| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Şeyh Bedrettin Destanı , Vera'nın Şoförü ve Mustafa Ata
Melih Anık




Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’nda Şeyh Bedrettin Destanı isimli derleme oyunu hazırladığım ve yönettiğim zaman 24 yaşında idim.
Oyunun görselliğini sağlayan ögeler : sofitadan düşen renkli saten bezler, arkadaki düz platforma bağlanan iki yandaki eğimli platformlar, tam sahne ortasında yukardan sarkan yağlı bir kement, seyirci arkasına yerleştirilmiş timpani idi.

Sahnenin duygusal yapısına göre saten bezlerin renkleri değişiyor ve işi biten saten bez, sahne sonunda dalgalanarak sahne üzerine düşüyordu.

Oyun sonunda Şeyh Bedrettin eğik platformdan düz platformun ve sahnenin tam ortasındaki sofitadan inen yağlı kemendin önüne geri adımlar atarak kendi ayakları ile geliyordu. Geri adımlarla zaman ile ilgili bir çağrışım yapmak istemiştim. Devran dönecek ve her şey yeniden yazılacaktı.Bir anlamda tarihin tekerrürüne yapılan bir gönderme idi. Bedrettin’i ancak Bedrettin öldürebilirdi.
Börklüce ve Torlak , köylerden insan toplamaya çıktıklarında , timpaninin gittikçe artan vuruşları ile seyirci arkasından bağırarak sahneye çıkıyorlardı.

…………

Vera’nın Şoförü filmini seyrederken bir sahne dikkatimi çekti.

Sahne , bir gemi güvertesinde başlıyor. Kızlı erkekli bir gurup içki içip,dans ediyorlar. İlişkiyi ilerleten bir çift alt kamaraya iniyor. Orada bir sahne önce aşağılandığı için saklanmış Vera’nın şoförü var. Çift ilişkiyi ilerletirken bir kenarda duran şoförün uyarısı ile toparlanıyorlar. Bu arada şoförü takip ederek kamaraya Vera giriyor. Dışarı doğru çıkan çifti gören Vera erkeği tokatlıyor. Çift gittikten sonra Vera kamarada bir şey arıyor ve buluyor. Bu onun birkaç sahne önce kaybettiğini söylediği yüzük. Yanında kadınla yukarı çıkan erkek de birkaç sahne önce kışla gibi bir yerde Vera ile gözgöze gelen ve telaşla uzaklaşan kişi.

Vera’nın başından geçenleri bu dolaylı yansıtma ile öğreniyoruz. Yeni kahramanların eklenmesiyle olay tekrar edilerek hikaye bütünleniyor. Bu elbette bir geri dönüş ile verilebilirdi. Ama bu şekli ile zamansal git gel yapılmıyor, sahneler birbirini besliyor, bir birikim sağlanıyor. Anlıyoruz ki Vera "o erkek"le böyle bir atmosferde kamaraya inmiş, ilişkiye girmiş ve hamile kalmış. O sırada da yüzüğünü düşürmüş.

Yönetmen film boyunca sahneleri ayni rahatlıkla planlıyor , arka arkaya diziyor. Yaptığı her şeyde daha önce yaşanmışlarla oluşan bir öğrenilmişliğin izi var. Ama bu salt yönetmene ait gibi durmuyor. Bu bir “ekol”ün yansıması.

Ama bu ekolde sinema , tiyatrodan ve diğer sanatlardan da esinleniyor , yardım alıyor. Aslında etkileşim karşılıklı. Örneğin Çehov sinemayı , romanı etkiliyor ve onlardan etkileniyor. Sanatçılar , birbirinin farkında.

...................

Bugün tiyatromuzda gördüğüm anlatım biçimleri bizim gençlik çağımızda yaptıklarımızdan çok da ilerde ve farklı değil. Hiç değilse temel yaklaşımlar açısından. Hatta "amatör" denilen topluluklar yeniyi denemekte daha da cesur.

