| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Evli Evine Evi Olmayan Nereye? (Çocuk Oyunu) Fevzi Günenç EVLİ EVİNE EVİ OLMAYAN NEREYE?.. Çocuk Oyunu: 4 Yazan: FEV (Fevzi Günenç) Bu oyunu sahnelemek isteyenlerin Fevzi Günenç ile iletişime geçmeleri gerekmektedir: fev27@mynet.com OYUNDAKİ KİŞİLER: MASALCI NİNE PALYAÇO BAY AKREP KAYIKÇI BAYAN KURBAGA DEKOR: Panolarda bir dereboyu. Ağaçlar, kayalıklar, dere, sazlar. Bir kayıkçı iskelesi. Panoların üst bölümünde yıldızlar, parlayan ay. Sahne boştur. Kuşların, ağustos böceklerinin sesini kurbağa vraklamaları bastırmaktadır. MASALCI NİNE: (Eliyle selamlar vererek girer. İzleyenlere öpücükler gönderir. Sahnenin önüne gelir.) Bugün sizlere güzel mi güzel Hatta biraz da özel Bir masal anlatacağım çocuklar… PALYAÇO: Koşarak sendeleyerek gelir, eliyle Masalcı ninenin ağzını kapatır.) Dur dur dur, anlatma! Anlatma bakiym! MASALCI NİNE: (Zorla konuşur) Bu da kim? PALYAÇO: Tanımadın mı palyaçoyum ben Gerekiyor yerini bana vermen Hem de hemen… MASALCI NİNE: (Zorla konuşur) Neden? PALYAÇO: Masalı ben anlatacağım. (Masalcı Ninenin ağzını kapatmayı bırakır.) Hadi sana gile güle Bana hoşçakalın… MASALCI NİNE: Peki biliyor musun konusunu masalın? PALYAÇO: Konudan çok ne var Ceplerim konu dolu hem de Kimi ince kimi kalın. İstediğiniz kadar alın. MASALCI NİNE: Duymadın her halde Bugünkü masalımızın Özel olduğunu söyledim. PALYAÇO: Ben de sana masalı Ben anlatacağım dedim. MASALCI NİNE: Daha konunun ne olduğunu bile bilmiyorsun. PALYAÇO: Sen de peynir ekmek yemiyorsun… MASALCI NİNE: Peki kim görev verdi Bu işe için sana? PALYAÇO: Ben! MASALCI NİNE: Sen… PALYAÇO: Ben, ben ben, anlasana! MASALCI NİNE: Olur mu öyle şey Terk et burayı, hemen! PALYAÇO: Terk edemem… MASALCI NİNE: Neden? Neden, yok. PALYAÇO: Var aslında nedeni var ama Doluya koysan almaz, Boşa koysan dolmaz. MASALCI NİNE: Böyle olmaz Birileri karar vermeli buna. PALYAÇO: Versin… MASALCI NİNE: Kim? PALYAÇO: Hekim? MASALCI NİNE: (Şaşkın) Hekim mi? PALYAÇO: Şaka şaka Çocuklara soralım. MASALCI NİNE: Soralım Nasıl olsa “Masalcı Nine”lerini seçer onlar Sadece ben, masallarımla ikimiz Onları alır düşler dünyasına götürürüz. PALYAÇO: Görürüz… (İzleyenlere sorar.) Masalı kim anlatsın çocuklar Masalcı nine mi, ben mi? Onu isteyenler alkışlasın. Çocuklardan bir bölümü alkışlar. PALYAÇO: Şimdi de beni isteyenler alkışlasın! (Eliyle alkış tutarak onları alkışlamaya teşvik eder.) ÇOCUKLARIN ÇOĞU PALYAÇOYU ALKIŞLAR. PALYAÇO: Gördün, beni istiyor yavrular. MASALCI NİNE: Onu mu istiyorsunuz çocuklar! EVEEET… SESLERİ. MASALCI NİNE: Evet ha… Peki… O anlatsın bakalım. Kırıldım hepinize Ben de n’olayım Bir daha masal anlatırsam size. (Aceleyle çıkar.) BAY AKREP: (Soluk soluğa koşarak girer. Palyaçoyu görmez, ona çarpar.) Yetişebildim mi? Yetişebildim mi? PALYAÇO: Ahha! Gözünün önüne baksana BAY AKREP: (Üzgün) Yetişemedim... Oysa gecedir, karanlıktır demedim Akşam yemeğimi bile yemedim. PALYAÇO: Bay Akrep değil misin sen? BAY AKREP: Ne bu telaşın Bay Akrep Derdin ne? BAY AKREP: Üstüne bastın, çek ayağını. Akrep’in ta kendisiyim Kırların da efendisiyim… PALYAÇO: Efendiye