| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Peynir ve Yumurta; Kocaeli Şehir Tiyatroları
İhsan Ata




2007 yılının Nisan ayında Bursa Devlet Tiyatrosundan izlediğim ‘Peynirli Yumurta’ uzun bir süredir Kocaeli Şehir Tiyatroları’nda da sahnelenmekte. Gerek metin olarak gerekse sahne dili açısından eğlenceli bir oyun olması nedeniyle birçok tiyatronun repertuarını süslemekte. Ferenc Karinthy ‘nin yazmış olduğu, F. Çiğdem Aydın’ın dilimize çevirdiği bu eser; insanın yalnızlığını konu etmekte. İki kişinin ilişkisi üzerine kurulmuş. Bir kafede çalışan garson kadın ile kapanmak üzere kafeye gelen müşteri arasında gelişen ilginç bir aşk öyküsünü anlatan oyunda, giderek yalnızlaşan ve güvenden yoksun yaşayan modern insanın dramı gözler önüne seriliyor.

Macaristan’ın demir perde ülkesi olduğu dönemde geçen zamanda, garsonluk yapan kadın aslında eski bir fizyoterapisttir. Ancak kocası kendisini terk ederek İtalya’ya yerleşmiş, bakmak zorunda olduğu oğluyla birlikte karısını geride bırakmıştır. Kadın bir başka şehirde ailesinin yanında olan beş yaşındaki oğlu için fedakârca çalışmaktadır. Bütün amacı oğlu ve kendisi için hiç kimseye muhtaç kalmadan kuracakları iyi bir geleceği garanti altına almaktır. Geç saatlere kadar çalışmakta, erkeklerle ilişkiye girmemekte, yalnız yaşamanın getirdiği zorluklara katlanmaktadır.

O geceyi kendisiyle birlikte geçirmek isteyen müşteriye başlangıçta yüz vermez. Ancak adamın zorlaması sonucu öyküsünü anlatır ve anlattıkça duygusallaşarak onunla ilgilenmeye, adamın da öyküsünü öğrenmeye başlar. Sevdiği kadın tarafından aynı akşam terk edilmiş olan adam bir yıkım içinde karşısına ilk çıkan kadınla birlikte olmak üzere gezintiye çıkmıştır. Kafeye girdiği andan itibaren garson kadına niyetini açıkça ancak kaba bir biçimde ifade etmiş, reddedilince de üstelemiştir. Kafenin kapanma saatini çoktan geçiren ve giderek birbirlerini daha iyi tanıyan çift, bir ilişkiye girmek konusunda tereddütlü, kendilerine ve birbirlerine güvensiz davranırlar. Ne tür bir ilişki istediklerini ne kendilerine ne de birbirlerine ifade edemezler. Sonunda kafeden beraberce çıkarlar ve birbirlerini bir ilişki için denemek üzere yeni yola çıkarlar.

Gerçek hayatta alışık olmadığımız durumlardan biri de adam kahve içmek için kafeye girer girmez, en kaba üslubuyla kadına ahlaksız teklifte bulunması. Bu bir oyun olarak göz önüne alındığında elbette sahnede her şey olması mümkündür. Ama bunu oyunculuklarla gerçekçi bir hale sokmak gerekir. Ne yazık ki sahneye aktarılan oyun, seyirciye geçemiyor.

Açıkçası zor bir metin ve iyi oyunculuklar isteyen bir oyundur Peynirli Yumurta. Duygu oyunculuğunun ön planda olması gereken, bireysel performanslara ihtiyaç duyan bu oyunda oyuncuların oyuna yeterli adapte olamamaları başarısızlıkla sonuçlanıyor.

Oyuncuların birbirileriyle olan iletişim sorunu yüzünden çatışmalar doruk noktasına ulaşamadan sonra eriyor. Sahnede gerçekçi bir anlatım göremiyoruz. Kadın en duygusal sahnesine üzülemiyoruz. Erkeğin o kabalığı gerçekçi gelmediği için kızamıyoruz.

Bir bütüne yayılamasa da yer yer oyunculukların doruk noktası olduğu gerçeği göz ardı edilemez. Örneğin Betül Çobanoğlu’nun oyunun sonunda ağlamaklı tiradı seyircinin nefesini kesmeyi başarıyor. Diğer taraftan rolünü tam olarak benimseyememiş, oldukça çelişkili bir yorumla oyunculuğunu sergiliyor. Betül Çobanoğlu özü açısından oynadığı karakterin acılarıyla bizi yüzleştirememesi gelişigüzel bir yorum ve tam hesabı verilememesinden kaynaklanıyor. Epey zorlanmasına rağmen rolünü bir türlü sempatikleştiremediğini düşündüğüm Betül Çobanoğlu tüm çabalarına ve iyi niyetine rağmen görevini yerine getiremiyor. Elbette başarısız bir oyuncu değil Betül Çobanoğlu, sadece bu oyun için başarılı bir performans göstermediğini söylemek daha doğru olacaktır.

