| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Bülent Emin YARAR - Söyleşi
Tiyatro Keyfi



Bir çok kişi sizin şan bölümünde oldukça başarılı bir öğrenciyken ille de tiyatro diye tutturup Konservatuvar Tiyatro Bölümü sınavlarına girdiğinizi bilmez. Neden yaptınız bunu?  

Şan Bölümü'nde okurken, birçok öğrencinin yaptığı gibi, geçimime katkıda bulunmak amacıyla, müzikli tiyatro oyunlarında görev alıp, ufak tefek rollerle (tabii işin içinde müzik de olduğundan) sahne deneyimimi geliştirmek istedim. Şimdi düşündüğümde operada deneyim kazanmak da benim için iyi olabilirdi. (ki bunu da denedim.)Ama işin gerçeği, bir tiyatro oyunu, her zaman bir operadan daha fazla sergileniyordu. Sanırım en önemlisi, galiba arkadaş faktörü benim tiyatroya geçmeme neden oldu. Oynadığım oyunlarda ("İstanbul Efendisi" , "Kızılderililer" vs.) buluştuğum Musa Uzunlar, Mehmet Ali Kaptanlar gibi arkadaşlarım tiyatro kurdunu içime düşürdüler. Ben de denemeye karar verdim.

Oldukça beğenilen ve aranan bir oyuncusunuz. Geri dönüp de baktığınızda, konservatuarda hangi hocalarınızdan, neler aldınız?

Öncelikle teşekkür ederim. Her hocamın bende katkısı büyüktür. Ama özellikle Müşfik Kenter'in sahne derslerinde söylediği "Önce insan olun" cümlesi beni hep etkilemiştir. Ben de profesyonel hayatımda, oynadığım rollerin yaşayan insanlar olmasına, karakteri daha nasıl gerçek yapabilirim sorununa eğilmeye çalıştım hep.

Meslek yaşamınızda kilometre taşlarım dediğiniz ve sizde gerçekten yeri olan oynadığınız roller, içinde yer aldığınız projeler hangileriydi?

Aslında hemen hemen her oynadığım oyunun bana çok şey kazandırdığının farkındayım. Ama sanırım insan bazılarını daha çok kayırıyor. Sıralamak gerekirse:

"MACBETH" (W. Shakespeare) Yön: Işıl Kasapoğlu, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu.

"MİLETOS GÜZELİ" ( Terentius'un "ANDROS GÜZELİ" adlı oyunundan uyarlayıp yazan Coşkun Irmak) Yön: Coşkun Irmak, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu.

"GHETTO" ( J. Sobol ) Yön: Murat Karasu, Tiyatro Ti.

"CYRANO DE BERGERAC" (Edmond Rostand) Yön: Işıl Kasapoğlu, İstanbul Devlet Tiyatrosu. (Bu oyunda Cyrano rolünü üstlenmiştim.)

"BALKON" (J.Genet) Yön: Başar Sabuncu, Tiyatro Stüdyosu.

"ERMİŞLER YA DA GÜNAHKARLAR" (A.Horowitz) Yön: Işıl Kasapoğlu, Oyun Atölyesi

"EFRASİYAB'IN HİKAYELERİ" (İhsan Oktay Anar) Yön: Işıl Kasapoğlu, İstanbul Devlet Tiyatrosu.

Sizde fazlasıyla var olduğu söylenen sahne sempatisi diye bir şeyin varlığına inanıyor musunuz?

İnanın, bugüne kadar böyle bir kavram üzerinde hiç durmadım. Sanırım her zaman yapmaya çalıştığım şey, oynadığım karakterin içinde olmak ve onu yaratabilmek. Bu tabii ki her akşam olan bir şey değil. Ben sahnede oynayan herkesin bu çabayı gösterdiğinde, izleyenlerine çok büyük zevk verebileceğini düşünmekteyim. Tüm enerjinle sahnede olmak ve boş bir an bırakmamak.

Rejisöre yaklaşımınız nasıl oluyor? Kendinizi kolayca teslim ediyor musunuz?

