| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İstanbul Efendisi – İstanbul Şehir Tiyatroları İsmail Can Törtop Şehir Tiyatroları’nın bu sezonki şenlikli oyunu İstanbul Efendisi ! Musahipzade Celal’in yazdığı Engin Alkan’ın yönettiği oyun 1800lerin Osmanlısı’nın kozmopolit hayatından anekdotlar, alaturka parçalardan tadımlık sunuşlar, dönemin kültürel yapısından izler ve yaratıcı kadronun ince zekasına hayranlık duymanız için örnekler barındırıyor. Ben Engin Alkan’ın hayranıyım. Gerek rejisinde gerek sahne performansında hem yaratıcı zeka hem de büyük bilgi birikimi açıkça görülüyor. İstanbul Efendisi de bu birikimin, zekanın açık bir ifadesi. Oyunda işlenmemiş hiçbir replik, hiçbir hareket yok. Şarkıların yorumundan koreografiye iyi planlanmış bir oyun. Ellerine sağlık diyorum. Türk Tiyatrosu’nun önemli yazarlarından Musahipzade Celal’e ait oyun metni dönemin sosyal hayatı ve kültürel yapısına dair önemli örnekler verse de bence doyurucu bir tekst değil. Oyuna bu eğlenceyi, coşkuyu veren biraz da ekip olmuş. Efendim, oyundan kısaca bahsetmek gerekirse İstanbul Efendisi (burada efendi yönetici manasında) Savleti Efendi (Sezai Aydın) kızını evlendirmek istemektedir. Büyü ve astrolojiye büyük ilgi duyan Efendi, ebced hesabından istihare uykusuna kadar pek çok yol denemiş ve karar vermeye çalışmıştır. Son olarak “rasgele yöntemini” denemeye karar verir ve damadını seçer. Kızı Esma Hanım (Derya Çetinel) ise Safi Çelebi’yi (Arda Aydın) sevmektedir. Safi Çelebi, Çengi Afet’ten (Sevil Akı) yardım ister.. Oyunun geniş ve başarılı bir kadrosu var. Öne çıkan isimlerin başında Çağlar Çorumlu geliyor, harika bir karakter çıkarmış ortaya, işlemiş de işlemiş. İyi bir komedi oyuncusu; reaksiyon almasını, seyircinin beğendiği yerleri parlatmasını çok iyi biliyor. Reaksiyon alan bir espriyi de seyirciyi eğlendirdiği sürece tekrar ediyor. Geçtiğimiz sezon Tiyatro Kılçık’ta 2 farklı oyunda izlemiştim. Onda daha ne güzel tiplemeler var. Old City Comedy Club’daki birbirinden eğlenceli farklı performanslarını da izlemenizi tavsiye ederim. Sevinç Erbulak (Dilaram) ve Derya Çetinel (Esma Hanım) birbiriyle uyumlu ve eğlenceli bir ikili olmuşlar. Özellikle sandık sahnesinde çok başarılılar. Tekrar Çal Sam’de yine birlikte oynarken izlediğimiz ikiliyi çok beğendim. Tekrar Çal Sam’in bir diğer oyuncusu Arda Aydın’a “Leyla Bir Özge Candır” şarkısında eşlik ederken de üçlü arasındaki uyum kendini belli ediyor, eğlenceli bir sahne ortaya çıkıyor. Usta oyuncular Sezai Aydın ve Sevil Akı’yı sahnede izlemek keyif veriyor. İyi oyuncu konuşmasından sahne duruşuna kadar kendini belli ediyor. Bu oyunda da rollerinin hakkını fazlasıyla veriyorlar. Kalabalık ekibin tamamı başarılı bir oyun çıkardı diyebilirim, her birini kutlamak lazım. Elinin ucu ile oynayan birini görmedim sahnede, herkesin prova sürecinde karakteri üzerine düşündüğü ve sahnede de elindekinin tamamını seyirciye sunmaya gayret ettiği aşikar. Normal bir tiyatro oyunundan çok daha yorucu bir oyun kurgulanmış, herkes dans ediyor, şarkı söylüyor, rolünü oynuyor vs. Bol bol terletmiş Engin Alkan sahnedekileri, ama o kadar güzel bir oyun