Ahmet Yaşar Özveri ise uzun repliklerine rağmen konuşması gayet akıcı ve sevimli. Yalnız oyun boyunca sergilediği karakterle özdeşleşemiyor. Çizdiği tipleme oyunun demecine uygun değil. Gerek karakter için seçtiği konuşma tonu gerekse beden dili oyunun büyüsünden bizi uzaklaştırıyor. Kendisine başka bir ses tonu ve beden dili bulması gerekiyor. Sanki kafasında bir takım sorunları olan rolüne adapte olmak için çabalayan ama bir türlü role giremeyen bir oyunculuk sergiliyor. Oynadığı rolden bazen uzaklaşarak yer yer kendisi olan bazen de en küçük espriyi bile pazarlamayı başarabilen bir oyunculuk başarısı yakalıyor.

Ahmet Yaşar Özveri’yi ‘Resimli Osmanlı Tarihi’ adlı oyunda Dr. Kapolyon rolünde izledikten sonra bu yazıyı kaleme almak istedim. Dr. Kapolyon tiplemesini sivriltmedeki başarısını gördükten sonra ‘Peynirli Yumurta’ adlı oyunun başarısız olmasında ki temel etkenin başarısız bir oyuncu olduğu kanısına değil, iki oyuncu arasındaki iletişim sorunun olduğuna ve ‘Peynirli Yumurta’ da ki karakteriyle özdeşleşemediğine vardım.

Oyunun dekoruna baktığımızda usta bir isim çıkıyor karşımıza. Yılların deneyimli dekor tasarımcısı Rona Topçuoğlu, sahnenin soluna kafenin giriş kapısını ve önüne kepenk yerleştirmiş. Sahneye serpiştirilen masa ve sandalyeler, masa üzerinde kalan boş tabak ve fincanlarla kadın oyuncunun sahne olanaklarına imkân tanımış. Tam ortaya yerleştirdiği bar, sahnenin tam sağında mutfak kapısı ve küçük ayrıntılarıyla oyuna büyük ölçüde katkı sağlamış.

Kostüm de Ebru Aklar sadece ve şık tasarımıyla oyuncuların karakterini çıkarmakta ziyadesiyle başarılı. Aynı ölçüde ışık tasarımındaki Cafer Yiğiter duygu geçişlerinde kullandığı renk tonları ve bu ikilinin buluşmasındaki pastel yumuşaklığı sahneye gayet akıcı bir dille aktarmayı başarıyor.

Oyunun yönetmeni aynı zamanda Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Nejat Birecik oyunu sahneye koyarken duygu oyunculuğunun ön planda tutularak beden dilinin ikinci planda kalması gerektiğini iyi saptamış. Yalnız kast seçiminde aynı başarıyı yakaladığını söyleyemem. İki oyuncunun birbirilerine olan uzaklığını ve iletişim problemini prova sürecinde görüp önlem alması gerekirdi. Bireysel olarak başarılı ama bir araya geldiklerinde oyunculuklarını ustaca sergileyemeyen bu ikilinin duygu diyalektinin daha üst seviyede olması gerektiği vurgulanarak iletişim problemini bir an önce çözmesi gerekiyor. Diğer taraftan erkek karakter için farklı bir ses tonu ve beden diline ihtiyaç var. Özetle peynirli yumurta gibi iç içe geçmesi gereken iletişim peynir ve yumurta olarak kalıp bütünleşemiyor.

İyi bir sezon geçirmeniz dileğiyle…

(OYUNUN KÜNYESİ) :
PEYNİRLİ YUMURTA


Yazan: Ferenc Karınthy
Çeviren: Çiğdem Ayddın
Yöneten: A.Nejat Birecik
Sahne Tasarımı: Rona Topçuoğlu
Kostüm Tasarımı: Ebru Aklar
Işık Tasarımı: Cafer Yiğiter
Oyuncular: Betül Çobanoğlu, A.Yaşar Özveri