Bütün kolektif sanatlarda olduğu gibi karşılıklı olumlu etkileşimler, yapılan işi bir yerlere getiriyor. Deneyimlerimin bana gösterdiği, oyuncunun rejisöre yaklaşımından çok, rejisörün oyuncuya yaklaşımının bir çok şeyi belirliyor olması. Oyuncularıyla, oyunu her şeyiyle konuşan, tartışan, birlikte çözümler arayan, kafasındaki örgüyü anlatabilen, nedenlere yanıtları olan, denemelere ve irdelemelere açık, oyuncunun kendisini tekrarlamasına fırsat vermeyen bir rejisörle çalışmak, sanırım oyunculuk mesleğini kafasına takmış bir çok oyuncuya yeni ufuklar açar ve kendisini geliştirmesine neden olur.

Tiyatro rejisörlerin midir, oyuncuların mı?

Gerçek bir tiyatro insanı olan Işıl Kasapoğlu'nun söylediği bir cümle özellikle etkilemiştir beni: "Rejisör oyuncuya eşlik edendir; oyuncu olmazsa tiyatro olmaz." Bence eşlik edilmeyen bir oyuncu, yalnız ve çaresiz hisseder kendini. Dolayısıyla yönetmen olmadan tiyatro olmaz. Tiyatro oyunu prova aşamasındayken rejisörün ve oyuncunun, sahnelenmeye başlandığında ise sadece oyuncunundur. Oyunun ilk gündeki sıcaklıkta oynanması ise, oyuncunun işine ne kadar sahip ve disiplinli olduğuna bağlıdır.

Nasıl bir tiyatro arzuluyorsunuz?

Bu soru John Lennon'un "IMAGINE" adlı şarkısını anımsattı bana. Tamam bu kadar hayalperest olmayalım. Ülkemiz açısından tiyatro sanatının yeni olduğunu unutmayalım. Bu sanatı sınırlarımız içinde ne kadar yaygınlaştırabildik? Belli başlı büyük şehirlerimizde kurduğumuz ödenekli tiyatroların yaygınlaşmada önemli roller üstlendiği bir gerçek. Ama ülke genelinde yeterli mi? Sanırım sorunumuz tiyatro metni ile başlıyor. Klasik anlamda, bir metin vardır ve metin provalarla birlikte çalışılır, sahnelenir. Günümüzde tiyatro metni yazan, bu konuya gerçekten eğilen çok az yazar var. Belki de kafamızı yoran, "Biz kimiz", "Bu dünyadaki konumumuz nedir" gibi soruların cevaplarını araştırmak açısından, tiyatro metinlerinin bize birçok katkısı olacaktır. İnsanoğlunun değişik koşullarda, belli sorunlara verebileceği yanıtlar bazen birbirine benzese de, bazen de çok şaşırtıcı farklılıklar gösterebiliyor. Tiyatro yazarının yetişmesi, küstürülmemesi Türk Tiyatrosunun gelişimine büyük katkıda bulunacaktır. Tabii ki dünya klasiklerini, modern tiyatro metinlerini oynarken, bir yandan da kendi metinlerimizi sahneye taşımak bizleri geliştirecek. Sanırım oyunculukta, hayatta da olduğu gibi, gelişimin, öğrenmenin hiç sonu olmadığını unutmamak gerekiyor. Dünyada tiyatro alanında yapılan ilerlemeleri kaçırmadan izleyen yönetmenler, dekor, kostüm, ışık, müzik alanından, sahne teknisyenine kadar bütün çalışanlar, bu gelişmenin halkaları. Bütün bunlar, çalışma arzusu, istek, disiplin ve sevgiyle bir tiyatro binasında buluşursa, geriye sadece oyunu seyretmeye gelecek seyircileri beklemek kalıyor.

"ERMİŞLER YA DA GÜNAHKARLAR"dan söz etmek ister misiniz?

"ERMİŞLER YA DA GÜNAHKARLAR" tekstini okumak fırsatını,yorgun düştüğüm bir günün ardından yaptığım yolculuk sırasında yakalayabildim. Buna karşın, "Hele bir başlangıcını okuyayım, ertesi gün de devam ederim" diyebileceğim bir oyun olmadığını hemen başında kavradım. Bu etkileyici oyun, gerçekten sürükleyici ve sürprizlerle doluydu. Ardından yönetmen Işıl Kasapoğlu ile yoğun bir prova dönemi yaşadık. Bu oyunla hayatımda tattığım ilklerin yoğun olduğu bir döneme girdim. Her şeyden önce, ülkemizde daha önce bu türde bir oyun sahnelenmemişti. Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay'ın kurdukları "Oyun Atölyesi" , kendi salonlarında, ilk kez bu oyunla perde açacaktı. Beni bir tiyatro insanı olarak asıl etkileyen, Moda'da, sadece kendi olanaklarıyla, hiçbir kurum ya da kişiden, maddi ya da manevi yardım almaksızın açılan bu tiyatro binasının, seyircinin gelmemesinden yakınılan, tiyatronun gerekliliğinin yitirildiğine inanılan bir dönemde, her şeye karşın "Perde" demesi olmuştur. Yine aynı şekilde bir çok tiyatro insanının, siyasetçinin ve bu ülkenin aydınlarının, daha da önemlisi Kocamustafapaşa halkının heyecanlanacaklarını umduğum, çok eskilerde kurulmuş olan "Çevre Tiyatrosu", bu kez değerli yönetmen Işıl Kasapoğlu'nun inanılmaz çabasıyla yeniden "Semaver Kumpanya" adı altında "Perde" demeye hazırlanıyor. Galiba bu insanlar birer ermiş! Günahkarlar ise kendilerini zaten biliyorlar.