Mensubu olmayı hatırlamanın bana mutluluk verdiği "büo", bizden sonra da tiyatromuzda mihenk taşı sayılan yeniliklerin başlatıcısı oldu. Tiyatro teorisi konusunda , "büo"da başlayan teorik çalışmalar zamanımızın önemli dergilerinden biri olan Mimesis'i yarattı. BGST , Boğaziçi Üniversitesi’nde yeşeren sanatı yaşatıyor. Boğaziçi Üniversitesi Edebiyat Kulübü Drama Komisyonu,tiyatro incelemeleri , temeli sağlam değerlendirme ve yorumlar yapıyor.

Gelenek devam ediyor. Görevi alan, sürekliliği sağlıyor. Boğaziçi Üniversitesi , içinde tiyatro bölümü olmamasına rağmen inanılması zor bir şeyi gerçekleştiriyor. Ama ne yazık ki örnekler çok değil. Olanlara da gereken ilgi gösterilmiyor.

Tiyatromuz, anlatım biçimi ile ilgili kendine özgü temel kurallarını oluşturamamış diye hissediyorum. O kurallar oluşmadan üzerine yepyeni bir anlatım biçimi koymak da zor. Yapılanlar kişiye bağlı/ özgü ve de temeli olmayan ve temel oluşturmayacak ve de çoğunlukla başka birinden izler taşıyan (esinlenmiş) anlatım biçimleri.

Onun için bugün tiyatro yapan ve de konu ile ilgili kafa yoranlar , tiyatroda anlatım biçimine değiniyor ve hedef kitleye en kısa yoldan ulaşma yolları üzerine düşünüyor ve tartışmaya açıyorlar. Ama bu salt tiyatro ile olacak gibi değil. Ülkeye ait tüm sanatsal ,tarihsel, folklorik vb gerçekleri bilmekle ve disiplinler arası iletişim ile mümkün.

......................

Ülkemizde resim sanatı , anlatım biçimlerine ait kurallarını daha sağlam olarak oluşturmuş gibi duruyor.

Mustafa Ata’nın son sergisinde gördüğüm resimlerinde seçtiği anlatım biçimi ders niteliğinde.

Genel bir bakışla gördüğümüz renklerin uyumlu birlikteliği , resme bakmayı sürdürdükçe yerini anlamlı figür ve kompozisyonlara götürüyor seyredeni. Ama bunda algılayan ile birlikte tamamlanabilecek bir uyum söz konusu.

...................

Sanat zaten kendine özgü anlatım biçimini yaratarak var olur. Kime, neyi, nasıl söyleneceği üzerine kafa yorarken ülkenin gerçeklerini de bilmek gerekli .Ancak o zaman her türlü fikir ve duygu , muhatabına en kısa ve doğru yoldan ulaştırılabilecektir. Sanat gerektiğinde muhalefet ,gerektiğinde birleştiricilik görevlerini yerine getirmekte de bugünkü kadar zorlanmayacaktır.

Sanatçı , sanatı yoluyla bunu beceremiyorsa , kendisine “sanatçı” denmeyi de hak etmiyordur zaten.