çıkmış ki ortaya, seyirci uzun uzun alkışlayarak terin karşılığını ödüyor. Oyun sadece eğlence vaad etmiyor, geçmişimiz ile ilgili unuttuklarımızı da hatırlatıyor. Örneğin dört farklı etnik kökenden gelen esnafların sohbeti dikkate değer. Türklerin “şinanay nay” şeklinde söylediği şarkının Yunan ve Ermenice söylenmesi ve tüm ırkların bununla dans edip eğlenebilmesi artık unutmaya başladığımız güzelliklerden değil mi? Bu sahnenin başında esnafın atışması daha anlaşılır olsa, aralarındaki gülüşmeye seyirci de katılabilse daha etkili olacaktır. Oyunda canlı müzikler dinliyoruz. Müzisyenler için arkada bir yer olsa bile onları da pek çok sahnede oyunun içinde görüyoruz, bazen enstrümanları ile eşlik ediyorlar bazen de bizzat oyunun içine girip destek veriyorlar sahneye. Ben müzisyenleri çok beğendim. Arkada iyi bir orkestra olsına rağmen şarkılar bilindik şekilde icra edilmiyor. Dedik ya yaratıcı zeka kendini belli ediyor diye, her şarkı için farklı bir sürpriz hazırlamış ekip bize. Bazen Arda Aydın’ın şarkısında olduğu gibi iyi bir icra ve ona uyumlu bir sahne şovu izliyoruz, bazen de işçilerin ortak sesi oluyor şarkılar. Ben en çok Çile Bülbülüm yorumunu beğendim ekibin, süprizi bozulmasın diye üzerinde fazla konuşmayacağım. Ancak, oyuncuların yorumu Alaturka müzik için çok uygun değildi, birkaç şarkıda bu bilinen yorumu aradım, ama bu da benim kişisel müzik zevki olarak beklentim, ekibin tercihleri kötüydü diyemem. 2. perdenin coşkulu açılışı da güzel olmuş. Oyunun detaylı ve güzel bir dekoru var. Ancak, detaylarla fazla ilgilenildiğinden olsa gerek, gerekli gereksiz fazla eşya var sahnede. Özellikle sahnenin sağ ve sol tarafı daha fark edilir parçalardan oluşsaydı daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. Oyunda fazla karanlık alan yaratılmış, bence böyle eğlenceli bir oyunda bu kadar karanlığa gerek yok. Kostümler son derece başarılı. Dans edenlerin, evde çalışanların, ağaların, esnafın kostümleri birbirinden ayrı ve kişinin toplumsal statüsünü iyi yansıtıyor, kişiler kıyafetleriyle birbirinden ayırt edilebiliyor. Ama aydınlatmadaki karanlığa kostümler de destek vermiş, fark edilir renkler az kullanıldığından iyi ışık almayan oyuncu yeterince fark edilemiyor. Daha görünür bir sahne tasarlanabilirdi. Oyunun arka planında çok fazla çalışma, bilgi olduğu belli oluyor. Engin Alkan, pek çok bilgiyi oyunun içine yerleştirmeye çalışmış, dolu dolu bir oyun olmuş. Ancak yer yer bu kadar yoğun bir anlatımın seyirciyi yorduğunu, oyundan düşürdüğünü de söylemek gerek. İstanbul Efendisi sezonun çok konuşulan oyunlarından biri olacağa benziyor. İyi bir reji, uyumlu ve başarılı oyuncular, müzik, eğlence ve dansların güzel buluşmasını siz de kaçırmayın.. İsmail Can Törtop can@tiyatrodunyasi.com Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet berivan - ( 12/3/2008 ) bence olağan üstüydü çok güzel yazılarn vardı pinar - ( 12/2/2008 ) "Oyun sadece eğlence vaad etmiyor, geçmişimiz ile ilgili unuttuklarımızı da hatırlatıyor. Örneğin dört farklı etnik kökenden gelen esnafların sohbeti dikkate değer. Türklerin şinanay nay şeklinde söylediği şarkının Yunan ve Ermenice