| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Benim de Babaannemin Başı Bağlıydı Nedim Saban Son zamanların moda jargonuyla, din, laiklik konularında bir tartışmaya giren kesimi temsil ediyorsanız, tartışmaya her nedense “benim de babaannemin başı bağlıydı” diye bir giriş cümlesi ile başlamanız gerekli. Atesist değilim, dini değerlere sahibim, münafık değilim ve size yakın olabilirim alt metinleriyle karşı tarafı okşama taktikleri… Dizi yayınlama lüksü olmadığı için haberleri dizi tadında yayınlayan haber kanallarında , bir münafık ile muhafazakarı kapıştırarak hem rating elde etme, hem her konuyu sözümona tarafsız bir zeminde masaya yatırarak, aslında baştakileri rahatsız etmeyecek biçimde her tartışmayı muhafazakarlara kazandırma derdi var.. Ezberden konuşan Atatürk temsilcileriyle, ezber bozar gibi görünen ve hep kazanan güçlü bir taraf! Bunun nedeni, sadece fazla sözü olanların dışlanarak evde yatırılıyor olması ya da hapis yatması değil Aynı zamanda , sağ entelijensiyanın iktidar olmadan önceki dönemde kendini müthiş biçimde geliştirmiş olması. Muhalefet hırsı, entelektüel birikimi güçlendirmeyi gerektirir. Ancak bizim solcu kardeşlerimiz vatanı masa başında kurtardıkları için, son yıllarda muhalif bilinç oluşturarak ezber bozmayı sağcılar kadar geliştiremedi. Sağ, AKP iktidarında vücuda gelene kadar şiir okudu, felsefe tartıştı. Şimdii rantiyelere dönüşerek, ortalığı yıkan bugünün güç sahipleri, muhalette oldukları dönemde yeni söylemler geliştirdiler. Tek şey yapmaya vakitleri olmadı: Sanat! İSTANBUL BELEDİYESİ KÜLTÜR İHALESİ Şu anda en büyük kompleksleri sanatçı yetiştiremiş olmak Basının kalemini bükmek çok kolay oldu, dikte ettikleri yazıları ertesi sabah gazetede okuyorlar, ancak ıkınsalar da, sıkınsalar da dikte ettikleri oyunların sahnelenmesini, sahnelenirse de seyirci bulmasını ve alkışlanmasını sağlayamıyorlar. Geçtiğimiz yıl Şehir Tiyatroları’na sözümona alternatif olması için, Kültür A.Ş ‘yi paravan yaparak, korkunç bir yolsuzluk ve ihale fesatlığıyla çıkardıkları, halkın kasasından çalarak ortaya çıkardıkları oyunların ne büyük bir fiyasko olduğu ortada! DEVLET VE ŞEHİR TİYATROSU REPERTUARI Bu hafta Devlet Tiyatroları’nın repertuarı açıklandı. Türk Tiyatrosu tarihinde ilk kez bir repertuar, dört ay gecikmeyle, sezon açılmadan birkaç gün önce açıklanıyor. Bence Kültür Bakanı, bir yandan devlet tiyatrosunu sahiplenirken, öte yandan başbakanın gazabından kurtarmaya çalışıyor. Repertuarı da, ya şehit haberlerinin yoğun olduğu, ya İçişleri Bakanı’nın meşhur saçmalarından yumurtladığı, ya da Tayyip Bey’in Tuvalu,Nauru, Marshall Adaları filan seyahatinde olduğu bir zamanda açıkladılar. Hilmi Zafer Şahin de Şehir Tiyatroları’nın 1 Ekim’de yeni oyunlarla perde açma geleneğini, Kadir Topbaş’ın bir metro projesi için iki üç saatliğine yeraltına inmesine kadar ertelemiş olmalı! Başkan kurdelayı kestiği an, onlar da yeni oyunların kurdelasını kesecekler kuşkusuz. Lemi Bilgin, her zamanki gibi sanatsal düzeyi son derece yüksek ve dünyadaki ödenekli tiyatrolarla boy ölçüşebilecek bir repertuara öncülük etmiş. Brecht, İbsen, Dürenmatt, Güngör Dilmen, Haldun Taner Gülşen Karakadıoğlu gibi değerli yazarlarımız ve heyecan verici yeni eserlerin yer aldığı sezon içinde Necip Fazıl Kısakürek’ten bir oyun da oynanacak… NAZIM HİKMET/NECİP FAZIL Bazı gazeteler bu başarılı repertuarı Nazım yerine Necip gibi bir söyleme indirgediler.. Tartışma programlarından fazlasıyla alışık olduğumuz bir vurdurma kırdırma, safları ayırma mantığı. Şimdi Devlet Tiyatrosu’ndan birinin çıkıp, “benim babaannemin de başı bağlıydı” demesini bekliyorlardır herhalde. Öncelikle dünyanın en büyük ozanı Nazım