| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Yaşam Bir Oyun Üstün Akmen Sarah Bernhardt’ın ayrıca billur gibi bir sesi olduğu da “rivayet” olunur. Öyle ki, eleştirmenlerin onun sesini flüt perdelerine benzeterek genellikle “gümüşi” sözcüğüyle tanımladıkları, tonlamasındaki müzikalite ve hareketlerinin güzelliğiyle dönem seyircilerini ciddi anlamda etkilediği bilinmektedir. Tiyatronun yanı sıra, çok sayıda sessiz filmde de rol almış, canlandırdığı erkek karakterleriyle de ününe ün katmıştır. Hamlet’i ve Edmond Rostand’nın “L’Aiglon” adlı oyununda Napolyon’un oğlu Duc de Reichstadt’ı canlandırdığı “bihakkın sabittir”. SARAH İSTANBUL’A DA GELMİŞTİR Erkek karakterlere can verdiği bilinir bilinmesine de, İstanbul’a tam beş kez geldiği pek bilinmez. ilk kez 1881’de eşiyle birlikte gelmiştir. 1888’deki ikinci gelişindeyse Yeni Fransız Tiyatrosu repertuvarının en temel oyunlarını İstanbullu seyircilere sunmuştur. İkinci gelişinin İstanbul’daki son gecesinde kendisini 700 izleyici izler. Zamanın İstanbul’una bakın hele siz! Bakın da, elinizdeyse şaşırmayın! Neyse! 1893’te bu kere İstanbul Verdi Tiyatrosu’nda sahneye çıkar. Daha önce oynadıklarına ek olarak, Alexandre Dumas’nın “Francillons”unda da rol alır. 1904 yılının Aralık ayında ise, Tepebaşı Tiyatrosu’nda gene İstanbullu seyircisiyle buluşur. Alphonse Daudet’nin “Sapho”sunu oynar. 1908’deki beşinci ve son gelişinde, yine Tepebaşı Tiyatrosu’nda sahneye çıkar ve eski oyunlarının yanı sıra, “Falcı Kadın”ı oynar. Öldüğü yıl olan 1923’te bu oyun beyazperdeye de aktarılacaktır. AFFETMELİ, AMA ASLA UNUTMAMALI Sarah Bernhardt hakkında pek çok eser üretilmiştir. Ve bunlardan biri de John Murell’in yazdığı, “Yaşam Bir Oyun/Sarah Bernhardt” başlığını taşımakta. Kimdir John Murell, inanın bilmiyorum. Murell’in eserinde, bu inanılmaz kadının son yılından “bir gece” anlatılmakta. Baştan çıkarmayı, acıyı, ağlatan öfkeyi ve ölümü mükemmel canlandırışıyla tiyatro tarihine geçen, oyunculuk tekniklerindeki ustalığı ve çekici kişiliği ile “söylencesel kadın oyuncu” olarak tanımlanan Sarah Bernhardt’ın yaşamöyküsü elbette ilgi çekecektir. Nitekim günü gelir Tiyatro Ayna’nın ilgisini çeker. Tiyatro Ayna’yı Tiyatro Ayna yapan 42 yıllık tiyatrocu Dilek Türker kollarını sıvar. KOLLARI SIVAMAK YETSE… Tiyatro dediğimiz kolları sıvamakla yapılıverse iyi. Ama “tiyatro yapmak” denilince pek çok öğeye gereksinim duyuluyor. Elbette en başta da sahne ve de para… Dilek Türker’deyse sadece yürek var. Yanı sıra ender bulunan dostları da var. Ender bulunan dostlardan İpek Kadılar Altıner, “Yaşam Bir Oyun/Sarah Bernhardt”ın yapımcılığını üstlenince, Tiyatro Kedi de sahnesini Tiyatro Ayna’ya verince, Dilek Türker’in partneri tiyatromuzun abidelerinden Erol Keskin olunca, oyun geçtiğimiz ocak ayının son günü perde açtı. Sarah’nın tüm yaşamına damgasını vuran kişilerle; annesiyle, baş rahibe Sofie ile, organizatör Garett ile, bacağını kesen cerrah ile, Oscar Wilde ile ve diğerleriyle birer birer tanıştık. Sarah’nın terasındaydık ve büyük bir merakla bu eşi benzeri olmayan yaşamöyküsünü izledik. YÜKSEL AYMAZ’IN IŞIĞI Oyunun ışık tasarımı, ustalardan