Teodor Terzoupolos'un İstanbul'da yönettiği oyun Zincire Vurullmuş Prometheus, Rumeli Hisar'ında seyircisiyle buluştu.
Oyuna büyük bir heyecanla gidişim ve umduğum çoğu şeyi bulmam dışında bir büyük hayal kırıklığım vardı ki, o da Yetkin Dikiciler...
Kendisini her sahada büyük bir hayranlıkla seyrederim, beraber çalışmışlığımız ve bu birliktelikten çok güzel çıkarımlarım olmuştur.Kişiliği hakkındaki güzel duyumlarım.vs.vs..ve o akşam yaşadıklarım...
Oyun, Bir Terzo rejisi olarak her zamanki gibi bir disiplin ve kavramsallık taşıyordu. Koro, inanılmaz bir ritm ve heyecanı oyun sonuna dek tuttu. Özellikle Türk oyuncular, belli ki istenilenin de ötesinde performans sergiledi.
Fakat zincirlere vurulmuş Prometheus'u oynayan Yetkin Dikiciler için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Zira oyun boyunca karnını ovuşturmak suretiyle, sahnenin dört tarafında bir gaz çıkarma edasıyla dönendi durdu.
Bu da yetmiyormuş gibi oyunun sonlarına doğru, "Yiğidim aslanım burada yatıyor" adlı şarkıyı söylemeye başlayınca... Özellikle de karnını ovuşturarak...
Hayallerim yıkıldı. Bu Yetkin olamazdı. Hayır! Rejiyle örtüşemedim , kurgum kırıldı, dengem bozuldu ve sinirlendim...
Sahne özgürlük alanıdır, üretim, yaratıcılık her şey onun üstünde olur. Fakat, merak ettiğim bir şey var. Ses ve beden oyunculuğuna dayalı bir tiyatro yapan Terzo, acaba bu Türkiye Starını neden özgür bıraktı. Ya da her haliyle burada onaylanacak bir oyuncu olduğu için müdahale etme ihtiyacı hissetmedi mi?
Aaa tabii bir de oyunun sonunda bol alkış almak için tribünlere oynayan Yetkin'den zaten hiç bahis açmayayım.
Anlayacağınız, o akşam Zincire Vurulmuş Prometheus'ta Yetkin, beni oturduğum yere zincirledi. Karnını ovuşturdu durdu, şar kılar söyledi, tribünlere oynadı ve beni kendisi hakkında çook büyük hayal kırıklığına uğrattı.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...