Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Devletin bütçesinden kaynak alan tiyatrolar, sadece kendilerini Ankara, İstanbul'un elit çevrelerine hapsetmeyecekler, sadece sırtlarını devlete dayayıp, Ankara'nın Kızılay'ı, İstanbul'un Taksim'inde 'sahne yok' diye bağırmayacaklar. Sahne arıyorsanız, bütün Türkiye sahnedir" dedi.
2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi sırasında iktidar ile muhalefet arasında opera ve bale tartışması yaşandı.
Sabahki oturumda söz alan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, Türkiye'yi bir 'kültürler mozaiği' olarak tanımlamanın yanlış olacağını savunarak, ''Türkiye'nin kültürel rengi tektir. İngilizler İngilizce konuşur. Fransızlar Fransızca konuşur. Almanlar, Almanca konuşur ama kültürlerden bahsederken, 'Batı, Avrupa kültürü' derler. Bizim kültürümüz tektir. Bu kültürün adı Türk-İslam kültürüdür'' diye konuştu.
CHP Sinop Milletvekili Engin Altay da, hükmetin bir kültür politikası bulunmadığını savunarak, bakan değişikliği ile kültür politikasının değilmemesi gerektiğini söyledi. Engin Altay, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının özelleştirileceği, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 'sırtından atacağı' yönünde duyumlar aldıklarını ileri sürerek, bu kurumların, bir KİT gibi değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Avni Doğan'ın sözlerine cevap veren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye topraklarında var olan bütün değerleri köken farkları gözetmeksizin bütünüyle sahiplenmenin, o çeşitliliği, bir ahenk, ebru güzelliği içinde, yerelden ulusala, ulusaldan uluslararasına taşımanın Türk kültürünün temel politikası olduğunu söyledi. Günay, "Bunu, bazı arkadaşlarımız anlamak istemeseler bile biz ısrarla dile getirmeye, bu görüşleri gerçek kılmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
Ertuğrul Günay, devletin bir dönem koro, tiyatro, senfoni kurduğunu ifade ederek, senfoni, opera, balenin yeteri kadar kitleselleşemediği için bunların devlet tarafından devam ettirilebileceğini kaydetti. Bunun daha güzelini, özel kuruluşların, özel idarelerin, belediyelerin yaptığını dile getiren Günay, şöyle konuştu:
"Bunları, hala devletin taşıması gerekir mi? Özel idareler, belediyeler, sivil toplum örgütleri yapamaz mı? Bunu sorguluyorum. Tiyatroların özelleştirilmesinden söz etmedim. Başka bir şey söyledim: Devletin bütçesinden kaynak alan tiyatrolar, sadece kendilerini Ankara, İstanbul'un elit çevrelerine hapsetmeyecekler, sadece sırtlarını devlete dayayıp, Ankara'nın Kızılay'ı, İstanbul'un Taksim'inde 'sahne yok' diye bağırmayacaklar. Sahne arıyorsanız, bütün Türkiye sahnedir. Göreve başladığımda İstanbul Avrupa yakasında devlet tiyatrolarının sahnesi yoktu. Şimdi Beykoz'da devlet tiyatroları sahne açıyor, 28 Aralık'ta davet ediyorum. Bizim derdimiz, kültürü, sanatı bir elitin hakkı gibi görmemektir, milletin hakkı gibi görmektir.''
(Cihan Haber Ajansı)