Melih Anık
http://melihanik.blogspot.com

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 2
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Tiyatrocu, Bestekâr Sadeddin Kaynak'tan Ne Öğrenilebilir? (Melih Anık) - 7/15/2010
  • Moldova İzlenimlerim - Gagauz'larla 4 Gün… (Tuncer Cücenoğlu) - 7/15/2010
  • Adayları da Vururlar (Zafer Diper) - 7/14/2010
  • İşletmeci Bizi Değil Tiyatroyu İşletsin (Parkan Özturan) - 7/14/2010
  • Aşktan da Üstün (Pınar Çekirge) - 7/14/2010
  • Tek Çıkış Yolu: Aydınlar (Tuncer Cücenoğlu) - 7/14/2010
  • Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği'nden Bir Oyun: Akademi İçin Bir Rapor (Üstün Akmen) - 7/14/2010
  • Tiyatro Yaşta Değil Aşktadır (M. Erkul Eğilmez) - 7/14/2010
  • Beklentilerimiz Mi Önemli, Nasıl Beklediğimiz Mi?: Bekleme Salonu (Üstün Akmen) - 7/11/2010
  • İşsizler Cennete Gidecek Mi? (M. Erkul Eğilmez) - 7/11/2010
  • Şeyh Bedrettin Destanı , Vera'nın Şoförü ve Mustafa Ata (Melih Anık) - 7/11/2010
  • Çanakkale Masalı (Çocuk Oyunu) (Emel Aygören Şen) - 7/11/2010
  • Özel Tiyatro Kim? (Parkan Özturan) - 7/11/2010
  • Bir Sihirbazdır Nurullah Tuncer (Tuncer Cücenoğlu) - 7/9/2010
  • Bayazıt Konya'da (İhsan Ata) - 7/9/2010
  • Bitmez Tükenmez Bir Yol, Aşk Diyorlar Buna: Arianna-Sevda Yolu (Üstün Akmen) - 7/9/2010
  • Konservatuvar Sınavlarına Girecek Adayların Bilmesi Gerekenler (İhsan Ata) - 7/9/2010
  • Sözler Hareketlere, Bedenler Sese Dönüşürken: Nefes (Üstün Akmen) - 7/9/2010
  • Bu Örnek, Carlo Goldoni'yi Temsil Eder mi?: Tatil Üçlemesi (Üstün Akmen) - 7/9/2010
  • Devr-i İstanbul (Cüneyt İngiz) - 7/9/2010
  • Vuvuzula - Ağustos Böceği - Boş Teneke (Dündar İncesu) - 7/9/2010
  • Anüs Ağzındaki Yangın (Parkan Özturan) - 7/6/2010
  • Sadece ÇAY ve biraz SEMPATİ (Pınar Çekirge) - 7/6/2010
  • Tiyatro Koşulan Bir Devrimdir Koşuyolu'nda… (Yurdagül Yurtseven) - 7/6/2010
  • Konservatuar Yolculuğu (Cüneyt İngiz) - 7/6/2010
  • Tiyatro 34718 (Cüneyt İngiz) - 6/24/2010
  • GSM 8.Amatör Tiyatro Festivali'nde, Savaş Aykılıç'ın Not Defterinden - Tartuffe'ler Orgon'lar ve Diğerleri - Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (Savaş Aykılıç) - 6/23/2010
  • Zülfü Livaneli Sahnede! - Leyla'nın Evi (İhsan Ata) - 6/23/2010
  • Eleştirmenlerden Arşivlik Bir Seçki (Metin Boran) - 6/23/2010
  • Antalyalılar, Nazım Hikmet'i Fazıl Say ve Mehmet Aksoy ile Andı (Üstün Akmen) - 6/23/2010
  • Rusya İzlenimlerim - Krasnodar Kentinde 4 Gün… (Tuncer Cücenoğlu) - 6/23/2010
  • 8. Amatör Tiyatrolar Komedyası (Ferhat Haznedar) - 6/23/2010
  • Kendinizi Politikacılara Bırakmayın, Kendi Kendinizi İyileştirin Oyunu: Elektra (Üstün Akmen) - 6/23/2010
  • Bir Kış Masalı – Çîrokek Zivistanê (Asmin N. Singez) - 6/18/2010
  • GSM 8.Amatör Tiyatro Festivali'nde, Savaş Aykılıç'ın Not Defterinden - Troya Geçilmez, İstanbul Kültür Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (Savaş Aykılıç) - 6/18/2010
  • Hep Cesur Davrandım ! (Pınar Çekirge) - 6/18/2010
  • Ordu'da, Fındık-Fıstık Şenliği Yerine Tiyatro Festivali 6 Yaşında (Üstün Akmen) - 6/16/2010
  • Lütfen Herkes Yazmasın! (Yurdagül Yurtseven) - 6/15/2010
  • Elpiniki, Şarap Tadı ve Karanfiller (Baha Çıtakoğlu) - 6/15/2010
  • GSM 8.Amatör Tiyatro Festivali'nde, Savaş Aykılıç'ın Not Defterinden - Evlenme, Maltepe Üniversitesi Oyunculuk Bölümü (Savaş Aykılıç) - 6/4/2010


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..