Eskişehir A.Ü. Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde ve İstanbul M.S.Ü. Devlet Konservatuarı'nda ve Akademi İstanbul'da eğitmenlik yapıyorsunuz. Aldığınız eğitimle, verdiğiniz eğitim arasındaki fark var mı?

Doğrusu eğitmenlik benim için birdenbire gelişen bir durum oldu. Bu konuya kendimi tam anlamıyla yeterli hissedip adım attığım bir alan değildi. Her şeyden önce, öğrenciyle kurduğum diyalogun samimiyeti önemli benim için. Çünkü samimi olmadan insan kendine ulaşamıyor. Kendine ulaşılmadığında ise sahnede insan olunamıyor. Toplumsal yapımız açısından, baskı altında tutulmuş, duygularını ifade edemeyen, iletişim kuramayan, karşısındakini dinlemeyen, sinik kişiler, kendisinin ya da başkasının sorunlarıyla yüzleşemiyor. Biliyorum, bu örnekler gerçekten uç örnekler. Ama bunlardan bir ya da birkaçına sahip oyuncu adaylarının, bu özelliklerinden sıyrılması dört yıllık bir eğitimde zaman alabiliyor. Önemli olan, bunlardan işin başında arınabilmek. Kolay değil biliyorum, ama Müşfik Kenter'in "Önce insan olun" cümlesi kulaklarımdan silinmiyor.

Hepimizin bildiği gibi 1980 sonrası yaşamımızda önemli değişiklikler gerçekleştirildi. Zor dönemlerden sonra gelen dinginlik duygusunu bozmak istemediğimizden belki, değişimlere karşı koyamadık. Sonuç olarak, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduk. Bir tiyatro bölümü öğrencisi ne yapmalıdır? Tiyatro sanatı bir çok sanatın ve bilimin bileşkesi aslında. Yani edebiyat, müzik, resim, dans, psikoloji, sosyoloji, felsefe, tarih, öncelikle üzerinde bilgi sahibi olunması gereken unsurlar. Bunun çözümü ise okumak, okuduğunu anlamlandırabilmek, tiyatro, film, bale, modern dans, opera, müzik, sergi etkinliklerini izlemek, fırsat varsa ülke dışında da bunu sürdürmek. Okuldaki eğitim bir yere kadar bize eşlik eder. Bu eğitimin devamını sağlamak, yaşamımız süresince bizim elimizde. Ne kadar istiyoruz? Sınırlarımızı ne kadar zorluyoruz?

Yakında herhangi bir sinema, televizyon, tiyatro projesinin içinde yer alacak mısınız?

2002-2003 sezonunda, geçen sezon da oynanan, "Efrasiyab'ın Hikayeleri" (İstanbul D.T.) "Ermişler ya da Günahkarlar" (Oyun Atölyesi) devam edecek. Şu sıralar Derviş Zaim'in yöneteceği "Çamur" adlı filmin hazırlıkları içindeyim.

Tiyatro Keyfi


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

nevzat - ( 9/26/2007 )
Bülent Emin Yarar’ın yer aldığı ne yazık ki çok az sayıda oyunu izleme olanağı buldum. Yine de oyunculuğu beni her zaman şaşırttı çünkü söylediği gibi hayatta var olan insanlardı. Söyleşiyi yaptığınız için teşekkürler.

