Bir rejisörün,bir oyun yazarının eleştiri yazması pek alışılmış bir şey değildir.Bu güne kadar böylesi önerilere hep uzak durdum.Ne var ki geçenlerde izlediğim bir oyun bu konudaki iç direncimi kırdı.Ankara'daki Simurg oyuncularından söz etmek istiyorum. Serdar Doğan'ın' “Simurg “adlı oyunu için bir araya gelmişler.Genç bir grup.Oyuncularının bazıları başka özel tiyatrolarda çalışıyor.Salonları yok, kiraladıkları salonlarda ayda 1-2 temsil veriyorlar.Yaşamlarını bu oyunla kazanmak gibi bir amaçları da yok.Onları bir araya getiren şey,düşünce ve gönül birliği.
Simurg İran mitolojisinde dev bir kutsal kuş ;bir anka kuşu ;tasavvufta ise tanrısallığı temsil ediyor.Bu oyun Sivas şehitleri üzerine yazılmış.Şehitleri sözcüğünü özellikle kullanıyorum.
Yazarı katliam sırasında oradaymış;hatta bir ara öldüğü sanısıyla morga kaldırılmış.Yazık ki kardeşi de şehitler arasında.Sonradan İzmir 9 Eylül Üniversitesi Tiyatro-Yazarlık Bölümü mezunu. Yaşanmış olayları oyuna dönüştürmek zordur.Hele seyirci tarafından bilinen,ülkenin tüm duyarlı aydınlarının içini hala acıtan bir olay ise...Üstelik oyunun yazarı da o katliamdan rastlantı olarak kurtulmuş biri ise, ajit-prop tiyatrosu tarzına kapılabileceği akla gelir.Serdar Doğan bu kolay yolu seçmemiş,o dehşet anlarını abartısız ama çarpıcı bir dille anlatmış.Seyircinin duygularını diri tutarken,sorduğu soruların yanıtlarının aramasını da sağlamış. Rejisör Cengiz Sezgin bu doğru tutumun izdüşümündeydi.Gerek insanlar arası ilişkileri düzenlemede , gerek ise vurgulamalarda yalın ama çarpıcı mizansenlerle hoş bir sahne estetiği kurmuştu. Daha da önemlisi ayrı ayrı yerlerden gelen oyuncularda üslup birliği ve denge var etmeyi başarmıştı.
Yine de “Yazar” da usta oyuncu Halil Esen ve “Lokantacı” da ,ilk kez izlediğim.Habip Hacımustafaoğlu öne çıkıyorlardı. “Yazar” küçük abartılarla izleyiciyi bir duygu yumağına dönüştürebilecek; ”lokantacı” ise kolayca komikliğe düşebilecek roller oldukları halde, ikisi de yaptıkları işe bilinçle yaklaştıklarını kanıtlayarak oynuyorlardı.Lokantacı çırağını oynayan genç oyuncu Melih Yetkin'in oldukça sıcak bir oyunculuğu var.Ama biraz fonetik çalışarak, bazı fonemlerindeki hafif peltekliği gidermesini öneriyorum.Diğer rollerdeki oyuncular da oyunun başarısına katkı veriyorlardı.Övgü ile söz etmek istediğim bir başka öge de Hasan Yükselir'in müziği.Yükselir,Anadolu them'lerini bestelerinde usta işi kullanan bir müzisyen.Bu oyundaki besteleri de olayın dramatik örgüsüyle iyi örtüşmüş; etkileyici. Dekor, gerçekçi bir anlayışla tasarlanmış . Özel tiyatroların,günümüzün koşullarında çarpıcı bir dekor gerçekleştirmesi kolay değil.Yine de sahnede ,özenli hazırlandığı belli olan, derli toplu bir görünüm vardı ve rejisör tarafından oldukça işlevsel kullanılıyordu.Işıklardan söz etmek istemiyorum ;bir günlüğüne kiralanmış salonlarda tasarlanan ışığı uygulamak olası değildir çok kere.Giysilerde de bir özellik göze çarpmıyordu,ama dekor ve giysilerin renk düzenine özen gösterildiği belliydi
Bizde tarihi oyun denildiğinde akla ağırlıklı olarak Osmanlı , Selçuklu dönemine özgü oyunlar gelir Ya da Kurtuluş Savaşımızla ilgili oyunlar....Oysa cumhuriyetle başlayan yakın tarihimizin de sahnede irdelenmesi gereksinimi var.Özellikle ödenekli tiyatrolarımızın da böylesi oyunlara yakın durmaları gerekli.
Ne yazık ki son zamanlarda genç yazarlarımız tv dizileri ,reklam spotları yazmanın peşine düştüler.Sahne oyunu olarak yazdıklarında da aşk,yalnızlık,iletişimsizlik gibi bireysel sorunlar fazlasıyla ağırlıklı.Kuşkusuz istisnalar var.Serdar Doğan bunlardan biri.Şu sıra yeni bitirmiş olduğu “Topal Osman “ oyununu okuyorum.Umut veriyor bana bu genç yazar.
İyi metinler, iyi ekipler ve iyi sahnelerle bir araya gelince seyircisiyle kucaklaşır.Simurg oyuncuları doğru yolda.Ve dilerim kendilerini her yeni oyunda daha geliştiren,uzun ömürlü bir ekip olurlar.
nuray - ( 2/19/2008 )
ben ankarada yaşıyorum 27 yaşındayım lise mezunuyum tiyatro konusunda bir eğitim almadım tabiiri caizse alaylıyım diyebilirim ama bu konuya ilgim oldukça fazla, yazdığım bir stand up gösterisi var türkiyede stand up yapan bayan sayısının yok denecek olması beni ateşledi bu yolda gerekli olan herşeyi öğrenip yapılabileceğin en iyisini yapmak istiyorum bana yardımcı olacak rehberlik edecek birilerinin olması çok iyi olurdu çünkü oturduğum yerde yaptıklarımın uzman birileri tarafından değerlendirilmediği takdirde çevredekileri güldürmekten öteye gidemiyor antepli81_4@hotmail.com işte adresim
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...