| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Tuncer Cücenoğlu'nun Che'si - Türk Dramatik Sanatınca Che Guevara
Darya Paseçnik




Birçok akılcı görüş bizden önce düşünüldü ve söylendi ama böyle olsa da ben bütün devrimlerin güzelliğini onların çok hızlı oluşunda görüyorum. Devrimlere uzun bir süre hazırlanılır, hemen hemen bütün adımları özenle döşenir. Devrimlerin hazırlanması inanılmaz zor bir iş olabilir. Buna rağmen devrim başlayıp hemen de bitiverir. Ulaşılması gereken amaçlara ya ulaşılır ya da ulaşılamaz. Her neyse devrimin en büyük güzelliği onu yaratan ve ona ilham verip yaşamlarını devrim için armağan edenlerdir.

Biz çelişkili bir yaşam geçiriyoruz. İki çağa da tanık olduk ve sürdürüyoruz yaşamımızı. Bazı devrimleri görmedik, bazılarını gördük, bazılarına da katıldık. Katıldığımız ve katılmadığımız devrimlerin liderleri bizim beyinlerimize ve gönüllerimize ulaşıp orada kaldılar. İlginç şeyleri görüyoruz – devrimi hissetmeyenler, ona katılmayanlar, o zamanlarda bile doğmayan insanlar bu devrimlerin artık ölü kahramanlarında kendi kahramanlarını görüyorlar ve görmek istiyorlar. Göğüslerindeki devrim kahramanının yüzü onlara ilham veriyor ve onları coşturuyor.

Dünyada ‘Devrimin son romantik kişisi’ olarak tanınan Che Guevara, şüphesiz en meşhur, en popüler, en sevilen bir devrimcidir. Onu tanımayanlar, Alberto Korda Diaz tarafından yapılan o bilindik ünlü resmini görmeyenler var mıdır bilmiyorum?

Çok romantik ve atılgan, biraz da trajiktir artık bu tarihsel kişi. 1967 yılında öldürülmesine rağmen bugün hayatlarımızda yaşamını devam ettiriyor. Bütün dünyada devrimciler ve birçok insan onun “Devrimcinin Notları”, “Gerilla Savaşı” ve “Bolivya Günlüğü” adlı kitaplarını okuyorlar.

Che Guevara’yi sevmeyenler de var. ‘Bolivya’ya gitmeseydi ve orada öldürülmeseydi asla bu kadar ünlü olamazdı’ diyorlar. Bence böyle çelişik görüşler Che kişiliğinin tekliğini kanıtlıyor.

Türk edebiyatında bulabildiğim Che Guevara ile ilgili Metin Demirtaş tarafından 1968’de yazılan bir şiir var:

Bizim de ozanlarımız vardır Che Guevara
Sağ çıkmış güneşsiz taş odalardan
Yüreğiyle barışa, sevgiye yönelmiş
Çelik öfke bir yanı, bir yanı uysal mavi
Eğilmeden dimdik geçmiş demir kapılardan
Bizim de devrimci insanlarımız vardır Che Guevara
Çünkü Vietnam hepimizin Vietnam’ı
Kongo hepimizin Kongo’su
Bir kere özsu yürümüştür dallara
Patlayacaktır ağır sancılarla karanlıklar
Varmak için o güzel yarınlara
Bizim de devrimci insanlarımız vardır Che Guevara


Türklerin ulusal gururu dünyadaki devrim deneyimiyle yakınlaşıp çoğu zaman yeni ruhu doğuruyor ve bu ruhta yeni sanat eserleri yer bulabiliyorlar kendine.
Ekim ayında İstanbul’dayken oyun yazarı Tuncer Cücenoğlu ile tanıştım. Bana armağan ettiği bir çok kitabından biri de ‘Toplu oyunları 4 Che Guevara, Tiyatrocular, Ah Bir Yoksul Olsam”. Kitabında Che ile ilgili oyunu görünce onu Ukraynaca’ya çevirmeye karar verdim.

Tuncer Cücenoğlu’nu kısaca anlatacağım:

1944 yılında Türkiye’de Çorum’da doğdu. Oyun yazarı ve öğretim üyesi. İstanbul’da yaşıyor.

Tuncer Cücenoğlu, ortaöğrenimini Çorum'da tamamladıktan sonra, Ankara Üniversitesi, Dil –Tarih ve Coğrafya Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü'nü bitirdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nda çeşitli görevler yaptı ve 1982'de de devlet memurluğundan siyasi gerekçelerle uzaklaştırıldı. .

