Ferhan Şensoy'dan tiyatroya yapılan baskı ile ilgili harika bir yazı (5/7/2012)
Muhalefetin önde gideniydi Aristofanes. Ülkede kötü giden şeyleri eleştiren oyunlar yazar, çıkar oynardı binlerce kişilik anfi tiyatrolarda. Ön sırada ülkeyi yönetenler oturur, halkla birlikte dikkatle izlerler, bundan ve halkın tepkisinden kendilerine ders çıkarırlar, alkışlarlardı Aristofanes'i.
Aristofanes'i özelleştirmek Antik Yunan'da hiç kimsenin aklına gelmemişti!!
Tiyatro bin yıldır muhaliftir, muhalif kalacaktır, çünkü halkın sesidir. Yöneticilere yanlışlarını anlatmak için var tiyatro.
Abdülhamit döneminde, padişahı anımsatacak sözler yasaklanmıştı. Kendisi Yıldız Sarayı'nda oturduğu için yasak sözcülerinden biri de " Yıldız " dı. Kavuklu Kel Hasan Efendi, bu kelimeyle bir tuluat yapar, biraz da elinde olmayan nedenlerle, tuluat öyle birşeydir, akla gelir, ağızdan kaçar. Ağızdan kaçan bu söz üzerine alkıştan yıkılır tiyatro! Halkın söylemek isteyip de, dile getirmekten korktuğunu söylemiştir komik-i şerif. Gece eve gelince , herhalde sabaha karşı tutuklanırım, diye düşünür Hasan Efendi. Sabah gelen olmaz, ancak o gece sahneye çıkmaz kavuklu. Üç gün bekler evinde, bakar ki tutuklanmaya gelen yok, dördüncü gece çıkar sahneye, izdiham vardır tiyatroda.
" TAYYİP ERDOĞAN TİYATROYA GİTMİYOR "
Abdülhamit'in hiç aklına gelmemiştir Kel Hasan Efendi'yi özelleştirmek ! Demokrat Parti'nin son dönemlerinde, ete fahiş zam geldiğinde; Zaten bu millet Etyemez'de oturuyor ! cümlesini nakşeder İsmail Dümbüllü, oyunun münasip yerinde. Ardı arkası kesilmez alkışın. Dümbüllü'yü özelleştirmek Adnan Menderes'in aklına hiç gelmemiştir.
Eski liderler tiyatro'ya giderlerdi. İnönü, Ecevit, Demirel Özal tiyatroda kendilerini eleştirenleri alkışlamışlardır. Erdal İnönü düzenli bir tiyatro izleyicisiydi. Bizim tiyatromuza muntazaman gelir, gizlice bilet aldırır, arka sıralarda otururdu.
Tayyip Erdoğan tiyatroya gitmiyor. En son ne zaman gitmiş acaba ? Hiç gitmiş mi ? Dünyanın hiçbir yerinde devlet destekli tiyatro olmadığını ileri sürüyor.. Var ! O bilmiyor. Danışmanlar ?
AVRUPA'DAKİ DEVLET TİYATROLARI
Avrupa'nın her ülkesinde, her kentinde Ulusal Tiyatro adıyla devlet tiyatroları vardır. Şehir tiyatroları vardır. Bu tiyatrolar yalnız devletten destek almaz. Kentin belediyesinden ciddi bir yardım alır. Çünkü o kentlerde, otopark, pazar yeri ve benzeri yerlerden belediyenin topladığı para içinde yüzde bilmem kaç olarak tiyatro vergisi bulunur.
Belediye sadece kanalizasyon yapmaz, o kentin kültür ve sanat düzeyini yükseltmekle de yükümlüdür, diye düşünür batıda. Bir havuzda toplanan para, her yıl devlet tiyatrosuna, şehir tiyatrosuna ve o kentteki özel tiyatrolara dağıtılır. Tiyatrolar böyle yaşarlar ve daha iyi oyunlar üretmekle uğraşırlar. Muhtasarı mi ödemesek, yoksa kirayımı, gibi dertleri yoktur.
