Bir ilaç düşünün ki yan etkisi etkisiz olsun. Etkisiz yan etkinin yanında çok fena etkili iyileştirme olanağına sahip olsun, düşündüğünüz ilaç. Düşündüğünüz bu ilacı bir kişi içtiğinde birden fazla kişi faydalanabilsin, yararını başka kişilere dağıtabilsin. Hastalık bulaşabiliyor da ilac neden bulaşamasın?
-Dalga mı geçiyorsun abi? Öyle ilaç mı olur hiç? Hangi eczane satıyormuş, söyle alalım.
İlaç dediğiniz illa ki içilen, emilen, şırınga aracılığıyla transfer edilen veya su eşliğinde yutulması önerilen tarzda olmak zorunda değildir. Örneğin; nasıl ki cinayetler illa kanlı, bıçaklı olmak zorunda değilse ilaç da emmeli yutmalı olmak zorunda değildir. Mesela izlemeli olabilir yahut dinlemeli. Aslına bakarsanız bu ilacın en etkili olanı da hem izleyip hem de dinlemeli olanı olabilir. Fakat eczanelerde tiyatro bileti bulunmuyor. Üstelik hiçbir doktor maalesef günde bir kere, tok karnına iki perde tiyatro yazmıyor, reçeteye.
-Ne yani reçete de yazarsa mı gideceğiz tiyatroya?
Hayır canım kardeşim. Kendi hür iradenle tiyatro gitmelisin. İçindeki acıyı, kahrı, hüznü, yalnızlığı ve bunların kardeşleri olan duyguları iyileştirmek için gidebilirsin mesela. Bilinçlenmek için, eğlenebilmek için, mutlu olmak için de gitmelisin tiyatroya. Aşkının güzelliğini, sevginin değerini, neşenin hoşnutluğunu en tap noktanın zirvesinde yaşamak için tiyatroya gitmen gerekiyor.
-Abi ülkede o kadar olay varken tiyatroya gidip kafa mı dağıtalım yani?
Eğer olaylardan dolayı sıkıntın varsa da gel tiyatroya canım kardeşim. Geldiğin zaman içinde umutlar belirecektir. Kafanda fikirler oluşacak, bilinçli düşünmeye başlayacak-sın. Sıkıntını gidermek için çabalamaya başlayacaksın. Belki de aklına bir fikir gelecek ve bu fikirle olayların önüne geçeceksin. Fakat sen öğrenmek istemezsen gerçeğin ne olduğunu nasıl iyileşip, iyileştirebilirsin ki?
Ülkemizdeki tiyatro sanatçıları her zaman olduğu gibi son zamanlarda da amaçları için çok çalışıyorlar. Halkın eğlenmesinin, gülmesinin, mutlu olmasının yanında bilinçli bireyler olması için de gayret gösteriliyor. Kıssadan hisselerle dolu oyunlarla dolu repertuarlar. Her sanatçı gibi her oyun da seyircisini bekliyor, bayramda büyüklerin, çocuklarını, torunlarını bekledikleri gibi.
Başımızın, midemizin, kulağımızın, bacağımızın, belimizin ve bilumum organlarımız ağrıdığında iyileşmeleri için çeşitli ilaçları, kaynatılıp da içilen otları kullanıyoruz. Ruhumuzu niçin iyileştirmeyip yaşlandıralım? Onu hastalıklarıyla baş başa bırakıp öldürmenin ne anlamı var? Ruhu ölmüş bir beden pek de yaşıyor sayılmaz. İşte size yüzde bilmem kaç bin garantili, yaşlılığı önleyen, simyacıların ölümsüzlük iksirlerini halt eden, içinize mutluluk katıcı, kötülüğü geciktirici etkili, Yıldız KENTER’i güzelleştiren, SABANCI’yı zenginleştiren, seksen beş yaşındaki bilmem ne teyzenin altmış yaşındaki kızına koca bulan, ağrısız ve sızısız hemen etkisini gösteren bir ilaç: Tiyatro! Sınırsız sayıda! Tüm bilet satış noktalarında!
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...