Cücenoğlu, halen Türkiye Yazarlar Sendikası ve Uluslararası PEN Yazarlar Birliği üyesi. MSM Özel Konservatuarı ve Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi “Dramatik Oyun Yazarlığı” öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Ayrıca Sadri Alışık Kültür Merkezi ve bazı Belediyelerde de yeni yazarlar yetişmesine katkı sağlıyor. Yalnızca tiyatro kitapları yayımlayan Mitos Boyut Yayınevi’nin de danışmanı olarak görevini sürdüren Cücenoğlu, BİRGÜN Gazetesi’nde gittiği ülkeleri tanıtan gözlemlerini, HABERTÜRK Gazetesi’nde ise kültür-sanat üstüne görüşlerini içeren yazılar yazıyor zaman zaman.

Tuncer Cücenoğlu’nunn tüm oyunları Mitos Boyut Yayınevi’nce yayımlanıyor. Oyunlarıysa birçok yabancı dile çevrildi ve çevrilmeye de devam ediyor.

Ünlü Türk Şairi ve Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Ataol Behramoğlu şunları söylüyor Tuncer Cücenoğlu ve oyunları hakkında:

“Tuncer Cücenoğlu halkın yazarıdır… Nefes alıp verir gibi bir doğallıkla yazıyor oyunlarını. Gösterişe prim vermeksizin, ün tutkusuna kapılmaksızın. Daha doğru, daha güzel bir insanlığı, daha mutlu bir Türkiye’yi özlüyor. Buna karşın ‘didaktik’ olmamayı da başarabiliyor. O asık yüzlü değil, iyi kalpli bir öğretmen gibidir. Güldürerek, şaşırtarak, sevindirerek, sorular sordurarak, nasıl daha doğru dürüst insan olunabileceği konusunda düşünmemizi sağlayan…’

Tuncer Cücenoğlu’yla sık sık görüşüyorduk İstanbul’da. Birçok oyununu okudum, birini tiyatroda seyretme şansı da buldum. Çıkmaz Sokak adlı oyununu İstanbul Şehir Tiyatroları’nın yapımı olarak izledim.

Che Guevara’yı çok konuştuk onunla. Cücenoğlu’nun Che’yi çok sevdiğini ve ona derin saygı duyduğun anladım. Tuncer Cücenoğlu’nun ‘Che’si tarihsel bir Che’dir. Onun aşklarını, tutkularını, astımlı göğsündeki devrimci ateşini ayrıntılı olarak çiziyor usta.

Şimdi ‘Che Guevara’ya geri dönüyorum.

Oyun 2007 yılında yazılmış bir müzikal tragedyadır. Baş kahramanı Ernesto Che Guevara. Che’yi kısaca anlatırken onun Arjantin doğumlu bir doktor, Marksist bir politikacı ve dönemin Küba gerillaları ile Enternasyonalist gerillalarının da lideri olduğunu söyleriz.

Tuncer Cücenoğlu’nun ‘Che’sini yorumlayan Türkiye’nin en önemli eleştirmenlerinden ve Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı da olan Üstün Akmen şöyle yorumluyor oyunu: ‘Che Guevara, belgesel niteliği taşıyan bir müzikal tragedya. Cücenoğlu sizi Che ile bir boy aynasının önünde tanıştıracak, sakın şaşırmayın, aynada ara sıra kendinize bakın!’

Artık çevirisini bitirdiğim ‘Che Guevara’ oyunu, Che’nin doğumunu, ailesini, hastalığını, ortamını, gençliğini, mesleğini, okuduğu kitapları, aşklarını, yazdığı mektupları, arkadaşlarını (aralarında Fidel ve Raul Castro), işini, düşmanlarını ve hatta trajik ölümünü gösteriyor.

Bu oyun Che’yi hala bilmeyenlere güzel ansiklopedik bilgiler de verecek. O’nun portresini ve ateşe benzeyen hayatını Tanrıya ve halkına verdiğini görüyoruz.

Cücenoğlu’nun yazdığı güzel şarkı sözleri de bu oyunu zenginleştiriyor. Örneğin:

GERİLLALARIN DEVRİM ŞARKISI:
İnançlıyız hepimiz,
Kararlıyız cabası!
Engelleri aşarız!
Tunç gibiyiz hepimiz!
Nereden gelirse gelsin,
Korkmayız biz ölümden!
Bilmekteyiz çünkü biz,
Ölümsüzlüktür bizi bekleyen…


Oyunun finali ise şu şarkının sözleriyle bitiyor:

BÜTÜN OYUNCULAR:
Bu bir bayrak yarışıdır,
Yıllarca dalgalanacak!
Değişmezse ne mi olur?
Bir Che gider, bin Che gelir!


