Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nden ölümünün 46. yılında Nazım Hikmet için açıklama (6/2/2009)
Biz artık şarkı dinlemek değil Şarkı söylemek istiyoruz!
02 Haziran 2009
Basına ve kamuoyuna, Büyük şairimiz Nâzım Hikmet’i vefatının kırk altıncı yılında bir kez daha anıyoruz.
Nâzım, bu toprakların yetiştirdiği en güzel yüzlerden biri, tıpkı Aziz Nesin, Ruhi Su, Yılmaz Güney gibi, tıpkı Behice Boran, Sümeyra Çakır, Sevgi Soysal gibi… Nâzım’ı ve diğerlerini güzel yapan, çalışkanlıkları, inatları, entelektüel gelişkinlikleriydi. Güzelliklerinin ölçütü ise, sadece kendini ayakta tutmakta değil, başkalarını da ayakta tutabildikleri bir üretkenlikte saklıydı. Toplumsal eşitsizliklerden kişisel çıkarları için faydalanmayı tercih etmedi bu güzel insanlar. Tam tersine, bu eşitsizliklerin, yoksulluğun, gericileşmenin, ayrımcılığın, savaş çığırtkanlığının üstüne yürüdüler, böyle güzelleştiler.
Nâzım, işgal altındaki bir şehirde büyüdü ve bağımsızlık peşinde, Anadolu’nun yollarına düştü. Araştırdı, sorguladı; uzaktan laf yetiştirmeyi değil, mücadele etmeyi, mücadelenin içinde yer almayı tercih etti. Bu tercihleri onu şu sonuca taşıdı: “Toplumsal devrim hedefinden yoksun bir bağımsızlık savaşı kurmaca bir savaştır.” Heyecan dolu bir yurtsever olarak bağımsızlık yolunun, eşitlik, özgürlük, kardeşlik zeminini döşemekten geçtiğini gördü. Ve bu noktadan itibaren, tüm hayatını, tüm yaratıcılığını, tüm entelektüel birikimini, tüm heyecanını, ‘insanlığın gençliği’ olarak nitelediği sosyalizm mücadelesine adadı. Kendini adadıkça kendini geliştirmek zorunda hissetti; kendini geliştirdikçe, memleketinin ve tüm insanlığın ulu kurtuluş düşüne daha çok inandı, sevdi ve bağlandı… Nâzım’ın, ekmeğe, kitaba hasret tüm insanlığın şairi olmasını sağlayan işte bu büyük sevdasıydı. Ortadoğu’dan Uzak Doğu’ya, Latin Amerika’dan Kuzey Amerika’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kadar tüm “büyük insanlık” onun bu sevdasına, hasretine ve inadına inandı ve yürekten sevdi Nâzım’ı. Onu düşünmek, güzel şey… Onu düşünmek, ümitli şey… Dünyanın en güzel sesinden, en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey…
Nâzım Hikmet Kültür Merkezi olarak, vefatının kırk altıncı yılında, bu büyük insanla, bu güzel insanla aynı safta olmaktan, aynı mücadelenin içinde olmaktan dolayı duyduğumuz mutluluğu ve kıvancı, tüm Nâzım dostlarıyla paylaşıyoruz. Bu güzel şarkıyı dinlemekle yetinmeyip, memleketimizi ve tüm insanlığı aydınlık geleceğe taşıma mücadelesinde, onunla birlikte, Nâzım’la aynı safta yer alan tüm dostlarımızı da selamlıyoruz.
Büyük insanlığın en güzel şarkısını hep birlikte söylemek dileğiyle… Selam ve teşekkürler sana Nâzım!
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...