Hikmet’in, şiir dilindeki ustalığını her oyununda tutturduğunu ve sahnelenmeyen çok fazla iyi oyunu olduğunu söylemek zor. Bu nedenle Devlet Tiyatrosu’nun her dakika Nazım oynamasını beklemek gereksiz bir hayalcilik. Kaldı ki, Necip Fazıl’ın da sahnelenmeye değer birkaç yapıtı var kuşkusuz. Kısakürek ile Hikmet’i karşı karşıya getirmek, Nazım’a yaraşmayacağı gibi, Necip Fazıl cephesi için de tuhaf! Ben Devlet Tiyatrosu’na yaraşan bir prodüksiyonla ortaya çıkacak bir Necip Fazı oyununu alkışlamaktan heyecan duyarım. Yeter ki, oyuncular “mecburen oynuyoruz” tavrıyla ortaya çıkmasın, yeter ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin alelacele biçimde,Necip Fazıl’a büyük ayıp olacak biçimde sahnelediği “Harput’ta Bir Amerikalı” kadar büyük bir fiyasko olmasın! Adalet Bakanları’nın mahkeme koridorları yerine, muhafazakar sanat uğruna dizi setlerinde çorbaya talim ettikleri bir devirde yaşıyoruz. Devlet Tiyatrosu onurlu davranmış, en azından muhafazakar sanat adına aceleyle ortaya çıkartılan saçmasapan bir işe değil, edebi değeri olan bir yazara yer veriyor. Ya başrolde eski Devlet Tiyatrosu oyuncusu Güven Hokna’nın oynadığı Huzur Sokağı mega müzikalini yapsalardı? Nedim Saban nedimsaban@superonline.com Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet ali atacan - ( 9/24/2012 ) ben mi yanlış anladım yoksa nedim saban harput-ta bir amerikalı oyununu necip fazıl-a mı hediye etti? bu oyun necip fazıl-ın değil ki! sedat yıldız - ( 9/27/2012 ) ben de öyle anladım oyunlar karıştı. Cevat fehmi ve necip fazıl...nedim bey birşeyi çok merak ediyorum siz oyun izlemeden oyun hakkında konuşabilme yeteneğine sahip misiniz?lütfen eleştirdiğiniz oyunları izleme zahmetine girin de sizin bilgelrinizden faydalanın. ah şu ön yargı ve kontrolsüz ego...Saygılar. nedim saban - ( 10/6/2012 ) Sayın Atacan, Sayın Yıldız, Necip Fazıl-ın -Bir Adam Yaratmak- oyunu sözkonusu olan... Bu konudaki hatamı Birgün Gazetesi-ndeki köşemde ertesi yazımda düzelttim. Necip Fazıl ile Cevat Fehmi Başkurt önemli yazarlar, ikisini karıştırmak benden yana bir akıl tutulması... İşin ilginç yanı eserlerini tanıdığım bu yazarlarla ilgili hatayı da sadece bir dostumun uyarısından sonra fark etmiş olmam. Oyunları görme konusuna gelince. Oyunları görmemiş olabilirim ama bu oyunların ihalesinde oynanan tüm oyunların farkındayım. Sonuç da ortada! Hem gişe, hem seyirci tepkisi açısından gerçek bir skandal. Nerede ne zaman oynandığını bilen varsa, gidip izlemek isterim doğrusu, ama sabrım var mı emin değilim.Şişkin ego meselesi değil, tiyatro adına oynanan çirkinliklere tahamülsüzlük diye değerlendirebilirsiniz. Bildiğim kadarıyla bu oyunlar salt ihale sayısını doldurmak için göstermelik biçimde ilan ediliyor, genelde de iptal oluyor.Sedat Bey savunduğunuz bu rezilliğin içindeyseniz, lütfen oyun tarihlerini yazın. Sedat Yıldız - ( 10/8/2012 ) Nedim bey merhaba, benim gerildiğim nokta şu: insanlar duyumlarla konuşup duyumlarla karar veriyorlar Yani DEDİKODU....malesef tiyatromuzda çok yaygın...ben harputta bir amerikalıyı izledim. Bahsettiğiniz ihale v.s konusunda bilgim yok. Ama oyun olarak ele aldığımda tabi ki her oyun eleştirilir ama benim seyrettiğim oyun iyiydi. Sultanbeyliye hiç oyun gelmez. Bu oyun bizler için çok iyi oldu. Diğer oyunları bilmiyoum ama sultanbeyline çok şey kazandırıd. Oyun tarihlerini bilmiyorum ama sultanbeyli kültür merkezini arayarak öğrenebilirsiniz. Siz söyledikleriniz de haklı da olabilirsiniz ama sizin gibi bir insanın daha emin olduğu bildiği gördüğü şeyleri yazmasını beklerim. Bence Nedim Sabana bu yakışır diye düşünüyorum Saygılarımla... Saygılarımla... |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|