| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
On İkinci Gece - Semaver Kumpanya
Sevda ŞENER - Radikal İki



Yeni sahne sanatının öncüleri

"On İkinci Gece"nin genç oyuncularının müthiş kondisyonu büyüklerine örnek olmalı”

"On İkinci Gece"de de olduğu gibi sahnede devinimi öne çıkaran anlayış, tiyatro sanatı bağlamındaki kimi kavramların yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor

Işıl Kasapoğlu'nun önderliğinde, büyük bir özveri ile çalışılarak kurulmuş olan Semaver Kumpanya'nın "On İkinci Gece"sini 7. Ankara Tiyatro Festivali kapsamında görme fırsatını buldum. Oyun beni hem genelde Shakespeare uyarlamaları hem sahne-seyirci ilişkisi hem de oyunculuk sanatı açılarından çok yönlü düşündürdü.
"On İkinci Gece", bir sirk atmosferinde, türlü güldürme hünerleriyle seyirciyi seviyeli bir biçimde eğlendiren, hatta oyunun canlılığını seyirciye de aktarmayı amaçlayan özgün bir proje olarak sunulmuş. Oyunun yönetmeni Işıl Kasapoğlu, Shakespeare'in bu ünlü komedyasını yeni bir anlayışla yorumlamış, genç ve dinamik oyuncu kadrosuyla projesini başarıya ulaştırmış. Seyircinin, bu akıl ve emek ürünü oyundan enerji yüklü olarak ayrıldığı görülüyor. Her şeyden önce, oyunda rol alan genç sahne sanatçılarını, bir tiyatro oyuncusu için en vazgeçilmez anlatım aracı olan bedenlerini bu kadar iyi eğittikleri ve ustalıkla kullanabildikleri için kutluyorum. Ev aletlerimize gösterdiğimiz özeni çoğu kez kendimize göstermediğimizi hep biliriz. Oysa sahne sanatı böyle bir özensizliği asla bağışlamıyor. Ne yazık ki bu gerçeğin bilincine varmış, kendine söz geçirebilmiş olan çok az sanatçımız var. Bu açıdan "On İkinci Gece"de seyrettiğim gençler büyüklerine iyi birer örnek oluşturuyorlar. Hepsinin kondisyonu yerinde. Seslerini, konuşma tartımlarını aksatmadan birer akrobat gibi devinen bu genç oyuncular yeni bir sahne sanatı anlayışının öncüleri olarak kendilerini kabul ettiriyorlar. Sir Toby rolünde göz dolduran Fatih Dönmez'in, Feste'de Evren Kardeş'in, Malvolio'da Asil Büyüközçelik'in, anlatıcı rolünde dans ve ses becerisini sergileyen Rojin Ülker'in şahıslarında, tek tek isimlerini sayamadığım bütün oyuncuları candan kutluyorum.

