29 Ocak 2011 – 20.30 Seansından Sonra Düşülmüş Notlar
KADIN HAYATTIR MEMATTIR KADIN
Ya Da
Erkeğin Etrafında Ördüğü Çeperi Parçalayan Oluş Halindeki Kadınların Hikâyeleri
Oyuna modern bir dansla başlanmasını, kukla ve masklara hiciv maksatlı yer verilmesini hem yazan hem de yöneten Sema Keçik’in biografisinden izler olarak okumak mümkündür. Dekorun simetrik olması için de belli ki bir anksiyete güdülmüş, yeğin bir emek sarf edilmiş. Oyuncuların performansları da yerindeydi.
Oyunun girişinde, modern dans bölümünde verilen yumurta (çepeçevre kapatılmış kadın) metaforu oldukça başarılıydı. Nitekim aktarılan beş kadın da -kabuklarını kırarak hapsedildiği yerden kurtulan,- kendilerini yeniden doğuran kadınlardır. O dev yumurtanın dibine sonradan atılan ve tükenmeye yüz tutmuş ‘çile’ de yumurta ile iyi bir kontrast oluşturmuş.
Bu metafor Artaud’yu ve Deleuze’ün yumurtasını çağrıştırıyor. Deleuze; ‘olup bitmiş’ olarak bakan anlayış karşısında, embriyolojiye başvurarak ‘oluş’ ontolojisini yaratır. Edilginleştirilmiş, farklılıkları budanmış toplumsal bireye içkin bir organsız beden modelidir yumurta. Yeğinlik ve farklılık alanı olarak yumurtayı her daim yanımızda taşıdığımızı söyler. Yumurta; organları olmayan, eksenlerle, vektörlerle, değişim dereceleriyle, eşiklerle, yer değiştirmelerle, göçlerle belirlenmiş yoğun bir oluş alanıdır. Deleuze’ün yumurtası (organsız bedeni); organlara değil, organizma adını verdiğimiz organların örgütlenmesine karşı çıkar, dirimsellik dalgası olarak her türlü hiyerarşik, organik belirlenimi fesheder. İşlevleri, konumları önceden belirlenmiş organlardan oluşan organizmayı imleyerek Artaud da organizmanın yaşam olmadığını, organizmanın yaşamın hapishanesi, bedenin düşmanı olduğunu duyumsa(tı)r.
Sınırları net olarak çizilmiş, tanımlanmış, belirlenmiş kadın; kolayca denetlenebilir, yönetilebilir ve erkeğin keyif alacağı ideal bir kadındır. Oyunda kadın ve erkeğin poliyarşik olmayan bu hiyerarşik yapısını bir yönüyle ters yüz edebilmiş, gizil güçlerini bağlantılar kurarak açığa çıkartabilmiş kadınların hikâyeleri anlatılmaktadır. Sırtında taşıdığı erkeğinden sıyrılan kadın ancak var olabilmekte, kadının sırtında ve kadına yük olarak ancak var olabilen erkek de kuklalarla temsil edilmektedir.
Yazar, derdini paylaşma noktasında diskursif metotları başka araçlara tercih etmiştir. Dans ve kuklalar oyunu dirik tutuyor olsa da; oyun didaktik bir üslupla kurgulandığından ve tekst anlatım tekniğiyle işlendiğinden oyun esnasında kendinizi sesli bir ansiklopedi dinliyor hissi içinde bulabilirsiniz.
Sizi oyun için yazdığınız -Oyun esnasında kendinizi sesli bir ansiklopedi dinliyor hissi içinde bulabilirsiniz- cümlesi nedeniyle kutluyorum. Zira gerçekten oyun bitiminde bunu hissettim.
Saygılar Beril - ( 3/9/2011 )
Ben çok farklı bir tad aldım oyundan. Başta oyuncular olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...