İlk kişisel resim sergisini açan Müjdat Gezen’e göre, “resim, oyuncunun kendine dönüklüğüne iyi geliyor”
Müjdat Gezen’in ilk kişisel resim sergisi Kadıköy Bahariye’deki Epsilon Kitabevi’nde açıldı. Kadıköylülerin büyük ilgi gösterdiği sergi yeni olmasına karşın, Gezen’in resme olan ilgisi '60’lı yıllara dayanıyor. O yıllarda bir yandan konservatuvara giden, bir yandan da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin kurslarına devam eden Gezen, tiyatrocu arkadaşlarıyla birlikte resim yapmaya başlıyor. Sanatçının atölye arkadaşları ise Burhan Uygur, Komet, Ayhan Kırdar ve Mehmet Güleryüz... Gezen, söyleşi sırasında bize karakalem tekniğiyle yapmış olduğu tors ve nü çalışmalarını gösteriyor. Sergi açmak için bu kadar uzun süre beklemesinin nedenini sorduğumuzda da şunları söylüyor: “İlk eşim ressamdı. Şimdiki eşim Leyla Hanım da bundan 16 - 17 sene önce resim yapmaya başladı. O da Mimar Sinan Dekor - Kostüm Bölümü mezunu. Onlar sayesinde evin içinde sürekli resim konuşulması, bu konuya iyice merak salmamda etken oldu. Ama ilk kez bu kadar çok resim biriktirdim; bir yıl boyunca 30’a yakın resim yaptım. Sergideki tablolarda mevsimleri işledim. Renk kullanmayı çok seviyorum. Sergiye gelenlerden de iyi eleştiriler aldım. Ressam Sali yaptıklarımı beğendi mesela.” Gezen, sergisindeki yapıtların tümünü akrilik tekniğiyle üretmiş: “Akrilik zordur; çabuk kurur ve nankör boyadır. Ama akriliği yağlıboyadan daha çok seviyorum, çünkü renkleri daha sıcak ve bana özgürlük duygusu veriyor.” Peki ressam olmayı hiç düşünmemiş mi? Yanıtı hayır: “Mesleğimi oyunculuk olarak belirlemiştim, ressam olmak istemedim. Resim beni müthiş şekilde dinlendiren bir hobi. Bütün sanatçı arkadaşlarıma da resim yapmalarını öneriyorum. Çünkü aktör, hep kendine dönük şeyler yapar. Resim öyle değildir; boyalarla sizin aranızda bir zenginliktir. İç dünyanızdaki sıkıntıları dağıtır.” Epsilon Kitabevi’nin hemen bitişiğinde bulunan Müjdat Gezen Tiyatrosu da hummalı bir çalışma içinde. Gezen, bu sezon dördü çocuk oyunu olmak üzere dokuz oyun sahnelediklerini anlatıyor:
Dinçel adına sahne “Şehir Tiyatrosu gibi çalışıyoruz. Ayrıca 47 yıllık arkadaşım Savaş Dinçel için binada bir Savaş Dinçel Sahnesi hazırlıyoruz. Dinçel 1 Nisan’da emekli olacak. Bu tarih aynı zamanda onun doğum günü. Dinçel’in adını taşıyan 80 kişilik oda tiyatrosu da o gün, kendi yazdığı 'Uçurtmanın Kuyruğu’ adlı oyunla açılacak.” 16 yıldır sahne sanatları eğitimi veren Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nden mezun olan öğrenciler de bugün pek çok tiyatro oyununun ve dizinin başrollerinde. Gezen, bu başarıyı “Bunda hem onların şansının hem de bizim emeğimizin katkısı var. Onlara iyi oyuncu olmanın yolunun iyi insan olmaktan geçtiğini anlatmaya çalıştık” diyerek değerlendiriyor. Sergi, 16 Mart’a kadar görülebilir. (0216) 550 74 23
“Asıl amaç Atatürk’ün adını yıkmak!”
Geçtiğimiz günlerde Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yıkılması konusunda verdiği bir demeçte “AKM’yi yıkmaya kalkarlarsa binanın önüne çadır kurarım” dediğini hatırlattığımızda ise şunları söylüyor Gezen: “Bu yıkım konusunda gündeme getirilen gerekçeler, bana asla inandırıcı gelmiyor. AKM’de sahnelenen 'Yarasa’ operetinde konuk sanatçıydım. Orada en az 40-50 defa sahneye çıktım. AKM, Türkiye’nin en modern tiyatro binasıdır. Hiçbir ihtiyacı yoktur. Kaldı ki binanın gerçekten teknik donanıma ihtiyacı varsa yıkılmasına gerek yoktur. AKM’yi yıkmaya çalışanların asıl amacının Atatürk’ün adını yıkmak olduğunu düşünüyorum”.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...