Susmayan Nefes Pir Sultan Abdal - Anadolu Meydan Sahnesi
Gılman Kahyaoğlu Peremeci
Susmayan Nefes PİR SULTAN ABDAL oyununu izledim. İnsanların artık Tiyatroyu da gülme eğlenme aracı olarak gördükleri, düşünceden, ilkelerden ve sahip çıkmaktan uzaklaştıkları günümüz gerçeğinde bu oyun; başlı başına bir silkeleniş, bir uyanmaya çağrı gibi geldi bana.
Pir Sultan Abdal 16. yy yaşamış; Osmanlıya kulluk etmeyen, Türkçe dilini yitirmemiş, haktan ve haklıdan yana düşünceleri ile kitleleri çevresinde toplamış bir Ozan. O dönemde bir yandan kargaşalar ve iç çekişmeler sürerken bir yanda üreten emekçi halk türlü vergilerle ezilmekte, yokluk açlıkla mücdele etmektedir. Pir Sultan Abdal insanları sevgi ve birliğe yönlendirir. Asıl adı Haydar olan bu ozan; deyişleri ile, çok iyi çaldığı sazı ile ulaşır kitlelere. Artık halk kendisinden her isteyene para ödemeyeceğinin bilincine varır. Ama bu davranışları Osmanlıya bir baş kaldırı olarak görülür ve Pir sultan Abdal’ın yok edilmesine ferman çıkar. Bu iş için de Sıvaslı, Pir Sultan Abdal dergâhında yetişmiş, bir vesileyle Osmanlı’da Paşalığa yükselmiş Hızır Paşa seçilir. Sonuçta Pir Sultan Abdal doğruluktan, haktan ödün vermeyen tavrı ile idam edilir
Oyunun Yazarı ve Yönetmeni Sayın Aytekin Özen dışa vurumcu tiyatroyu çağrıştıran bir çalışma yapmış. Oyuncular da bu yaklaşıma saygıda kusur etmemişler. Çok sade bir dekorun, döneme uygun kostümlerin ve gölgelendirmeye özen gösteren bir ışık içinde Pir Sultan Abdal büyüyor gelişiyor yürekleri kaplıyor. Güzel sesiyle deyişleri seslendiren ve oyunda Destan ana’yı oynayan Leyla Ünver’in iki perde boyu elinde taşıdığı ve zamanı gelince açacağını söylediği sandığın açılması ve Madımak Oteli yangınında yitirdiklerimiz için kırmızı karanfillerin saçılması ile sonlanan oyun yürek atımlarını bir gümbürtüye dönüştürürüyor. Ney çalan, değişleri seslendiren nefeslere, semah dönen ayaklara, saz çalan parmaklara, tüm emeği geçenlerin emeklerine sağlık. İnsan olabilmek için uyanmak; uyanmak, bir tarihi irdelemek için bu eseri seyretmek gerek.
Ali Cem KARAKAYA - ( 1/5/2009 )
Oyunu bır kac defa ızledım ,her izleyişimde yine ilk izleyişim gibi o tarihsel sureci yaşadım.gerçekten bir konuya taraf da olsanız yada olmasanız kim olursanız olun bu oyunu mutlaka izlemelisiniz. emeklerinin karşılıksız kalmaması dileklerimle, tüm emegi gecenlere teşekürlerimi sunuyorum. gonca - ( 12/16/2008 )
izlediğim en çok alkışlanan oyunlardan biriydi abartısız.. nazan - ( 12/4/2010 )
izlediğim en etkileyici oyundu. hem profesyonellik hem de konuya bu kadar hassas yaklaşıp, çok güzel yansıtması beni çok etkiledi. gerçekten söyleyecek söz bulamıyorum. tarih, alevilik ve profesyonel bir oyun nasıl olurmuş görmek istiyorsanız, buyrun izlemeye........ recep - ( 1/6/2011 )
Ben bir sünlü olarak ailevi arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine gittim. Aleviliğin sünni kesimce ne kadar yanlış bilindiği gösteren tarihte anlatılmayanlara ışık tutan bir oyundu. Alevi sünni kavgasının hala devam ettiği tek taraflı anlayışların benimsenerek karşı tarafa hep önyargılı bakıldığı günümüzde herkesin izlemesi gereken bir oyun. Herkes herkesin iyiliğini isterken, temiz insanların yaşadığı bir ülkede niye birlik olmayalım, niye iftiralara kulak verip birbirimize düşman olalım?
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...