ciddi bir biçimde verdiği paranın takipçisi.
O kurula girerek bir risk almış olmuyor musunuz?
Kurula girsem de girmesem de benim ayarımda tiyatroların aldığı para bana veriliyor zaten. Üstelik bana iki kere, kurul para vermedi. Ben çıkıp kimseyi suçlamadım. ,
Sizin tiyatronuzun İş Bankası’ndan destek aldığı hatta oyuncularınızın maaşlarının da oradan ödendiği konuşuluyor.
İş Bankası, Kenter Tiyatrosu’na da, Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği çocuk tiyatrosuna da sponsorluk yapıyorlar. İyi ki yapıyorlar. Başka kuruluşlara da örnek oluyorlar. Benim İş Sanat’la ilişkim şu. Açıklamak zorunda değilim aslında: Prodüksiyonuma katkıda bulunurlar, belirli sayıda gösteri satın alırlar. Ben sadece İş Sanat’ta oynamıyorum öte yandan.
Sizin tiyatronuz neden en yüksek miktarı alan tiyatrolardan biri oldu?
Türkiye’de birtakım tiyatrolar o arkadaşlar kabul etse de etmese de A grubu tiyatrolardır. Benim tiyatrom da A grubu tiyatroların önde gelenlerinden. 35 yıldır hiç perdesini kapatmamış, oyuncu yetiştiren, geniş seyirci kitlelerini çok iyi projelerle buluşturan, sürekli yurtiçi ve yurtdışı turnesi yapan Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nu yönetiyorum ben. Son yıllarda oynadığımız, bütün ödülleri toplayan “Kobay”, “Ödünç Yaşamlar”, “Sağlık Olsun”, “Ben Eskiden Küçüktüm”, “Tak Tak Takıntı”yı izleyen seyircilerimiz bizim nasıl tiyatro yaptığımızı biliyor.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...