Coşkun Irmağı yorumuyla, öne çıkaran reji anlayışı ! Aziz nesin; toplumda ''suçlu'' olarak sayılan kişilerin hayatlarını sorguluyor. 'Suç', yalnızca kişinin sorumluluğunda olan ve toplumsal sistemin kurallarına aykırı düşen bir davranış mıdır? Yoksa, toplumsal sistemin yanlışlıkları, eksiklikleri, kişiyi zorunlu olarak 'suç' işlemeye mi iter? 'Suç', insan için kaçınılmaz ve zorunlu bir 'Tek Yol' mudur? Kişiyi ve toplumu ortak ve onurlu bir sistem anlayışında buluşturacak olan 'Çıkar Yol' nerededir ve bunu kim yaratacaktır? Aziz Nesin'in düşüncelerini binlerce yıllık seyirlik oyun geleneğimizle biçimleyerek, yorumlayarak, seyirciyle buluşturuyor.Alternatifsizliğin getirdiği çaresizlikte, gidilecek tek yolun çarpıklığından söz ediyor…
Oyun; yaptığı dolandırıcılıklarıyla şöhret olmuş namı değer ''paşazade''nin koğuşa girmesiyle başlar. Namı o kadar yayılmıştır ki,gazetelerde yaptıklarını gören koğuş arkadaşları,paşazadenin gelişini adeta lakabı ''paşa'' gibi karşılarlar. Bu paşazadenin hayatından birkaç skeci, oluşturur oyunun bütününü. Görünürde suç işledikleri için , toplum dışına yitilmiş bu kader mahkumlarının yaşantılarının, kara mizahı absürdün bol olduğu bir yorumla seyirciye sunuyor. Gerçekte dışarıdan göründüğü gibi olmayan bu hayatları izlerken, bir yandan tebessüm edip, diğer yandan içten içe düşündüren bir yorum. Aziz usta bu oyunla sistemin çarpıklığını gözler önüne seriyor. Rejideki yorumuyla harikalar yaratan Coşkun Irmak'ta, sansüre uğramadan tüm çıplaklığıyla seyirciye taşıyor.Haliyle ortaya doyumu olmayan bir oyun çıkıyor.
Oyunda, alışılmış hapishanenin dışında bir yoruma gidilmiş. Bilinçaltına yerleşmiş ''ağa'' bağnazlığından kurtulup,zenginin fakiri ezdiği bir hapishane yerine,birbirilerine saygıları olan bir hapishane haline getirmiş. Bunun yanı sıra alegorik bir düşünce haline gelen,en kaba tavırların sergilendiği tavır ve davranışlar yerine, yazdıklarından dolayı düşünce suçundan içeri girmiş bir hocaya olan saygılarından, kırım kırım kırılan bir hapishane tasarlanmış. Coşkun Irmak'ın ''hoca'' karakterini; oyunun ortalarına kadar nazlı bir adam olarak canlandırıp,oyuna katılmak istemeyip,sırf arkadaşlarını kırmamak için bir tavır sergilerken,daha sonradan oyunlara kendi isteğiyle katılması normal karşılanabilir. Ama özellikle son sahnelere yaklaşırken o ağırlığını bir kenara bırakıp, kadın rolünde çıkması marjinal bir yaklaşım olmuş.
' 'Paşazade'' karakterinin hayatından kesitler sunarken, yaşadığı anların, farklı kişiler tarafından canlandırılması ''başkalarının kimlikleriyle başkalarının hayatını yaşamak'' felsefesi çok iyi oturtulmuş. Oyunu özetleyen bu durum,seyirciye çok iyi verilmiş.
Coşkun ırmağın hissettiren titizliği. Hiç şüphesiz Türkiye'nin en önde gelen yönetmenlerinden biridir Coşkun Irmak.Tıpkı ''Memurun Faslı''ve diğer oyunlardaki öğeler kadar, sahnedeki ağırlığını izlerken hissettiren, farklı çalışmalarıyla, çok önemli metinlere hayat veren bir usta. Bir yönetmenin iyi bir oyun çıkarabilmesi için, şüphesiz yazarı çok iyi tanıması lazım. Bu anlamda Coşkun Irmak bırakın tanımayı,Aziz Nesin'i bu oyunla adeta çözmüş.Verilmesi gereken duygular çok iyi sahneye taşınmış. Bu kara mizahta seyirciyi güldüren, ama oyun içindeki oyunlardan zaman zaman çıkıp, normal karakterlerine dönmeleri, oyunun genel bütünü olan hapishane olgusundan kopmadığını gösteriyor. Ana temadan asla vazgeçmemiş.