Yüksel Aymaz imzasını taşımakta. Yüksel Aymaz, bu kere işi ciddiye almamış mı ne, seyircinin önce oyuncuların yüzlerine ve mimiklerine, sonra diğer hareketlerine bakarak oyunu izledikleri gerçeğini es geçmiş. Makyaj-ışık bağlantısındaki dengesizliğin derhal fark edileceğini, o zaman da tüm akışın değişebileceğini, oyuna ilginin soğuyabileceğini düşünmemiş. Ameliyat tablosunda Dilek Türker’in huzmeye tam girmeyerek Erol Keskin’i gölgede bırakması dışında, ışık açıları yanlış kullanıldığından oyuncular genellikle gölgede kalmış. Kostümlerin üzerindeki desenleri ve kostüm renklerini de dikkate almamış Yüksel Aymaz. Almadığı için de kullanılacak renk filtrelerini tasarlamamış. Vitray ışıklandırmasına sözüm yok, ama ışıklandırmada doğru dürüst zaman “mevhumu” da yok. DEKOR-KOSTÜM OSMAN ŞENGEZER Konusunun büyücügillerinden Osman Şengezer, Sarah Bernardt’ın yaşadığı yılların yirmisini kapsayan ve o yıllarda (1890-1910) bütün Avrupa’yı etkisi altına almış olan romantik, bireyselci süsleme akımı “Art Nouveau” ile Sarah Bernhardt’ı bütünleştirmiş. Nesnenin rasyonel strüktürü ve gereçlerin kullanılışında ön yargılara sapmayan bir mantıkla çalışmış. Dekorda birbirini izleyen akıcı biçimler, simetri içinde asimetrileriyle dikkat çekerken, Şengezer’in planlama ile ilişki kurmadan sadece estetik bir davranışı benimsediği anlaşılıyor. “Art Nouveau”nun çiçek sapı, gonca, filiz, yaprak, sarmaşık ve benzeri öğelerine de yer vermiş. Sarah Bernhard kostümlerini de aynı akım koşullarına sadık kalarak çizmiş. Bunun yanı sıra, ikinci perdede Bernhardt’ın bacağı kesilirken giyeceği kostümü neden cascavlak ortaya çıkardığını ve sahne gerisine projeksiyon ile yansıyan “Theatre Sarah Bernhardt” yazılı ve sanatçıyı Hamlet kimliğinde gösteren afiş olduğunu sandığım görüntüye ne gerek gördüğünü anlayamadığımı söylemeliyim. Eseri dilimize kazandıran ve pek çok çevirisini tat alarak okuduğum Esin Talu Çelikkan’ın Türkçe’sinde bazı küçük yanlışların kulaklarımı yaktığını da bu arada açık yüreklilikle itiraf etmeliyim. Türkçe’mizde “yamyaş” diye bir sözcük var, amenna da “yamyaşlı” var mı ayol! Kâğıtlar yakılır tamam da, hiç yıkılır mı? HAKAN ALTINER VE OYUNCULAR Yönetmen Hakan Altıner, oyunun ana fikrini, olayların örülüşündeki inceliklerle vermiş. Geçmiş bir çağın aktristi Bernardt’ı, tiyatrosunu, o ele avuca sığmaz iklimi tastamam anlayıp değerlendirmiş. Sahne üzerindeki eyleme seyircinin ilgisini çekmek için, o eylemi, geçmiş çok özel bir çağın seyircisini kuşatan çevrenin benzeri bir çevrede ve çerçeve içinde ele almış. Tek eleştirim, Sarah’ın 11 yaş, 27 yaş tablolarında, Dilek Türker’i neden o yaşlara özgü mimik ve ses tonlamalarıyla oynatmadığı. Derim ki, işin bu yanını Hakan Altıner hele bir düşünsün, sonra isterse bana hak vermesin. Oyunculara gelince: Oyunda sahneyi, 42 yıllık oyuncu Dilek Türker ile 50 küsur yıllık oyuncu Erol Keskin paylaşmakta. Biri Sarah, diğeri Pitou olarak. Varın gerisini siz hayal edin, gidin seyredin… (MECİDİYEKÖY, PROFİLO KÜLTÜR MERKEZİ – SALON 2 / 0212 216 93 14 – 216 93 15) Üstün Akmen
Evrensel Gazetesi Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|