Oyun Che’yi Che yapan faktörleri gösteriyor, Annesine ve büyükannesine olan sevgisini görüyoruz, babasıyla olan konuşmalarını okuyup sonuçlar çıkarabiliyoruz:

ERNESTO (Che ile satranç oynuyor) Satrancın esası, Tete… (bir fırt çeker) Attığın her adımın seni hangi tehlikelere götürdüğünün farkına varmaktır. Kuşkusuz bu, oyunu kurallarına uygun oynuyorsan geçerlidir. Diyeceksin ki bana ‘Sen yaşamında uyguluyor musun bana öğrettiklerini?’ Bak Tete… Babaların yaptıklarına boş vereceksin ama dediklerini yapacaksın. Çünkü uyguladıkları değilse de, kesinlikle doğrudur öğrettikleri…’’

Oyunda bazı sahneler açıklamalarla başlıyor. Seyirci durumu anlasın diye, Che’nin nerede bulunduğunu, neler yaptığını bir iki cümleden anlayabiliyoruz:

‘Che Tıp öğrenimin görüyor artık. Arjantin’deki politik yaşamla da ilgilenmeye başladı. Ve Radikal Parti’yle ilişki kurdu. Arkadaşı Alberto ile birlikte motosikletle Pasifik kıyılarını dolaştı. Peru’da Lepra Hastanesi’nde cüzamlıları tanıdı ve onlar için çalıştı.’

Bu şekilde Che’nin hayatının içinde olup biten olayları öğreniyoruz. Tuncer Cücenoğlu bize Che’nin hayatına ve kahramanlığına kendi yorumunu ekliyor ve yaşamının önemli noktalarını gösteriyor. Che’nin Hilda ile nasıl tanıştığını ve aralarındaki aşkın nasıl başladığını, Che’nin Fidel’e nasıl davrandığını ve ona hayran olduğunu, astım krizlerini ve ne kadar sebatlı olduğunu, düşmanlarına nasıl davrandığını ve neleri söylediğini, anne ve babasına yazdığı mektuplarını görüyoruz bu oyunda.

Tuncer Cücenoğlu, Che’nin anne ve babasına yazdığı son mektubundan da alıntı yapıyor:

“…Ara sıra yirminci yüzyılın bu küçük komutanını anımsayın…”

Tuncer Cücenoğlu’nun Che’yi sevdiği öylesine belli ki. Che’yi sevmeyen biri böyle bir oyunu asla yazamaz çünkü. İçi yanarak Che’nin bugün her köşede satıldığını söylüyor. Che tişörtleri, Che hediyelik eşyaları, fincanlar, poster ve fotoğraflar.

‘Kapitalist düzen seni!
Ne alçak bir sistemsin sen!
Ticari maldır artık Che!
Sana karşıyken bile,
Pazarlarsın Che’yi bile!


Ustayla Mitos Boyut Yayınevi’ndeki odasında kahve içerek yaptığımız uzun söyleşilerde, ‘Che Guevara’ oyununun geleceğini konuşuyorduk. Ukrayna’da da başarılı olacağına umuyorum, Che’yi sevenleri birleştirmek, ortak ruhunu yeniden kurmak ve Devrimin son romantik kişisine selam çakmak düşüncesiyle.

Oyunun yakın gelecekte Türkiye’de ve Almanya’da sahneleneceğini öğrendim Cücenoğlu’ndan. Che’yi canlandıracak oyuncuları merak ediyorum artık. Acaba Ukrayna’da Che’yi kim canlandıracak, Che’nin bitmek bilmeyen tutkusunu, ateşini, yurt ve insan sevgisini kim gösterebilecek ve ‘Beni durdurabilen sadece kurşun olacak’ sözlerini kim söyleyecek?

Kiev, 27.07.2010.

Not: II. Uluslararası Türkiye-Ukrayna Kültürel İlişkileri ve Türk Sanat Sempozyumu’nda (26-31 Temmuz, Kiev 2010) yapılan konuşmadır.