BAŞBAKANIN ÖZELLEŞTİRMEDEN KASTI
Paris'teki Devlet Tiyatrosu Comedie Française oyuncularına kazançtan pay ödemektedir. 15 yıl önce Japonya'nın ulusal tiyatrosu Kabuki'yi tanıtmak amaçlı geleneksel dünya turnesi için ayırdığı para Türkiye'nin bütçesinin yarısıydı.
Başbakan'nın özelleştirmeden kastı nedir ? Tiyatro şeker fabrıkası değil ki, ihalesine saldırı olsun. Hiçbir iş adamı tiyatro almak istemez. Ülkemizdeki tiyatro para kazanan bir şirket değildir. Sakıp Sabancı Küçük Sahne'ye, İstanbul'u Satıyorum'u izlemeye gelmişti. Perde arası kuliste çay içtik bana şunları sordu;
" Tiyatro kaç kişilik ? Bilet kaç para ? Kaç kişi çalışıyor burada ? Hepsi sigortalı mı ? Kira ne kadar ? Gazete ilanı kaç para ? Yılda kaç ay açık tiyatro ? Yanıtladım soruları. Hıncahınç dolu oynadığımız bir dönem. Kafasında bir hesap yaptı, çayından bir yudum aldı. Yapılmaz bu iş ! dedi.
Direnemeyen özel tiyatro bir gün batar, kapanır.
Devlet ve Şehir tiyatroları, halka tiyatroyu sevdirmek amaçlı, çok ucuz bilet satarak tiyatro alışkanlığını yerleştirmek , özel tiyatroların altından kalkamayacağı oyunları sergilemek için vardır. İstanbul Şehir Tiyatrosu, çağdaş tiyatromuzun babası Muhsin Ertuğrul'un çocuğudur, ona Türk dokunulamaz ! Ona dokunmak Türk Tiyatro Tarihi'ne saygısızlıktır.
Tiyatrodan korkmayınız. Tiyatro hayatın aynası. Aynaya bakmaktan korkuyorsanız, eve dev aynası alınız..
batuhan umut - ( 07/05/2012 )
Ne güzel özetlemiş konuyu usta oyuncu.Zaten erdo kendine ters ve muhalif gelen ne varsa yasaklama ve sindirmeye yöneliyor.yazık çok yazık.47 kez yazık Murat Yapan - ( 08/05/2012 )
Yazı yanlışlıklarla dolu verilen örnekler kişilerden devletin kurumu olarak çalışan tiyatrolardan değil ; Aristofanesi devlet neden kapatsın Ferhan Şensoyu da kapatmıyor zaten .
Avrupada şehirlerdeki devletin mülkü olan tiyatrolar da maaşlı oyuncu,yönetmen istihdam etmiyor gittim gördüm .Şimdi Akp-ye karşıyız diye gerçekten yanlış olan bu uygulamayı bu şekilde devam ettirme isteği nedir anlamış değilim,Ferhan Şensoyda buradan gidiyorsa artık vay halimize .
Doğru veriler kullanarak çözüm önerisi getirmesini beklerdim. mine çevik - ( 08/05/2012 )
budur. yücel kasapoglu - ( 09/05/2012 )
Murat bey fransa da devlet maaşlı çalışan 1000 i aşkın tiyatrocu var ordaki annem bunlardan biri ben bir excange öğrenciydim bir yıl fransada gördüm var bunlar yok demiyelim gidip neyi gördünüz merak ettim ama aynısı ingiltere almanya avusturya ve diğer bir çok ülkede var.Ve her ülke lideri gider kendini eleştiren oyunu izler ve bundan ders çıkarır.Bizde ise susturmaya çalışılıyor ve siz kimsiniz deniyor önemli olan da bu seyirci - ( 29/05/2012 )
Özelleştirilmek burada yanlış yorumlanıyor. Şehir tiyatrolarına maaş vermek yerine özel tiyatrolara salon ve para yardımı yapılsa daha doğru olur diye düşünülüyor. Sorun bunca yıllık tiyatroda yapılacak bu değişikliğin etkisi.....
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...