| | Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| | Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
KAÇ BABA KAÇ - Sadri Alışık Tiyatrosu İsmail Can Törtop 
Yazan Amerikan aksiyon filmlerinde bence klişeleşmiş bir senaryo vardır ve nedenini anlayamadığım bir şekilde bizim özel televizyon kanallarımızın hepsinde bu filmlerden birkaç tane bulundurulur. Yayın akışındaki bir program kaldırıldığında, rating savaşına girilecek bir yapım elde bulunmadığında ve hatta bazen seyircisi bol olan önemli televizyon kuşaklarında bu filmleri izleriz. "Uçak Kaçırma Filmleri"nden bahsediyorum.
Gerçekten de bir yönetmenin bir uçak kaçırma filmini çekmesinin sebebini anlayamıyorum, birbirlerinden neredeyse hiç farklı olmayan onlarca film. (Belki de Shakespeare oynamanın tiyatro oyuncularımızın ortak hayali olması gibi aksiyon filmleri yönetmenleri için de bu tür film çekmek rütbelerin ilki olarak kabul ediliyordur)Uçak ya mahkum taşıyordur ya da bir terörist ses duyuracak bir eylem yapacaktır. (baş teröristi oynayan kişi mutlaka biraz psikopat ve karizmatik olmalıdır). Uçak havalandıktan biraz sonra 1-2 kişi öldürülerek uçak kaçırılır. Tesadüf odur ki esprili (bence amerikan esprileri güzel değildir ama karakter analizi böyle söylememi gerektiriyor) bir güvenlik elemanı veya emekli asker veya son görevine giden bir CIA/FBI ajanı vs bu uçakta bulunmaktadır. (ve elbette masum ve sevimli bir çocuk da uçakta yerini almıştır) Birkaç kişi daha öldükten sonra teröristin işi bitirilir.. Veee filmin olmazsa olmazı; finalde kahramanımız kuleden aldığı direktiflerle uçağı indirecektir. (pilotlar mutlaka ölmüştür, en iyi ihtimalle ikinci pilot ağır yaralıdır) Kahraman erkeğimiz kendisine yardımcı olan ama film boyunca bir türlü anlaşamadığı kıza sarılıp yürürken de ışıklar söner. (Heeeeey, senin derdin ne ha! Kes sesini ve okumaya devam et dostum :) Tıpkı bu uçak kaçırma filmleri gibi tiyatro sahnelerimizde de pek rastladığımız bir oyun türü var, tiyatrocuların tür olarak FARS dediği. Genellikle ortada bir yalan olur, yalanın muhatabı ve ona yardım etmek için uğraşan kişi başrolü oynar, bolca karikatürize tip sahneye girer çıkar, tempo ille de yüksektir, ve biraz erotizm şarttır. (Genelde espriler de beklenenden farklı değildir.) Örneğin bir metresi olan zengin işadamının evine bir gün metresi çıkagelir ve komik olaylar başlar, iş gezisi için yurtdışına giden doktorun muayenehanesini boyayan kişiler para kazanmak için kendilerini doktor olarak tanıtır, işe girmek için yalan söyleyen kişi işe alınır ve görüşmede söylediği her şey ondan istenir vs vs vs. Başroldeki kişi yalanlar söyleyecektir, diğer karakterler de sözbirliği etmişçesine onu zor durumda bırakacaktır. İşte Sadri Alışık Tiyatrosu'nun "Kaç Baba Kaç" oyunu da bu türden. Öncelikle yazının giriş bölümünden yanlış anlaşılmasın, oyunu beğendim. Biraz uzun olmasından başka bir sorun yoktu. (Ayrıca sevdiğim uçak kaçırma filmleri de vardır, mesela "Con Air") Oyunun Konusu Kısa bir süre sonra Nöroloji Konferansı'nın açılış konuşmasını yapacak olan David için bu konuşma çok önemlidir, çünkü bu konuşmanın başarısı rektörlük yolunda önünü açacaktır. Doktorların istirahat odasında çalışırken beklenmedik bir ziyaretçi gelir: 18 yıl önce bu hastanede çalışan ve David'in ilişki yaşadığı hemşire. Hemşirenin David'e bir süprizi vardır, yıllar önce yaşadıkları ilişkiden bir çocukları olmuştur, o çocuk şu anda babasını görmek üzere hastanededir, çocuğun peşinde ise içkili ve ehliyetsiz araba kullandığı ve hız yaptığı için bir polis vardır. Durumu kurtarmak ve bir an önce konferansta yapacağı konuşmaya konsantre olmak isteyen David'in söylediği tüm yalanlar işleri biraz daha karıştırmaktadır. Tüm bu karışıklıkta tek yardımcısı ise eski dostu Ted'dir. Başhemşire, rektör, Ted'in annesi, David'in eşi, bevliye doktoru, genç bir hemşire ve bunamış yaşlı bir hastanın da katılımı ile birlikte içinden çıkılmaz bir hal alan hikayesiyle oyun, izleyicilerine bol kahkahalı, kıpır kıpır bir gösteri vaad ediyor. Oyuncu kadrosunun çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Çok kolay görünse de bence komedi oyunları zor tiyatro