Nurgül - ( 7/13/2007 )
vallaha süper bir röportaj olmuş,şuan rastladım ancak:(Bülent Emin Yarar hayranı olduğum için,onun hakkında bu bilğilere sahip olmak güzel.

yusuf zorlu - ( 12/25/2007 )
güzel bi röportaj bülent bey ve eşi bennu yıldırımlar süper

mine öztarhan - ( 10/19/2007 )
tüm oyunlarını seyrettim bülent bey’in.Hakkında çıkan tüm haberlerin,yeni projelerinin sıkı takipçisiyim.24 ekim 2007 de fransız kültür merkezinde kuzey ışığı isimli oyununu seyredeceğim.İstanbul devlet tiyatrolarında ilk isim bülent bey ikinci isim yetkin dikincilerdir.onun oyunculuğunu anlatmaya kelimeler yetmez ki.mutlu sağlıklı uzun yıllarda inşaalah bizlerle olmaya devam eder.

kulilk - ( 4/21/2008 )
böyle yüce bi şahsiyetin öününde saygıyla egiliyorum..sizi çok sewiyorum hocammmmmmmmmmmmm.

SENA - ( 3/27/2008 )
ya ben bülent emin yararı arka sıradkailerde ilk defa gördüm keşke daha önce tanısaydım çünkü arka sıradakilerden gördüğümden berii hayranıyım..onu çok seviyorum.bu arada hamdi alkan(hamdi abi)ben 15 yaşındayım ve arka sıradakilerde oynamak istyiorum tiyatromda fena değil yaş sorun olurmu?eğer bana yardımcı olursanız sevinirim çünkü ailemin bu kararıma karşı çıkmasından korkuyorum ltfn bana yardımcı olun msn adresimi veriyim ama arka sıradakilerden başka kimse eklemsin kabul etmiyorum.ltfn yardımcı olun msn adresim: senabusra@live.com yakında taksime arka sıradakilerin çekim yapıldğı yere gelipp izlemek istiyorum.arka sıradakileri o kadar kafama takıyorumki artık rüyalarımada giriyolar:):)..arka sıradakiler ve tabiki kemal hocayı çok seviyorum.arka sıradakilerde oynamak istiyorum.bu kkonuda ltfn yardımcı olun msn adresimi tekrar veriyrum: msn adresim: senabusra@live.com ve tekrar sölemek istiyorum kemal hocam(bülent emin yarar)seni çok seviyorummm...

Akdeniz Üniversitesi Tiyatro Topluluğu - ( 4/5/2008 )
Bülent Emin Yarar 10 Nisan 2008 günü 2.Akdeniz Üniversitesi Amatör Tiyatrolar Festivali kapsamında saat 14.00’te Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu’nda olacak...

bülent emin yarar hayranı senaaa - ( 3/25/2008 )
ya ben kemal hocaya yanii (bülent emin yarar)ı çok seviyorum henüz 15 yaşındayım kemal hocayla görüşme fırsatını arıyorum onu çok sevdiğimi tekrar tekrar sölemek istiyorum onu çok seviyorum arka sıradakilerde o olmassa olmas vi bide oktayyyy la gamzeeeeee

fahri - ( 1/8/2008 )
Değerli hocama bu röportajla bizlere ışık tuttuğu için Teşekkür ediyorum.Merak etmeyin hocam yolunuzdan hiç şaşmicak arkadaşlar arkanızdan geliyor.Eminim buna.

burak(arka sıradakiler) - ( 11/11/2008 )
ya ben sıze arka sıradakileri ne kadar çok sevdıgımı anlatamam ya coookk sevıyorum bu dızıyı hıc kacırmıyorum.keske bende bu dizide oynaya bilseydim ve oyuncularla tanısabılseydım.

Aylin Önder - ( 1/14/2008 )
Çok güzel bir röportaj emeğinize sağlık.Türkiye’nin en iyi oyuncularından Bülent Hoca,Kuzey Işığı adlı oyunu bir an önce seyretmenizi tavsiye ederim.Fransız Kültür Merkezinde

merve - ( 7/17/2008 )
SLM KEMAL HOCA BENİM ADIM MEVE BEN SİZİ VE DİZİDEKİ OYUNCULARI ÇOK SEVİYORUM VE SİZİNLE TANIŞMAYI ÇOK AMA ÇOK İSTİYORUM SİZE VEDE İBO YA YAGİDARA OKTAYA AŞIGIM EN GÜZEL KIZLARDAN EDA VE GAMZE BEN SİZLERİ ÇOK BEGENİYORUM...İŞALLAH ARKA SIRADAKİLER DİZİSİ TEKRAR OYNAMAYA BAŞLAR İŞALLAH SİZLERİ ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUM...

sultan - ( 9/15/2008 )
ben b.emin yarar yani kemal haoca yı çok seviyorum keşke birimde öyle bir kemal hocamız olsa arka sıradakiler filmine hastayım hiç kaçırmıyorum keşke hep sürse filim hiç bitmesin istiyorum neyse lafı fazla uzatmanın anlamı yok saten hadi bye.....

