Yıllar önce bir Milli Eğitim Bakanı’nın odasının kapısı çalındı. İçeriden kararlı ve tok bir ses "girin" diye seslendi.
Oldukça mütevazı döşenmiş odaya iki tane lise talebesi girdi. Tombul yanaklı olan Milli Eğitim Bakanı’nın yanına yanaşarak "Babacığım merhaba. Elini öpmeye geldik Gazi ile beraber" diyerek arkadaşını gösterdi.
Mezun olmuşlardı iki samimi arkadaş liseden, Gazi ve Can. Bakanın elini öptükten sonra masanın karşısındaki koltuklara oturdular.
Tombul yanaklı çocuk söz aldı, “Babacığım biliyorsun okulumuzu her ikimiz de başarı ile bitirdik. Ve bir yıldır para biriktiriyorduk. Eğer senin de iznin olursa Bakanlığın bursundan yararlanıp Amerika'ya okumaya gitmek istiyoruz." Bakan küçük bir sessizlikten sonra "Oğlum biraz dışarı çıkar mısın? Bizi arkadaşınla bir iki dakika yalnız bırak" dedi. Oğlu dışarı çıktıktan sonra uzun boylu çocuğa şöyle dedi. "Bak evladım, ben sizler gibi başarılı öğrencilerin yurt dışında öğrenim görmesini her zaman desteklerim. Fakat bir bakan olarak oğlumu Amerika'ya gönderirsem, bunu başkaları farklı değerlendireceklerdir. Bu yüzden sadece sana burs vereceğim. Gerekli işlemlerin yapılması için talimatı veririm az sonra. Hayırlı olsun” deyip dışarı çıkmasını söyledi talebenin. Heyecan içinde kapının önünde bekleyen bakanın oğluna sarıldı çocuk. "Can sana bir iyi, bir kötü haberim var. Baban bana burs verdi ama senin gitmeni onaylamıyor." Tombul yanaklı çocuk elini cebine atıp bir mendil çıkarttı. İçi para dolu olan mendili arkadaşına verip, "Al bunları Gazi. Nasıl olsa bu para artık bana lazım değil" dedi, bir yıldır biriktirdiği Amerika hayaliyle olan parayı arkadaşına uzattı.
Dönemin Milli Eğitim Bakan’ı oğlunun geleceğini bile ülkesinden sonra düşünen onurlu insan Sayın Hasan Ali Yücel’dir. Oğlu Can büyük edebiyatçı Can Yücel'dir.
Onun lise arkadaşı Gazi ise dünyanın en ünlü beyin cerrahlarından Prof.Dr. Gazi Yaşargil'dir.
Bir televizyon programında konuk olan Duygu Asena, Nazım Hikmet için kartpostal şairi der. Can Yücel telefonla bağlanır. "Kart sensin postalda sana girsin” der ve telefonu kapatır. Sonraki günlerde Can Yücel’den sözlerini geri alması istenir. Can Yücel ise "Kartı aldım, postal kalsın” der.
"Sözcükler Can Yücel’i Özler" Tiyatro Simurg, Can Yücel’in yapıtlarından, anılarından ve ona dair anekdotlardan yola çıkılarak kaleme alınmış “Sözcükler Can Yücel’i Özler” adlı oyunu sergiliyor. Can Yücel’in yaşama ve sanata bakışını konu alan oyunu Mehmet Esatoğlu derledi, yazdı ve yönetti. İlk gösterimini Temmuz 2009 da İzmir Urla’da yapan oyun, ülkemizin Nasreddin Hoca, Şair Eşref, Neyzen Tevfik, Bal Mahmut geleneğinden bir yazarını, şairini konu alıyor. Bilgesu Ataman ve Mehmet Esatoğlu’nun rol aldığı oyunun ışık ve efekt düzenini Fecri Taşdemir gerçekleştiriyor. “Sözcükler Can Yücel’i Özler” 16 Şubat 2011 de Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde…
"Karanlıklar içinde bir kibrit olsaydınız etrafınızı aydınlatmak için kendinizi yakar mıydınız?"
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...