türlerinden birisidir. Esprilerin zamanlaması ve tonlaması, jest ve mimik kullanımında tüm oyuncular başarılıydı. Ancak, Ted rolünü oynayan Cengiz Küçükayvaz'a özellikle değinmek istiyorum. Kendisini sahnede ilk kez 14 Mart Tıp Bayramı'nda sunuculuğunu yapmış olduğu programda izlemiştim. Programın başında 20 dakika kadar bir gösteri yapmış, Anadolu'da çalışan ve TUS'a hazırlanan bir doktorun yaşadıklarını başarıyla canlandırmıştı. Salona girdiğim ilk anda bir doktor muayenehanesini andıran dekoru görünce hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf etmek istiyorum. Cengiz Bey'in 14 Mart'takine benzer bir doktoru canlandıracağını düşündüm. Ancak oyun başladıktan sonra fark ettim ki sahnedeki Ted karakterinin Tıp Bayramındaki doktorla bir yakınlığı yoktu. Ayrıca, Cengiz Bey'in başarıyla canlandırdığı karakterin zenginliğini ve kendisinin bitmeyen enerjisini oyun sonunda ayakta alkışladım. Melih Ekener ve Cengiz Küçükayvaz sahnede çok iyi anlaşıyorlar ve birbirlerini tamamlıyorlar... Bu tür oyunları seviyorsanız kaçırmayın derim. Değerlendirme Dekor ( * * * ) ------------ * Ekip, yaka mikrofonu kullanmadan sahneye çıkmayı tercih etmişti. Dolayısıyla oyunun başında sahneden gelen sesin duyulması seyirciler için kolay olmadı. Ancak, "hocam sesin gelmiyor", "alooo, seees" gibi sözlerle sahneye seslenmek, oyuncuların motivasyonunu olumsuz etkilemek Kadıköy seyircisine yakışmadı. Bir süre sonra kulağımız alışmaya başladı, oyuncuların seslerine fazlasıyla yüklenmeleri ise olumsuz etkisini doğal olarak oyunun son sahnelerinde göstermeye başladı. ** Özgürlük Parkı Amfi Tiyatrosu'nda oyun izlemek harika.. Alanı tıklım tıklım dolduran seyircinin oyuna reaksiyonu çok fazla ve genellikle olumlu. Oyuncuların bundan büyük keyif aldığını düşünüyorum ve bazen "ben de şimdi o sahnede olmak isterdim" diyorum. İsmail Can Törtop can@tiyatrodunyasi.com Yazarın Tüm Yazıları Paylaş  Tweet
Güner AKGÜÇ - ( 7/18/2007 ) Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. Emeğinize sağlık gerçekten çok beğendim. Bu oyuna gideli iki gün oldu hala durup durup aklıma geldikçe gülüyorum. Oyunculardaki bu enerji özellike Cengiz Kücükayvaz’ı belirtmeden edemeyeceğim.Mükemmeldi oyunu oynarken kendileri de çok eğlendiler eminim. Hiç bitmeyen enerjilerini, muhteşem performanslarını ayakta alkışladım. Harikaydınız güzel, eğlenceli ve stressiz bir akşam yaşattınız bana... Cem ÖZHAN - ( 8/2/2007 ) Gercekden gızel oyun bızde unv deyken sahnelemısdık bu oyunu ted rolunde oynamısdım ama Cengiz KÜÇÜKAYVAZ bir başka hava katmıs onun sahneden cıkmasını hıc ıstemedım dıyebılırım gercekden mukemmeldınız ama benıde gormenızı ısterdım tabıkı :) kolay gelsın en buyuk tıyatroooooo fahri - ( 1/8/2008 ) yaa izlemedim :( .Ama gerçekten konusu da çok güzel.Bi an önce izlemek istiyorum.Oyuncu kadrosuda müthiş.Gözümde canlandırıyorum da, kesin akıllarda kalıcak bi oyun.. iki manyak - ( 12/19/2007 ) çok güzel bir oyun aklımızdan hiç çıkmıyor Kerem - ( 1/22/2008 ) Çeviren de Haldun Dormen’dir merve aday - ( 1/24/2009 ) ben de gitmek istiyorum zaten yarın da babam beni karne hediyesi olarak götürecek bu tiyatroya, bu tiyatronun çok güzel olacağını umuyorum tolga - ( 3/3/2009 ) bir çörek alır mısınız? :D Renginar Korkmaz - ( 2/23/2010 ) ilk 10’un arasında süper bi oyun ya bana sorsalar tavsiye etin oyun ne muhakkak tavsiye edeceğim oyundur bu ayın başında izleme şansı buldum salon tıka basa doluydu ama bu kadrodan izlemedim bi kaç tanesi başka oyuncular fahri bey kardeşim ve merve hanım kardeşim muhakkak gidin izleyin - ( 5/15/2010 ) harika bir oyundu oyuncuların performansı müthiş,güzel eğlenceli bol kahkahalı bir geceydi herkesin emeğine sağlık.kamuran salman-pendik ebru - ( 2/24/2012 ) Çok güzel bir oyun.Bu oyunun tekstine nereden ulaşabilirim.Yardımcı olursanız sevinirim.tşk Nebahat Taçalan - ( 5/24/2014 ) Konusu ve hakkından yazılanlar çok ilginç gerçekten.Öğrencilerimle bu oyunu çalışmak isterim.Acaba tekstini bulabilir miyiz ki? |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!  Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin 
|
.. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