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 50
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • BÜYÜK AŞIKLARIN SONUCUSU (Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları) - 12/11/2006
  • KARAGÖZ, EVİNDEN ÇIKARTILDI (Mevlüt ÖZHAN) - 12/11/2006
  • YENİDEN "BİR DEMET TİYATRO" (Tuğçe BEKTAŞ ) - 12/11/2006
  • mutsuz olmak... (Funda ARZOĞULLARI ) - 12/11/2006
  • Tiyatronun Gerekliliği (Prof. Dr. Özdemir Nutku) - 12/10/2006
  • Veda-Bir Tarih Göçüyor (Avam Tiyatro) - 12/9/2006
  • Basına-Dergimize-Eleştiri Kurumuna Büyük Saldırı (Tiyatro...Tiyatro Dergisi) - 12/9/2006
  • Sayın Akmen! (Ersan Uysal) - 12/9/2006
  • 2006-2007 Tiyatro Döneminin Başında Hesaplaşmalar (Erbil Göktaş) - 12/9/2006
  • Öldün, Duydun Mu? (Altıdan Sonra Tiyatro) - 12/8/2006
  • Bülent Emin YARAR - Söyleşi (Tiyatro Keyfi) - 4/22/2007
  • Kemal Başar - Bu hantallıktan kurtulmamız gerek (Cevahir Evren) - 12/7/2006
  • Ne İdik Ne Olduk Tiyatro Topluluğu (İstanbul) - 12/7/2006
  • Raptiye Tiyatrosu (İstanbul) - 12/7/2006
  • Tiyatro Işık (İstanbul) - 12/7/2006
  • k.h.e.m Deneme Sahnesi (İstanbul) - 12/7/2006
  • Tiyatro Hayali Ve Organizasyon Hizmetleri (İstanbul) - 12/7/2006
  • Şirinler Tiyatrosu ve Organizasyon - Animasyon (İstanbul) - 12/7/2006
  • Tiyatro Prizma (İstanbul) - 12/7/2006
  • Beyaz Tebeşir Tiyatrosu (İstanbul) - 12/7/2006
  • Tiyatro Simurg (İstanbul) - 12/7/2006
  • Tiyatro Öteki Hayatlar (İstanbul) - 12/7/2006
  • Sarıyer Halk Eğitim Merkezi Tiyatro Topluluğu (İstanbul) - 12/7/2006
  • tiyatro siber animasyon org.gösteri hiz. (İstanbul) - 12/7/2006
  • Alternatif (Bursa) - 12/7/2006
  • Tiyatro Ekspres (Bursa) - 12/7/2006
  • Tiyatro Sır (Bursa) - 12/7/2006
  • İktisat Oyuncuları Tiyatro Topluluğu (İzmir) - 12/7/2006
  • Gönüllü Tiyatro Topluluğu (İzmir) - 12/7/2006
  • Sapanca Kültür ve Tiyatro Topluluğu-SAKÜT (Sakarya) - 12/7/2006
  • Muğla Duvar Sahnesi (Muğla) - 12/7/2006
  • Sahne Bahane (Muğla) - 12/7/2006
  • Kocaeli Üniverisitesi Hereke Tiyatro Topluluğu (Kocaeli) - 12/7/2006
  • Hatay Amatör Sanatçılar Derneği Topluluğu (Hatay) - 12/7/2006
  • Adsızlar Tiyatro Ekibi (Bilecik) - 12/7/2006
  • Şeref Çetin Tiyatrosu (Balıkesir) - 12/7/2006
  • Bir Eskişehir Gezisi ve Tiyatro Anadolu (Barış KIRALİOĞLU) - 12/6/2006
  • Bug / Böcek (DOT) - 12/6/2006
  • Tatlı Kaçık (Bursa Devlet Tiyatrosu) - 12/6/2006
  • Tersine Dünya (Bakırköy Belediye Tiyatrosu) - 12/13/2006
  • Bir Mutfak Masalı (Bakırköy Belediye Tiyatrosu) - 12/18/2006


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..