Oyuncuların sürrealist yaklaşımları. Oyunda rol alan;Murat Gökçer, Eray Eserol, Can Öztopçu, Çetin Azer Aras, Fırat Demirağ, Engin Özsayın, Nejat Armutçu, Tarhan Baydar , Ersin Çelik, Fatih Diner,Ahmet Erkaya performansları parmak ısırtıyor.Skeçlerdeki bireysel ustalıkları göze çarpıyor. Oyuncular arası uyum çok iyi. Oyun içindeki oyunlarla eğlenen mahkumların acı gerçeklerini devamlı seyirciyle yüzleştirilmiş. Bu tonu çok iyi dengelemişler.Seyirciyi devamlı uyanık halde tutmayı başarmışlar.
Paşazadenin karakterine uygun olan iliz yon ve kendine has ağız silme hareketleriyle, başlı başına bir karakter çıkartmış. Kendi skeçlerinden sonra çorbayı içmeleri için 15 dk ara vermeleri, Üstelik oyuncuların bu verilen arada çorbayı seyircilerle paylaşması, olağan üstü bir sıcaklık örneği. Oyun içerisindeki oyunlardaki geçişler ve karakter tanımlamaları çok başarılı ve yerinde. Rahatlıklar inanılmaz derecede üst seviyede.
Meyhane ,şeyh üryani,kadınların deredeki halleri ve ayakkabı sahneleri seyirciyi kırıp geçirirken, (özellikle meyhane sahnesindeki kostümün acayipliği, demir tasların porselen tabaklar gibi kırılması,dere sahnesindeki kadın tiplemeleri vs.) Diğer taraftan askerlik ve inşaat sahneleri, acı tebessümlerle izleten başarılı parçalar, sadece bunlardan bir kaçı. Özellikle Aziz ustanın devlet için yapılan bina yorumu, çok iyi yakalanmış. ''Meçhul Liman'' şiiriyle süslemesi tam anlamıyla olayı tamamlamış.
Gerçeklerle Yüzleştiren Dekor Anlayışı Behlüldane Tor bu oyundaki yorumu çok başarılı. Oyunda ikişer katlı toplam on adet ranzayı, sahneye simetrik bir şekilde dağıtmış. En soldaki ranzaya hocayı oturtup önüne sandık koyarak üstüne daktiloyu uygun görmüş. Orta soldaki sobayı oyuncuyu kapatmamış. Özellikle ranza altlarındaki bavulları unutmayışı ve tarihin izlerini taşıyan tahta bavullar muhteşem. Sol arkada tahta raftaki çay bardakları ve toplam 12 kürsüsüyle üzerine düşeni fazlasıyla vermiş.
Görselliğin baş mimarı giysi tasarımıyla Esra Selah Bu oyundaki görselliğin baş mimarlarından biri, giysi tasarımıyla Esra Selah inanılmaz titiz çalışmış. Kader mahkumlarının permüjdeliğini gözler önüne koyan hocayı; gömleği ve yeleğiyle ağır kılarken,diğer oyuncuların şalvar gömlek ve ayakkabı seçimleri harika. Özellikle oynanan parçalardaki kostüm seçimleriyle oyuna anlam katan Esra Selah görsel bir şölen sunmuş. Bu tasarımıyla gerçekliği gözler önüne sermiş,gözü yormayan bir iş çıkarmış.
Işık Tasarımında; Fahrettin Özen, müzikte Tunay Uzuner üzerlerine pek iş düşmese de,oyuna anlam katan müzikal bölümlerindeki çalışmaları başarılı.
Sonuç olarak sahne gerisindeki gizli kahramanlar ve sahne önündeki oyuncular seyirciye görsel bir şölen sunmuş. Aziz Nesin'i bir kez daha anlamak için Coşkun Irmak elinden geleni yapmış. Başarısını ayakta alkışlatan bu muhteşem yorum, seyircisini bekliyor. Aziz nesinin bize armağan ettiği bu oyunu kaçırmamanız dileğiyle iyi seyirler.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...