Ayşe Nil Şamlıoğlu: Tiyatroya rahat ortam sağlansın ki hesap sorma hakkınız olsun (6/12/2009)
2000'den bu yana altı kez yönetim değişikliği yaşanan İstanbul Şehir Tiyatroları'nın yeni genel sanat yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu, 'Benden önce olup bitenlerin kavgasını taşımak istemiyorum, bu çok net' diyor
İSTANBUL - Şehir Tiyatroları’nın malum, kronikleşmiş bir yönetim sorunu var. Zira 2000 yılından bu yana altı kez genel sanat yönetmeni değiştirdi. Son olarak 29 Mayıs’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı ani bir kararla Orhan Alkaya’nın yerine oyuncu/tiyatro yönetmeni/yazar Ayşe Nil Şamlıoğlu genel sanat yönetmenliğine atandı.
Çiçeği burnunda genel sanat yönetmeni Şamlıoğlu’na ilk olarak Şehir Tiyatroları’ndaki kronikleşmiş yönetim sorununa bakışını soruyoruz? Şehir Tiyatroları bünyesinde olmadığı için yaşananları yakından takip edemediğini vurgulayan Şamlıoğlu’nun cevabı bütün tiyatrocuların isteğiyle aynı oluyor; “Özerk ve kendi yasası olan bir kuruluş olmak durumundadır Şehir Tiyatroları. Bu bir bayrak yarışıdır, devrederiz... Hiç bitiş çizgisini görmeyeceğimiz bir yerdir burası. Ama bu kadar sık devretmesi doğru değil elbette. Kendimi sağlama almak için söylemiyorum, bu kurumu tanımak, kendi sistemini kurmak bir yıl, sistemin harekete geçmesi iki yıl, sağlıklı sonuçlar vermesiyle üç yıl alır. Bunun hiç tartışması olmaz. Bu kadar sık yönetim değişikliği olması doğru değil elbette. Şunu da unutmayalım, tiyatro her zaman temas halindedir siyasi otoriteyle. Çünkü, kullandığım devasa bütçeyi bana veren belediyeyse, hesabını da soracak. Devlet Tiyatroları ya da Şehir Tiyatroları’na rahat çalışma ortamı sağlansın ki sonra bizden hesap sorma hakkınız olsun.”
Bu kadar sık yönetici değiştiren bir kurumun başına geçmekten hiç ürkmediğini belirten Şamlıoğlu, “Tiyatro zorlu bir sanattır. Hayatım boyunca bu mesleği, özel/ödenekli, genç oyuncu/tecrübeli oyuncu, küçük/büyük sahne düşünmeden yaptım” diye konuşuyor.
Aynı görev Şamlıoğlu’na daha önce de teklif edilmiş, ama kabul etmemiş: “Sanatçılar genelde idari görevlere gelmekten kaçarlar. Ben de hep kaçtım, ama bir yerden sonra bu bir zorunluluk haline geliyor. Ben de ikinci kez böyle bir öneriyle karşılaşınca doğru yer ve doğru zaman geldi galiba, belki de yaşım ellinin üzerinde olduğu içindir kabul ettim. Çünkü gençken ‘ben’ demek daha bir keyif verir insana, ama bir yerden sonra ‘biz’ demek gerekir. Şimdi galiba çalışmalıyım, genç kuşaklara sağlıklı sanat üretimleri için ortam sunmalıyım.”
Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin söz verildiği gibi yeni sezona yetişip yetişmeyeceği merak ediyoruz. “Ekimde açılacak... Şantiyeye bir kez gidebildim ve kafalarında sarı kasklı karıncalar gibi çalışan insanlar gördüm orda. Mimarların ifadelerine dayanarak da ekimde açılacağını söyleyebiliriz. Zaten IMF toplantıları yapılacak orda, yetişmesi gerekiyor.”
Tartışmalara neden olan ve kaldırılan ‘Yedi Tepeli Aşk’ın yeniden sahnelenip sahnelenmeyeceğini soruyoruz Şamlıoğlu’na. Repertuvarın henüz belirlemediğini belirtip “Benden önce olup bitenlerin kavgasını taşımak istemiyorum. Bu çok net” diyor.
‘Yönetmen eksiğimiz çok’ Geliyoruz Ayşe Nil Şamlıoğlu’nun Şehir Tiyatroları’nda yapmayı planladıklarına... Türk tiyatrosunun en önemli açığının yönetmen olduğunu vurgulayan Şamlıoğlu, “Bu tiyatro yönetmen yetiştirmelidir. Oyunculuğa veya rejiye yönelen arkadaşlarımızı sağlanacak burslarla yurtdışına eğitime göndereceğim” diyor.
Tiyatronun oyuncu sanatı olduğunu hatırlatan sanatçı, “O kadar değerliler ki oyuncularımız, onların hakkını sonuna kadar savunmak için burdayım, bu konuda da gözümü kırpmam, hiçbir tanesini o oyundan ötekine öylesine savrulurken görmeyeceğim. Bunun için zaten bir kadro alımı yapılmış bu yönetimde, söz verilmiş kadrolar da var bu sorunu bu şekilde çözmeye çalışacağız” diye konuşuyor. Fuaye etkinlikleri düzenleyerek tiyatro salonlarının gün boyunca aktif tutulmasını sağlayacağını belirten Şamlıoğlu, Şehir Tiyatroları’nda yerli oyunlara ağırlık verecelerini, roman uyarlamalara da devam edeceklerini vurguluyor. “Yerli oyun yazımı çok önemli, bu konuda Mehmet Ergen’le temasa geçip yazım atölyeleri açmayı planlıyoruz. Tabii bunlar çocuk oyunları için de geçerli. Çocuk oyunları için de Danimarka çok yol almış durumda. Onlarla temasa geçeceğiz.”
Sezon içinde daha az ama nitelikli oyunlar sahnelemeye çalışacaklarını söyleyen Şamlıoğlu, “40 tane oyun sahnelemiş olmanın bence bir anlamı yok, çünkü çok oyun yapınca nitelik düşüyor” diye konuşuyor.
Okuma tiyatrolarına da ağırlık vermeyi planlayan Şamlıoğlu’na göre de TAL’in da açılması gerekiyor: “Benim öncelikle yapmayı planladığım işlerden biriydi, zaten bunun için bazı adımlar atılmış ve bunu devam ettireceğiz. Çağdaş Gösteri Sanatları adı altında bir oluşum zaten var ve bir güç birliğine gitmeliyiz, el ele vermeliyiz.”
Gelenekseli de unutmayacaklarını, gölge ve kukla tiyatrosu kuracaklarını belirten Şamlıoğlu’nun da en büyük isteği Mushin Ertuhrul sahnesi’nin bitmesi: “Ben de bekliyorum...”
Afife ödüllü yönetmen 1956 İstanbul doğumlu Ayşe Nil Şamlıoğlu, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik bölümündeki öğrenimini yarıda bırakarak Almanya’ya gitti ve dil eğitimi aldı. Türkiye’ye döndükten sonra ODTÜ Mimarlık Fakültesi’ne girdi. İkinci kez eğitimini yarıda bırakarak bir süre Anadolu Ajansı’nda çalışan Şamlıoğlu daha sonra Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. 1982 yılında Devlet Tiyatroları’na girdi. Sinemaya da aktarılan ‘Kaçıkık Diploması’nın yazarı Şamlıoğlu, ‘Ferhunde Hanımlar’ ve ‘Bizim Evin Halleri’ gibi dizilerde ve ‘Sınav’, ‘İnşaat’ gibi filmlerde de rol aldı. Şamlıoğlu
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...