Ezelden beri , yetkililerimiz halkın sağlığını tehdit eden toplu salgınlar karşısında tedbir almak yerine, çareyi olayı inkar etmekte buluyorlar...Sorun inkar edilince çaresi de ihmal edildiğinden basit yaralarımız kangrene dönüşüyor...
Halkın gözünü açacağına gözünü boya...Parola bu!
En son güzide bir şehrimizin insanları, içme suyundan kaptıkları bir virüsten hasta olup yatağa düştüler.
Sağlık bakanlığının yaptığı incelemelerden suyun mikroplu olduğu ortaya çıktı.
Ama bir yetkilimiz, bunu kabul etmeyerek, tuvaletin lavabosundan doldurduğu şebeke suyunu, kameraların karşısına geçerek lıkır lıkır içti! Bir görgü tanığının iddiasına göre de hastanelik oldu. Dört serum yedikten sonra ancak kendine gelebildi..
Görgü tanıkları, bu hastalık, şebeke hattı değiştirilirken patlayan kanalizasyon borularından bulaştı dedi.
Sağlık bakanlığı virüsü tesbit ettik hastalık sudan bulaştı dedi.
Buna karşılık yetkililerimiz ne dediler ?
“ Bunlar sudan bahanelerdir...
“ Bahaneler, mikropların yalanıdır!
“ Suyumuz tertemizdir...İçilesidir!...
“ Bütün millet suyumuza hastadır! “
Onlar suyumuz temiz deyince yetkililere hem oy, hem de kulak veren vatandaşlarımız içmeye devam ettiler...
N’oldu? Onlar karın ağrısından ikiye katlandıkça hastaların sayısı da ikiye katlandı...
Ama yetkili de biliyor ki biraz mikroplandı diye , mikroplu su konusunda her hangi bir tedbir alamaya gerek yoktur.
Çünkü bizim memlekette insan hayatı sudan ucuzdur!
Ayrıca ortada söylendiği gibi çok tehlikeli bir salgın hastalıkta yoktur! Çünkü ortada ölü yoktur!
Önemli bir hastalık olsaydı ortalıkta sembolikte olsa bir iki ölü olurdu! O zaman tedbir almaya da gerek yoktur! Biri ölmeden bizim memlekette tedbir alındığı nerde görülmüştür!
Olay nasıl oluyor?
Vatandaş hastalanıyor.
Yatağa düşüyor...
Üç gün sonra da iyileşip ayağa kalkıyor!
Yani öldürmeyen allah öldürmüyor!
Ayrıca böyle hastalıkların vatandaş kıymetini bilmeli! Bu salgınlar sayesinde vatandaşın vücudu bağışıklık kazanıyor! O dakkadan sonra da benim diyen virüs onu kolay kolay yere yıkamıyor! Vatandaş daha allahtan ne istiyor?
Bilim adamlarının tetkiklerinden ortaya çıkan sonuç, hastalığa sebep olan mikrobun adı norovirüs...
Ama eminim ki, şebeke suyundan içen yetkilimizin içtiği su incelenseydi
Onun içinde de şu virüsler bulunacaktı:
Allahüs,
akılüs,
fikürüs,
versünüs!
Siz ne dersünüz?
SUDAN BİR YAZI ( 2 )
Ben bir şeyi merak ettim:
Çayda radyasyon yoktur diyen bir yetkilimiz, halkı rahatlatmak için, korkulacak bir şeyin olmadığını göstermek uğruna , kameraların önünde çayı içmişti
Bir başka yetkili kuş gribi konusunda halkı rahatlatmak için kameraların karşısında tavuk yedi
Bir başka yetkili su da mikrop yok diye kameraların karşısında bardağı başına dikip lıkır lıkır su içti
Peki diyelim ki, memlekete cinsel yolla bulaşan bir hastalık girdi...Kimse tıngırdamıyor korkudan...
Yetkililer kameraların karşısına geçip halkı rahatlatmak için ne yapacaklar?
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...