Drama, performans, gag, fars...tiyatro

Ancak, dünyada ve ülkemizde daha az başarılı örneklerini de görmeye başladığımız, sahnede devinimi öne çıkaran bu anlayış, tiyatro sanatı bağlamındaki kimi kavramların yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor. Örneğin, dramatik olanın tiyatro sanatının vazgeçilmezi olup olmadığı, 'performans', 'şov', 'müzikal' gibi yabancı sözcüklerle adlandırdığımız sahne sanatı türlerinin, dramatik olanı ne ölçüde barındırdığı tartışılmalı. Aynı biçimde, gene yabancı bir terim olan 'gag'lerin komedya türü içindeki yeri ve işlevi, fars denilen güldürü türünün komedya sanatı kapsamında ele alınıp alınamayacağı, farsa özgü güldürme hünerlerinin komedyada hangi ölçüler içinde yer alacağı da tartışmaya açık. Hatta, tiyatroda eylem sözcüğü ile dilimize çevirdiğimiz 'aksiyon' kavramının devinim anlamına gelmediği, devinimin eylemin yerini tutamayacağı belirtilmeli. Böyle bir tartışmada dramatik olanı tanımlamaya çalışabilir, tiyatroda insanın etik ve psikolojik boyutları ile oyunun merkezine oturtulduğunu, dramatik olanın onun eyleminden üretildiğini savunabilirim. Tiyatro sanatına özgü hazzın, oyunun estetik biçimine sindirilmiş olan dramatik anlamdan damıtıldığını ileri sürebilirim. Ancak bu, sirkin, akrobasinin, şovun, şimdilerde
'performans' olarak adlandırılan türlerin kendine özgü keyfini çıkaramadığım, bu unsurların tiyatro yapıtı içinde, belli bir ölçüde yer almasına karşı çıktığım ya da dramın oluşturulmasında bu türlerden de yararlanılabileceğini bilmediğim anlamına da gelmez.
Çeşitli hünerleri bir arada uygulama çabası uygulamada da sorun yaratıyor. Örneğin, "On İkinci Gece"de oyuncuların burunlarına taktıkları palyaço topları, cümle sonlarındaki hecelerin duyulmasını engelliyor, konuşmaların anlaşılmasını zorlaştırıyordu. Güzel okunmakla beraber kimi şarkıların neden o kadar uzun tutulduğunu anlayamadım. Yönetmenin, oyuncuların akrobasiye uzanan hareketlerinde doğallık etkisi yaratmayı amaçladığını varsayıyorum. Bununla beraber, gelişigüzel devinim izlenimi bırakan bu doğallığın altında bir gizli tartımın, bir örtük uyumun özlemini duymadım değil.
Işıl Kasapoğlu'nun "On İkinci Gece"si, bundan önce Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'nda da uyguladığı gibi, Shakespeare'in yaratıcı zekasının en ünlü ürünlerinden birinden yola çıkılarak geliştirilmiş yeni bir proje. Yönetmenin yorum hakkına, sonuç başarılı olduğu sürece saygılı olmak zorundayız. Bununla beraber Shakespeare'e özgü o eşsiz lirizmin gölgelenmiş, Malvolio'da doruğuna ulaşan karakter komiğinin yerini hareket komiğine bırakmış olması, hatta oyunun öyküsünün sahnedeki devinimin altında ezilmesi, bu proje kendi içinde ne kadar başarılı olursa olsun, Shakespeare'i yorumlama özgürlüğünün sınırlarını tartışmamız gerektiğini de düşündürüyor.

On İkinci Gece'nin seyirci kitlesi kim?

Ankara'da seyrettiğim "On İkinci Gece" temsilinin bende bıraktığı izlenimden yola çıkarak bir başka soruna daha değinmek istiyorum. Bu oyun hedef kitlesi olarak hangi kültür birikimine sahip olan seyirciyi seçmiştir? Tiyatro sanatında bizden olanın lezzetini iyi bilen, yabancı lezzetleri de tatmış olan, tiyatroya bu kültür birikiminin ışığında, özgün bir şeyler görmek için giden yetişkin seyirciyi mi, yoksa tiyatroya düşünmeden gülmek, eğlenmek için giden sıradan insanları mı? Oyunun başlarında seyirci tepkisinin geç gelmesi, esprilerin geç kavranması, yerli olanla yabancı olanı kaynaştırmada zorluk çekildiğini, kimi zaman çabanın boşa gittiğini gösteriyordu. Her kültür düzeyinden seyirci ancak oyunun ikinci yarısında oyunun kendine özgü biçemine alışarak ortak bir beğeni paydasında birbiriyle buluşabildi. Başta da söylediğim gibi, oyundan mutlu olarak ayrıldım. Aynı zamanda, kimi başka örnekleri de dikkate alarak, şimdilerde kemikleşme istidadı gösteren kimi sorunların tartışılması gerektiğini düşündüm.

