Sanatla Toplumu Geliştirme Derneği (SATGE), toplumsal sorunları olan ya da bazı özelliklerinden dolayı toplumda ayrımcılığa maruz kalan kesimlerle sanatsal, kültürel, eğitsel faaliyetlerde bulunarak, bu kesimlerin gelişmelerini, rehabilite edilmelerini, topluma adapte olmalarını amaçlayarak kurulmuş bir kurum. Böyle kutsal bir kuruluşu tanımamak çok ayıp, biliyorum, gel gelelim ne yapayım ki ben yeni öğrendim, yeni tanıştım. Toplumsal sorunları olanlardan kasıtları engelliler, baskı ve şiddete maruz kalan ya da haklarını arayamayan kadınlar, Çocuk Esirgeme Kurumunda ve benzeri kurumlarda yaşayan çocuklar. Bunlara sokak çocuklarını, tutukluları, akıl hastalarını, darülaceze ve benzeri kurumlardaki yaşlıları, ekonomik ve eğitsel açıdan yoksun olan, hatta cinsel ayrımcılığa maruz kalan insanları da ekleyebilirsiniz. Kısacası SATGE böylesine kutsal bir kurum işte!
Geçenlerde izlediğim özgür, üretken bireyler olarak toplum yaşamına etkin katılım sağlayan genç tiyatro günüllülerinden/heveslilerinden gerçekten çok etkilendim. SATGE tarafından geliştirilen proje çerçevesinde Ayla-(alkışlar arasında uyusun) Beklan Algan Çağdaş Tiyatro Atölyesinde tiyatro oyunculuk, Ekol Drama’da yaratıcı drama ve İstanbul Gösteri Sanatları Merkezinde tiyatro yönetmenliği-oyunculuk eğitimleri alan; televizyon dizilerinde, sinema filmlerinde ve kimi tiyatro oyunlarından tanıdığımız Kadir Kandemir (1980)’in yönettiği Shakespeare’in “Hamlet”inden “mülhem” “BuluşmaHamlet” başlıklı bir oyun sahnelediler. Kandemir, Kral Claudius rolünü de üstlenmişti. Oyun, Hamlet’in sadeleştirilirken derinleştirilmiş yepyeni bir yorumuydu. Jingke Factory’nin müzik, Zilkifli Özdemir’in ışık tasarımlarıyla görsel ve işitsel açıdan güçlendirilmiş “BuluşmaHamlet”; cinayet, ölümün getirdiği yüce kayıp duygusu, ihanet, açgözlülük, entrikalar ve sanrıların heyecanı içinde dinamik bir akışla ilerleyen yepyeni bir Hamlet okuması olmuştu.
Kimin çevirisinden yararlanılmıştı, kostüm tasarımı anonim miydi bilmiyorum, ama “BuluşmaHamlet” “Tüm acılara ve acımasızlıklara karşın hayatta kalmak mı zor, yaşanabilecek onca güzelliğe rağmen hayattan vazgeçip kurtuluşu bıçağın ucunda aramak mı” diye soran, sonuç itibariyle hayatta kalmayı yeğleyenlerin oyunuydu. Diğer taraftan, eleştirmen tarafından eleştiri masasına yatırılması için henüz erken bir deneyim sonucuydu.
Heyecanımdan olsa gerek Kadir Kandemir’i, profesyonelliğe yeni adım atmış Kraliçe Gertrude’da Elif Yıldız ile Hamlet’te Kutay Sandıkçı’yı ve Polonius’ta Orhan Kanalp’i ve hele hele Ofelia’da Gamze Dirlik’i, Hayalet’te Ali Aydın’ı, Laertes’te Remzi Özcan’ı kulise inerek kutlayamadığım için sonradan çok üzüldüm, ama kabul olursa buradan kutlamak isterim.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...