söylenmesi ve tüm ırkların bununla dans edip eğlenebilmesi artık unutmaya başladığımız güzelliklerden değil mi?" yorumuzunn bu kismina yuzde yuz katiliyorum gozlerim doldu okur okumaz..cok guzel bir oyundu emegi gece herkese tesekkuler. özlem - ( 2/6/2009 ) Gerçek anlamda yorumlanması gereken şekilde yorumlanmış bir yazı ve oyundu. Çok teşekkür ederim. Herkese hakkını vermek gerektiğini düşünüyorum Eda Duman - ( 5/2/2009 ) oyun gercekten çok guseldi tiyatro sevmeyenler varsa bile bu oyunu izledikten sonra fikirlerini değiştireceklerinden eminim. . zeynep dikeç ışık - ( 3/26/2009 ) oya gibi işlenmiş,özenle dokunmuş bir oyun izledim.engin alkana bravo.nasıl bir resim yaparken tuvalin bir köşesini boş bırakamıyorsan,aman boşver burası da böyle olsun diyemiyorsan engin alkan da tek bir saniyeyi bile es geçmemiş.oyunun en başından en sonuna kadar tempo bir an bile düşmemiş.hazırlık aşamasında bir ekip başarısı anlaşılıyor tabi.ama ekibe o coşkuyu aşılamak ,hatta oyun sırasında da sahnedeki her oyuncuda o oyunu sırtlanmayı sağlamak tabiki bir yönetmen başarısıdır.tebrik ediyorum.yalnız çok merak ettim,o fayton ve üzerindeki iki hanım kimin fikriydi.o kostüm,o ayaklar,o ayakkabılar,o hareketler müthiş bir fikirdi.kesinlikle olağanüstü bir zekanın ürünü.bir de o falaka sahnesi.........muhteşem olmuş.seçilen şarkılar müziğimizin en güzel esrlerinden.birr oyunda bu kadar mı çok sesi güzel insan olur.hepsi birden mi şarkı söylemeyi bilir.hele arda aydın,o ne büyüleyici ses.bu cocuğa her oyunda bir de şarkı söyletmek lazım.aynı metin akpınar ve olgun şimşek gibi o da muhteşem bir ses ve lütfen arda nın bari ileriki yıllarda sesini dinleyelim.ötekiler hep esirgedi sanki sesini seyirciden.değil mi.oyuna dönersek,arzum bu oyunun yıllarca sahnede kalması.öyle de olacağını zannediyorum.tabi eğer yetkisi olan bir kıskancın hışmına uğramazsa.sevgili engin alkan sizi bir oyuncu olarak yıllardır büyük bir zevkle takip ediyorduk,bundan sonra ayrıca yönetmen olarak da izleyelim lütfen.ben hayatımda bu kadar absürt bir komedi izlemedim.birçok tiyatro oyunu sanki bir çocuk oyunu gibi işleniyor.sanki seyirci aptalmış gibi düşünülüp,söylenmek istenen herşey açık açık söyleniyor.seyirciye hiçbir iş kalmıyor.sizin oyununuzda sanki herşey absürt gibiydi bayıldım hayran oldum.ikinci perdenin çıkışı da seyirciyi kıskıvrak avucunun içine almayı sağlamış.oyun baştan sona bir sanat eseriydi ,defalarca izlemek istiyorum.bir de bana sanki şehir tiyatroları son zamanlarda bir atılım içine mi girdi,birşey onları gayrete mi getirdi nedir bilmiyorum.sanki bir yeniden doğuş gibi ,ne bileyim bir başka güzel son zamanlarda.sanki bütün diğer tiyatrolardan daha sanatsal işler yapıyor gibiler.sevinçliyim. lale - ( 5/18/2009 ) irfanı çok beğendim yha çok güzel bi oyundu diğer oyuncular da süper hayatımda gördüğüm en güzel oyundu!!!! eda - ( 11/20/2009 ) Gerçekten çok ama çok güzel bir oyundu. Güzel bir tebesümle salondan ayrılınabileceğii göstermiştir. Mutlu etmiştir.. ayten - ( 5/21/2010 ) çok güzel bir oyundu bütün oyuncuları tekrar ayakta alkışlıyorum.çok güldüm:) |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|