 
Sevda Şener
Radikal İki


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 313
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Tiyatro mu? O da ne demek? (Alıntı) - 1/29/2007
  • Çayhane (İstanbul Devlet Tiyatroları) - 1/28/2007
  • Adapazarı Büyükşehir Belediyesi' nde Tiyatro Zamanı (Sebahat TEKİNKAYA) - 1/28/2007
  • Günün Adamı - Bakırköy Belediye Tiyatroları (Üstün Akmen) - 1/26/2007
  • Benim Küçük Yıldızım (Anadolu Meydan Sahnesi) - 1/26/2007
  • Kocaeli üniversitesi tiyatro kulübü (koutik) (Kocaeli) - 1/26/2007
  • CHAMACO (Semaver Kumpanya) - 1/24/2007
  • Trainspotting (Semaver Kumpanya) - 1/24/2007
  • 12. Gece (Semaver Kumpanya) - 1/24/2007
  • Murtaza (Semaver Kumpanya) - 1/24/2007
  • On İkinci Gece - Semaver Kumpanya (Sevda ŞENER - Radikal İki ) - 1/24/2007
  • Bazıları Ne İçin Yazı Yazar? Ya da Tiyatronline editör Faciası (Gökhan Kalınca) - 1/24/2007
  • Günlük Müstehcen Sırlar (Tiyatro Fora) - 1/23/2007
  • Etik İcat Oldu Ahlak Bozuldu (A. Berhan Yılmaz) - 1/22/2007
  • Beyoğlu Sahneleri Gitti/Gidiyor! Alan Yok mu? Tuğba Özay'dan Başka? (Yeşim Özsoy Gülan) - 1/22/2007
  • Karşılaşmalar - Tiyatro Öteki Hayatlar (Üstün Akmen) - 1/19/2007
  • Kozalar - İstanbul Şehir Tiyatroları (Üstün Akmen) - 1/18/2007
  • Yıldızlar Altında Cinayet - İstanbul Şehir Tiyatroları (Kemal Oruç) - 1/18/2007
  • MODİGLİANİ - Derhal sahneden çekilmesi gereken bir oyun (İhsan Ata) - 1/18/2007
  • Gerçekleri saptırmadan irdeleyen yönetmen : Mesut Yüce (Fatma Babuşçu) - 1/18/2007
  • Osmaniye Gençlik Sanat Tiyatrosu - OGSAT (A. Aziz Öktem) - 1/15/2007
  • Yuva - Yeni Kuşak Tiyatro (Üstün Akmen) - 1/15/2007
  • Meşrutiyet’ten Günümüze Adana’da Tiyatro Sanatının Serüveni… (Doç.Dr. Nurhan Tekerek) - 1/15/2007
  • Eleştirmek mi Yoksa Eleştiriyi Eleştirmek mi? (Şekip Taşpınar) - 1/14/2007
  • BARUT FIÇISI - Trabzon Şehir Tiyatroları (Barış Uzun) - 1/14/2007
  • Biz Gençler (Eda Atalay) - 1/14/2007
  • Kaçamak - Tiyatro İstanbul (Üstün Akmen) - 1/14/2007
  • Özkıyım (Bizim Tiyatro ) - 1/14/2007
  • Nathalie (Kenter Tiyatrosu) - 1/13/2007
  • Ayrılık (İzmir Devlet Tiyatrosu) - 1/13/2007
  • Kocasını Pişiren Kadın (İzmir Devlet Tiyatrosu) - 1/13/2007
  • Düğün Şarkısı (İzmir Devlet Tiyatrosu) - 1/13/2007
  • Keşanlı Ali Destanı (İzmir Devlet Tiyatrosu) - 1/13/2007
  • Aşk Delisi (İzmir Devlet Tiyatrosu) - 1/13/2007
  • Bir Efes Masalı (İzmir DT) - 1/13/2007
  • Büyük Aşkların Sonuncusu (İzmir) - 1/13/2007
  • Salıncakta İki Kişi (Profilo Kültür Merkezi) - 1/12/2007
  • Öp Babanın Elini (Gönül Ülkü - Gazanfer Özcan Tiyatrosu) - 1/12/2007
  • Ayıp Ettik (R.E.S.T Oyuncuları ) - 1/12/2007
  • Bir Delinin Hatıra Defteri (Kulis Sanat Evi) - 1/12/2007
  • İstanbul' da Sanatçı Olmak (Engin Alkan) - 1/10/2007


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..