| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Tek Çıkış Yolu: Aydınlar Tuncer Cücenoğlu TEK ÇIKIŞ YOLU: AYDINLAR ÜLKELERİN TANITIMINDA AYDINLARIN VE SANATÇILARIN İŞLEVİ Ülkemiz AB üyeliği için ciddi bir savaşım vermektedir yıllardır. Ancak; AB üyeliğinin yanında olalım olmayalım, yapılan girişimler gerçekleşemeyecek gibi görünüyor yakın zamanda. Çünkü, Avrupalıların, Türkiye ve Türkler hakkındaki yerleşmiş olumsuz düşünceleri değiştirilmezse, bu işin asla sonuçlanmayacağı bellidir. Çünkü tek çözüm onlardaki ön yargıların değiştirilmesinde düğümlenmektedir. Bunun için iktidarların çaba göstermesi de yetmemektedir. İşte bunun için de çok ciddi çabaların Türk aydınlarınca ve sanatçılarınca yapılması ülkemizin yolunu açacaktır. Nitekim bunun güzel bir örneğini yıllardır Almanya’da yaşayan Sayın Baki Kiper başarmıştır. Kimdir Baki Kiper? Baki Kiper İstanbul Şehir Tiyatroları aktörlerinden geçmişte yitirdiğimiz Müfit Kiper’in oğlu ve gene aynı tiyatronun (eski) genel sanat yönetmenlerinden Mazlum Kiper’in de kardeşidir. Kiper, 1974 yılında Almanya’ya yerleşmiş, önceleri turizmle uğraşmış daha sonra da baba mesleğini seçerek Alman tiyatrolarıyla ilişkiler kurarak onların Türk Tiyatrolarıyla olumlu birliktelikler kurması için değerli çalışmalar yapmış/yapmakta olan bir Türk aydınıdır. Nitekim geçmişte ünlü yönetmen Dr. Roberto Ciuli’nin Theatre An Der Ruhr tiyatrosuyla Türkiye tiyatrolarının ilişkiler kurmasını sağlamış ve bu yıl da diğer önemli Alman Tiyatrolarının Türkiye’de Devlet Tiyatrolarımızın düzenlediği Uluslararası Tiyatro Festivalleri’nde yer almalarını sağlamıştır. Bu tiyatroların içinde Brecht’in tiyatrosu Berliner Ensemble, Frankfurt Schaubühne Freiburg Staatstheater ve Theater An Der Ruhr’un bulunmasının önemini anlatmaya bilmem ayrıca gerek var mıdır? Sayın Kiper bu ilişkileri kurmakla da kalmamış ve Almanya’nın bu önemli tiyatrocularını Türkiye hakkında bilgilendirmiş ve onlarda yerleşmiş olan ülkemiz hakkındaki ön yargıları değiştirmeyi başarmıştır. Şöyle ki ; 700 yıl sonra çökertilmiş Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden yeni ve çağdaş bir Türkiye Cumhuriyeti kurmayı başaran Mustafa Kemal Atatürk’ü onlara anlatmak en büyük malzemesi olmuştur Sayın Kiper’in. Kiper, büyük bir kısmı işgal edilmiş bir ülkenin yoksul ve geri bıraktırılmış halkını ikna ederek, devrin en güçlü devletleri olan İngiltere, Fransa ve İtalya’ya karşı birleştiren ve ülkenin kurtarılarak 1923 yılında Cumhuriyetin kurulmasını sağlayan Atatürk’ ü tanıtmıştır onlara. Mustafa Kemal bunları başarırken de, kısa bir süre sonra Avrupa’da İspanya, İtalya ve Almanya’nın faşizme yöneldiği gerçeğini de göz ardı etmemeleri gerektiğini hatırlatmıştır. Özellikle Atatürk ve devrimleri sayesinde Türkiye ile komsuları arasındaki farklılıkları belirterek tezini güçlendiren Kiper, Alman tiyatro adamlarından olumlu yanıt almakta da gecikmemiştir. Nitekim Berliner Ensemble’nin genel sanat yönetmeni ve aynı zamanda gerçek bir Alman aydını da olan Claus Peymann’ın, Kiper’in Türkiye’nin ve Atatürk’ün tanıtımından sonra söyledikleri ilginçtir: "Ben bu güne kadar Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olarak alınmasına karşı olan grubun içindeydim. İlgiyle dinlediğim Sayın Baki Kiper’in Türkiye Cumhuriyetinin kurulusu ve Atatürk’ ün devrimlerini anlatan konuşması, ön yargılarımın yanlış olduğunu görmem bağlamında fikrimi değiştirmeme neden olmuştur.. Artık Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olarak alınmasının doğru bir karar olacağına inanıyorum. Bunun için de elimden geleni yapacağım bundan böyle." Alman entelektüellerinden büyük ilgi ve saygı gören Claus Peymann’ın söyledikleri ilginçtir. Kaldı ki bu yaklaşımıyla Sayın Peymann, aydın sorumluluğunun ve olgunluğunun da en güzel örneğini vermiştir bizlere. * * * Son söz olarak ülkemizin daha iyi tanıtılması için başarılı bir şekilde çaba gösteren Baki Kiper gibi Türk aydınlarını, evrenselliği yakalamış sanatçılarımızı çoğaltmalıyız, desteklemeliyiz, derim. Yazarlarımızla, kompozitör ve ressamlarımızla kısacası sanatçılarımızla yer almalıyız Avrupa ülkelerinde. Tek çıkış yolumuz budur. Burada, bu tür insanları/sanatçıları destekleme bağlamında Türkiye’deki iktidarlara, özellikle de Dışişleri ve Kültür Bakanlıklarımızın yetkililerine büyük görevler düşmektedir. Tuncer Cücenoğlu Bu yazı 25.06.2010 tarihli HABERTÜRK Gazetesi'nde yayımlanmıştır. tcucenoglu@hotmail.com cucenoglutuncer@gmail.com www.tuncercucenoglu.com Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|