Türkiye Tiyatro Buluşması İzmir’de başladı. Ürkmez beldesinde gerçekleşen buluşmaya Ankara, İstanbul, Muğla, Bartın,Mardin, İzmir, Azerbaycan ve Hollanda’dan sanatçılar katılıyor. 9 Ağustos sabahı İzmir Bornova’da buluşan sanatçılar buradan otobüslerle Ürkmez beldesindeki kamp alanına götürüldüler.
Buluşmaya katılan tüm sanatçıları karşılayan Yenikapı Oyuncuları ve yönetmenleri Orçun Masatçı’nın katılımcılara teşekkür konuşmasının ardından açılış konuşmasını İstanbul’dan yönetmen Mehmet Esatoğlu yaptı. Buluşmanın yapıldığı günlerin önemine değinerek konuşmasına başlayan Esatoğlu, 22 Temmuz seçimleri sonrası kimi morali bozulup yaşama ve mücadeleye küsen aydınların aksine yeni bir buluşmayla “dövüşe devam” dediklerini ifade etti. Esatoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki günlerde her alanda olduğu gibi kültür-sanat alanında da ülkemizi zor günler bekliyor. 2002 sonbaharından bu yana iktidarda bulunan AKP hükümeti dış emperyalist güçlerin komutasında ülkenin her türlü kültürel değerinin yağmalanması için aracı oldu. Kültürel alanların yıkılması ve para babalarına uygun mekanların var edilmesi, kültürel kurumların lağvedilmesi ile başlayan girişimler 2007 seçimleriyle kısa bir durgunluk sürecine girmiş görünüyorsa da bu girişimlerin hükümetin kurulması ve cumhurbaşkanının seçimi ile yeniden hızlanacağı ortadadır. Ülkenin dört bir yanında kentlerin kendisiyle özdeşleşmiş tarihi yapıların yok edilerek ticaret merkezine dönüştürülmesinden kamudan pay alan tüm sanat kurumlarının yok edilmesine kadar geniş bir çerçevede gelişecek saldırıların yasası yeni cumhurbaşkanının imzasını beklemektedir. Avrupa Birliği’ne uyum süreci adı altında sermayenin kuklası bir sanat ortamının kurulması hazırlıkları sürmektedir. Kurulacak tabela örgütlerinin onayı olmadan hiç kimsenin sanat üretemeyeceği bir ortamın örgütlenmesi için toplantılar sürüyor.
Biz sanatçılar “Türkiye Tiyatro Buluşması” için toplanırken tüm bu gelişmeleri tartışmalı, önümüzdeki dönem sanat alanına yapılacak saldırılar için örgütlenmeliyiz” Açış konuşmalarının ardından yapılan ilk etkinlikte yazar ve düşünür Temel Demirer “Aşk, Hayat ve Sanat” başlıklı konuşmasını yaptı. 80’ler sonrası değişen dünyanın toplumu, sanatı ve insanı çürümeye mahkum ettiğini söyleyen Demirer elimizdeki tek direnme silahımızın “umut” olduğunu belirtti. Öğleden sonra yapılan bir başka etkinlikte ise Devlet Tiyatrosu sanatçısı oyuncu Turgay Tanülkü cezaevinde tiyatro çalışmalarını anlattı. Yaklaşık 25 yıldır duvarların arkasında yaşamaya mahkum edilmiş insanlarla tiyatro ürettiğini anlatan Tanülkü burada yaşayan insanlara tiyatronun yeniden yaşama sevinci aşıladığını söyledi. Toplumun hatta yakın aile bireylerinin dışladığı bu insanların rol oynarken geçmiş yaşam duruşlarını sorguladıklarını ve değiştiklerini anlatan Tanülkü, tüm tiyatro yönetmenlerini zamanlarının bir kısmını parmaklıkların ardındaki insanlara adamaya çağırdı. Tiyatro etkinliklerinde sahnede Tiyatro Simurg vardı. Topluluğun ilk gösterisi ünlü yazar Aziz Nesin’dendi. Nesin’in bir karagöz oyunundan yola çıkılarak oluşturulan oyun, 22 Temmuz 2007 seçimlerine göndermeler yapıyordu. “Karagözlerin son seçimlerde yıkıp perdeyi viran ettiklerini anlatan” oyunun ardından bir şiir-oyun gösterisi vardı. Bilgesu Ataman ve Şirin Gürbüz Nazım Hikmet’in “Havana Röportajı” adlı şiirinden uyarlanan “Havana” adlı oyunu sundular. Küba halkının ABD’den korkmadan özgürlüğüne kavuştuğunu anlatan oyunun ardından ise bir panel gerçekleşti. “Sahne Seyirci İlişkisi” başlıklı panelde Tiyatroevi’nden “Hamit Demir, Gençoyuncular Sahnesi’nden Selim Kalıç, Bartın Sanat Tiyatrosu’ndan Zafer Gecegörür, Yenikapı Tiyatrosu’ndan Orçun Masatçı ve İstanbul Sahnesi’nden Mehmet Esatoğlu konuşmacı olarak yer aldılar. Seyirci ve sahne arasındaki ilişkiyi genelde ve günümüzde içinde bulunduğu konumu ele alarak tartışan konuşmacılar sahne–izleyici ilişkilerinin gelişip güçlenebilmesi yolunda değişik önerilerde bulundular. Sahnenin kendini yenilemesinin, niteliğinin yükseltilmesi yolunda çalışmaların zorunluluğuna dikkati çeken konuşmacılar toplumun içinde bulunduğu zorlu sorunlar konusunda da sahnenin ve sanatçının risk alarak bu konuları sahneye taşımasının gerekliliğine dikkati çektiler. Günün son etkinliğinde bir tiyatro gösterisi vardı. Özgür Tiyatro, Nazım Hikmet’in “Taranta Babuya Mektuplar” adlı yapıtından uyarladığı “Aşkın Vatanı Yoktur” adlı oyunu Özgür Başkaya’nın yorumu ve sahnelemesiyle sundu. İtalyada Mussolini İktidarı günlerinde bir Habeşli’nin faşizmle tanışmasını ve o gelişen faşizmin sevdiği kadını yok edişini anlatan oyun gerek sahnelenişi gerekse oynanışıyla hak ettiği alkışı aldı. Türkiye Tiyatro Buluşması 12 Ağustos’a dek çeşitli etkinliklerle sürüyor.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...