Darya PASEÇNİK
Şair ve çevirmen



Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 113
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • PROMETHIADE: O Gün - Bir Gün Gelecek Mi? (Dündar İncesu) - 8/13/2010
  • Orada Bir Köy Var Yakında: Taylıeli (Hülya Karakaş) - 8/13/2010
  • AKM Hainliği Zanlısı Şekip Avdagiç… Ayağa Kalk! (Üstün Akmen) - 8/13/2010
  • Attempts on Her Life Üzerine (Ali Uygur Selçuk) - 8/10/2010
  • 26 Yıllık Lüküs Hayat (Hakan Yozcu) - 8/3/2010
  • Yeni Nesilden Bir Reklam Önceki Nesil (M. Erkul Eğilmez) - 8/3/2010
  • Bre Hain! Biz Seni Bulamadık, Bari Sen Kendi Kendini Bize Yakalat! (Üstün Akmen) - 8/3/2010
  • Hayat Kısa Sanat Uzun (Tuncer Cücenoğlu) - 8/3/2010
  • Tuncer Cücenoğlu'nun Che'si - Türk Dramatik Sanatınca Che Guevara (Darya Paseçnik) - 8/3/2010
  • Kadıköy Belediyesi Tiyatro Festivali'nden Tiyatronun Görünüşü (Melih Anık) - 7/30/2010
  • Sanatta Yozlaşmaya Hayır! (Yurdagül Yurtseven) - 7/30/2010
  • Nedim Saban ve Tuncay Özinel Mahkemelik Olmuşlar, Haberiniz Var mı? (Melih Anık) - 7/27/2010
  • ABD Nesiyle Ünlüdür? (Zafer Diper) - 7/27/2010
  • Direklerarası Seyircileri, Kalkan – YEŞİLKÖY'deki 3. Köy Seyirlik ve Köy Tiyatroları Buluşması'ndaydılar (Moderatör) - 7/27/2010
  • Tatil Üçlemesi'nden Eleştiri Üçlemesi'ne - Tiyatroda Yazarın ve Metnin Değerlendirilmesi (Melih Anık) - 7/23/2010
  • Emeğime Biraz Saygı İstiyorum (Ali Erdoğan) - 7/19/2010
  • Süründürelim Kaldıralım Öldürelim Taksim'de Asalım (Parkan Özturan) - 7/18/2010
  • Hamam'da Fırtına (Shakespeare) - Tiyatro Grup (Melih Anık) - 7/18/2010
  • Büyük Sultan Katalina - Medeniyetler İttifakı (Dündar İncesu) - 7/18/2010
  • Tiyatrocu, Bestekâr Sadeddin Kaynak'tan Ne Öğrenilebilir? (Melih Anık) - 7/15/2010
  • Moldova İzlenimlerim - Gagauz'larla 4 Gün… (Tuncer Cücenoğlu) - 7/15/2010
  • Adayları da Vururlar (Zafer Diper) - 7/14/2010
  • İşletmeci Bizi Değil Tiyatroyu İşletsin (Parkan Özturan) - 7/14/2010
  • Aşktan da Üstün (Pınar Çekirge) - 7/14/2010
  • Tek Çıkış Yolu: Aydınlar (Tuncer Cücenoğlu) - 7/14/2010
  • Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği'nden Bir Oyun: Akademi İçin Bir Rapor (Üstün Akmen) - 7/14/2010
  • Tiyatro Yaşta Değil Aşktadır (M. Erkul Eğilmez) - 7/14/2010
  • Beklentilerimiz Mi Önemli, Nasıl Beklediğimiz Mi?: Bekleme Salonu (Üstün Akmen) - 7/11/2010
  • İşsizler Cennete Gidecek Mi? (M. Erkul Eğilmez) - 7/11/2010
  • Şeyh Bedrettin Destanı , Vera'nın Şoförü ve Mustafa Ata (Melih Anık) - 7/11/2010
  • Çanakkale Masalı (Çocuk Oyunu) (Emel Aygören Şen) - 7/11/2010
  • Özel Tiyatro Kim? (Parkan Özturan) - 7/11/2010
  • Bir Sihirbazdır Nurullah Tuncer (Tuncer Cücenoğlu) - 7/9/2010
  • Bayazıt Konya'da (İhsan Ata) - 7/9/2010
  • Bitmez Tükenmez Bir Yol, Aşk Diyorlar Buna: Arianna-Sevda Yolu (Üstün Akmen) - 7/9/2010
  • Konservatuvar Sınavlarına Girecek Adayların Bilmesi Gerekenler (İhsan Ata) - 7/9/2010
  • Sözler Hareketlere, Bedenler Sese Dönüşürken: Nefes (Üstün Akmen) - 7/9/2010
  • Bu Örnek, Carlo Goldoni'yi Temsil Eder mi?: Tatil Üçlemesi (Üstün Akmen) - 7/9/2010


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..