| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Emekleyerek Mücadele Cihat Faruk Sevindik Çocuktum daha hayatı yeni yeni kavramaya başladığım dönemlerdi .Taklitler ve çevremdeki insanların gülüşleri bana haz verirdi.Benim çocukluğumda kim o sıralar revaçta ise onların taklitleri yapardım. İlkokulda öğrenciler arasında bir yarışma olduğunu, bendeki ışığı; benim o zamanlarda farkına varamadığım içgüdüsel olan yeteneğimi kavrayan hocam beni o yarışmaya soktu.Ne yapacağımı bilmiyordum.O yarışma sayesinde akranlarımdan hatta onların velilerinden bile hayatta bir basamak yüksekte , sahnedeydim… Çıktığım sahneden ödül almadan inmedim,aldığım ödülün ne olduğunu bana olan getirisinin bile farkında değildim. Memur bir babanın çocuğu olarak ve memur çocuklarının yaşadığı zorlukları yaşamaktan olsa gerek’’Büyüyünce ne olacaksın?’’sorusuna verdiğim cevap;’’Futbolcu’’olacağım cevabıydı.Bizim çocukluğumuzda hatta günümüz çocukluğunun en gözde olan mesleği. Memur çocukları hayatlarında bir veya iki kere tayin görmüşlerdir.Tayinler yada başka bir kentten başka bir kentte göç.Çocuklar için çok zor bir adaptasyon dönemi demektir. Bende tayin yaşadım hatta annemin karnındayken bile yaşamışım. Geldiğimiz kent küçük bir kentti.O zamanlar tuhafıma gitmeyen fakat şuan içimin acıdığı o kentin bir eksiği vardı;Tiyatro sahnesi yoktu,bırakın tiyatro sahnesini çok amaçlı kullanılacak bir salon bile yoktu.Buraya geldiğimiz şehirde bir tane kültür merkezi vardı.Ferhan ŞENSOY’un rahmetli babası adına inşa ettirdiği bir kültür merkezi.Şuan ne durumda bilmiyorum. Bu yeni çevremdeki adaptasyon problemini kısa sürede aştım,sınıftaki arkadaşlarımla kaynaştım.O an içimde bir istek uyandı,istek mi yoksa dürtü mü o zamanlar kavrayamazdım. Kaynaştığım arkadaşlarımla bir grup kurdum,ve bize yanlış gelen her şeyi o arkadaşlarımla gözler önüne serdik.Yaptığımız işin sanat olduğunu bilmeden.Hatta yıllarca belirli bir fikir ve düşünce seviyesine gelene kadar biz bu işi sürdürdük.Artık ‘’Büyüyünce ne olacaksın?’’sorusuna yanıtım netti:’’Tiyatrocu olacağım’’.Bu seferde velilerim aç kalırsın demeye başladılar.Neden aç kalacaktım,bunun cevabını hiçbir zaman alamadım. Artık kendime özgü biraz ergence bir düşünce sistemim vardı.Bu sıralar yine göç yani tayin.Seviniyordum taşınacağımız yer İl merkezi idi, sosyal imkanın daha fazla olacağını sanıyordum.Umduğumu bulamadım,birkaç bu işe gönül vermiş insan dışında.Bir belediyenin tiyatro topluluğunun çocuk bölümüne girdim,aldığım eğitim sonucu bir şeylerin farkına vardım derken yarım kaldı. Yaşımda ilerliyordu,çocukluğumda ispatlamıştım diğerlerinden farklı olduğumu gençliğimde de farklıydım.Ya da kendimi öyle hissetmek bana haz veriyordu.Siyasi bir fikrim ve o fikri müdafaam bile olmaya başlamıştı.Tiyatroyu siyasi fikrimle bütünleştirerek oynamaya karar vermiştim.Başarılıda olmuştu.Hayatımda ilk turnemi de o zaman yaşamıştım.Şuan reşitim.Bu ne demektir,benimde şeçme hakkım var,benimde temsilcim var.,Bir zaman sonra anladım tiyatro benim sandığım gibi kolay değilmiş.Sadece oynamak yada düş gücünden bir şeyler üretmek değilmiş.Beni bunun farkına vardıran iki hocamdı.Bir birey gibi tiyatronunda bir doğuşu,gelişimi varmış.Bunların farkına genç yaşımda varmam benim şuan için kendimde gördüğüm övünülecek bir durum.Hiç bir zaman kendime oldum diyemem,çünkü hala emekleme dönemindeyim.Mücadeleye olan inancımı burada oynadığımız sahnemizin yıkılıp,yerine park yapılması perçinlemişti. En büyük emelim bu ülkede diğer hocalarım gibi inanarak bu sanata devam ettirmek,aç kalma olasılığı olsa bile.Sanatı yıllarca hor görmü(en)ş,sanatçıyı ez(en)miş,sanat yapılarını yerle bir eden bir ülkede doğdum ben..Genç yaşımda emekleyerek mücadeledeyim. Uzun bir uykudan kalkıp bir sabah, Silkindim kendime geldim… İnsanlar gördüm sokakta, İzledim,acılarıyla bende iç dünyamda kavruldum. Siftah yapamadan dükkan kapatan esnafı, Parası olmadığı için hasta çocuğunu doktora götüremeyen insanları. Gördüm… Bir diğer yanda onların gerçeklerini.. Yüzümüze vuran bir ayna misali insanlar.. Gördüm.. Ezilen.yaşam alanları yani sahneleri,düşünceleri yıkılan. Yılmadan direnmeye devam eden insanları… Gördüm.. Karar verdim.. İnsanı insana çocukça anlatmaya, Karar verdim… Cihat Faruk SEVİNDİK Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|