İhsan Ata


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 626
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Meraklısı İçin Öyle Bir Hikaye Adlı Oyun Üzerine (Zeynet Öztunca) - 11/10/2010
  • Allah Hayırlara Getirsin, Dün Gece Sabaha Karşı Bir Düş Gördüm (Üstün Akmen) - 11/10/2010
  • Arif Akkaya'nın Cevabına Cevap - Arzunun Onda Dokuzu (Melih Anık) - 11/9/2010
  • Arif Akkaya'dan Melih Anık'ın Arzunun Onda Dokuzu Oyun Eleştirisi'ne Cevap (Arif Akkaya) - 11/8/2010
  • Erkek, Kadın, Özlem, Kin, Sevgi Temalı Bir Mozaik: Dört Duvar (Üstün Akmen) - 11/3/2010
  • Alevli Günler - İstanbul Halk Tiyatrosu (Melih Anık) - 11/3/2010
  • Eda Bingöl Söyleşisi - Opera söylerken hiçbir şeyden almadığım zevki alıyorum! (Onur Şimşek) - 11/3/2010
  • Sûrname (-i Yiğit Sertdemir) 2010 – İstanbul BB Şehir Tiyatroları (Melih Anık) - 11/2/2010
  • ÜSTÜN AKMEN: Eleştirinin Evliya Çelebisi (Devrim Büyükacaroğlu) - 11/2/2010
  • Kan ve Ölümle Gelmişti Alemdar (Pınar Çekirge) - 11/2/2010
  • Peynir ve Yumurta; Kocaeli Şehir Tiyatroları (İhsan Ata) - 10/30/2010
  • İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda Ölüleri Gömün (Metin Boran) - 10/30/2010
  • Çocuksuz, Kocasız, Sevgilisiz, Kentsiz, Ülkesiz: Troyalı Kadınlar (Üstün Akmen) - 10/30/2010
  • Samsun Devlet Opera ve Balesi'nden Kontes Mariza (Onur Şimşek) - 10/30/2010
  • İBB Şehir Tiyatroları - Arzunun (Onda Dokuzu) Dokuz Parçası / Dokuz Kadın (Melih Anık) - 10/25/2010
  • Pitchfork Disney: Korku Tüneli (Zeynet Öztunca) - 10/25/2010
  • Engin Alkan ile Alemdar Üzerine (Sinem Özlek) - 10/25/2010
  • Sen Shakespeare'i Bilir misin Başkan? (Alaattin Emrah Özdilek) - 10/25/2010
  • Burçak Çöllü'yü Henüz Tanımıyorsunuz... (Recep Ali Aksoylu) - 10/24/2010
  • Tehlikeli İlişkiler - Dangerous Liaisons (Mustafa Göksal) - 10/22/2010
  • Tiyatro Stüdyosu 20 Yaşında (Tuncer Cücenoğlu) - 10/22/2010
  • Eyyy Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı! Sözüm Sizedir... (Üstün Akmen) - 10/22/2010
  • Tehlikeli İlişkiler - İstanbul BB Şehir Tiyatroları (Melih Anık) - 10/21/2010
  • Yüzleşme (Yurdagül Yurtseven) - 10/21/2010
  • İmparatorluk Kuranlar (Murat Örem) - 10/21/2010
  • 16 Yıl Sonra Yeniden Gazi Set (Hakan Yozcu) - 10/21/2010
  • Başbakan'ın Çılgın Projesi, 2010 Ajansını Kurtaramaz (Üstün Akmen) - 10/16/2010
  • Bir Elimde Ud Ordan Oraya Hicran Taşıyorum... (Pınar Çekirge) - 10/16/2010
  • Renkli Banklar Apartmanı (Çocuk Oyunu) (Mustafa Firuz BOZKURT) - 10/14/2010
  • Bir Delinin Hatıra Defteri (Murat Örem) - 10/12/2010
  • Gaziantep BB Şehir Tiyatrosu ve Keşanlı Ali Destanı (Melih Anık) - 10/9/2010
  • Ben Bir Oyun Yazarıyım (Tuncer Cücenoğlu) - 10/9/2010
  • Recep Tayyip Erdoğan, AKM ile ilgili Hıncal Uluç'a konuşmuş… (Üstün Akmen) - 10/6/2010
  • Vahşet Tanrısı Ankara Semalarında (Murat Örem) - 10/5/2010
  • Operada Yenilik Var Salon Yok! (Rengin Uz) - 10/5/2010
  • İstanbul Halk Tiyatrosu Düzeni Sorguluyor: Gagarin Sokağı (Üstün Akmen) - 10/5/2010
  • 5. Yılında DOT ve Malafa (Melih Anık) - 10/4/2010
  • Lefkoşa'dan Bir -Kraliçe Lear- Geçti (Hakan Yozcu) - 10/2/2010
  • Oh Be Tiyatrocu Haluk Bilginer Konuştu! (Cem Kaynar) - 10/1/2010
  • Fısıldaşmalar Başladı (Arda Aydın) - 9/30/2010
  • Bir Sezonda İki -Dava- (Üstün Akmen) - 9/30/2010


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..