bak! Safi laklak… BAY AKREP: Dalga geçeceğine acı bu fukaraya Koşarak geldim buraya Hem de yaya… PALYAÇO: Haber verseydin gönderirdik bir taksi… BAY AKREP: Konuşma aksi aksi… PALYAÇO: Derdin ne söylesene… BAY AKREP: Son kayıklar da kalkıp gitmiş yine Bir akrep olacağıma Kırkayak olsaydım keşke. Yetişebilirdim kırk tane ayağımla Dilediğim zaman Dilediğim yere. Geçebilirdim karşıya. PALYAÇO: Ne işin var ki karşıda? BAY AKREP: İşi ki ne iş Eğer geçemezem gözüm açık gider Çükü avların en güzeli, orada beni bekler. PALYAÇO: Aman iyi iyi… Oldu olacak Sen masalı oynamaya bak Hava serinledi Çıkmadan ayaz Ben de şu arkada ense yapayım biraz. (Palyaço esneyerek çıkar.) BAY AKREP: (Kendi kendine) Ama bu gece neden Böyle ıssız burası Ne oldu bu dereye? (Öfkeli) Kayıklar gitti nereye? Kayıkçılar hani? Şu kayıkçıların yaptığı da küstahlık yani. Bırakmışlar işi erkenden Kestane patlatıyorlar her halde Odalarda, damlarda… Sorumluluk yok bu adamlarda. KAYIKÇI: (İskeledeki bir kayığın içinde eşyalarını toparlamakta.) Öhhö, öhö ... BAY AKREP: (Korkarak) Kim var orada? KAYIKÇI: Bir gece işçisi Kayıkçı ya da ... BAY AKREP: (Sevinir) Kayıkçı mı? Kayıkçı ha! Aman ne iyi! Beni geçirir misin Hemen karşıya? KAYIKÇI: Kusura bakma akrep kardeş Üzgünüm ama geçiremem. BAY AKREP: Neden? KAYIKÇI: Görmüyor musun, Sular şırıl şırıl akıyor Şavkını vurarak sulara. Ay da şam şam şakıyor Gece Nisbet yapar gibidir sabahlara. BAY AKREP: (Kendi kendine) Çattık kayıkçının şairine Bugün hiç rastlamayacak mıyım Akıllı birine? (Kayıkçıya) Doğrusun belki ahbap Diyeceğim yok sözlerine. Ama Bu bir neden değildir Kayıkçıların çalışmaması için daha. KAYIKÇI: Dinlenmeye Uyumaya Biz de gerek duyarız bayım Sekiz saat çalışma sistemine Biz de uyarız bayım. BAY AKREP: Ne demekmiş dinlenmek, uyumak Sekiz saat çalışmak... Bunların hepsi hava cıva Bırak şimdi çeneyi de kolları sıva. (Meydan saati on iki kez vurur.) KAYIKÇI: Bak, dinle akrep kardeş, Saat yirmi dördü vuruyor. Her yerde olduğu gibi bu saate Dere yollarında da işler duruyor. BAY AKREP: Anlamıyorsan söyleyeyim hece hece: A-ce-Ie i-şim var! Karşıya geçmeliyim bu gece. KAYIKÇI: Erken yola çıkmalı acele işi olan. Bizim de bekleyenimiz var Çoluk çocuğumuz falan... BAY AKREP: Bedava binmeyeceğiz herhalde kayığına Çoluk çocuk kaçıyor mu Hemen beklesinler seni Çocukları bırak da doldurmaya bak keseni. KAYIKÇI: Haydi hoşça kal Akrep kardeş, Evli evine, (Kürek çekerek uzaklaşır.) (Uzaktan) Evi olmayan fare deliğine ... BAY AKREP: Bak hele şunun dediğine: Küstah kaba adam Bunu koymam yanına! Okurum senin canına! Evi olmayan fare deliğine, ha! Göreceksin gününü, Duymamışsın galiba sen Akreplerin ününü ... BAYAN KURBAGA: (Bir kayanın üstünden) Vrak, vrak ... BAY AKREP: (öfkeli) Kim o densiz? Vraklayıp duran ha bire düzensiz?.. BAYAN KURBAGA: Vrak vrak! BAY AKREP: Bırak şamatayı, bırak! BAYAN KURBAGA: Vrak, vrak... BAY AKREP: Sesini keser misin,ahmak? BAYAN KURBAGA: Üzüntüyü bırak Yaşamaya bak Vrak... BAY AKREP: Kolay böyle konuşmak Ne acele işin var Ne de karşıya geçmek zorundasın. Vraklayıp duruyorsun Hem söyler misin lütfen Sen de kim oluyorsun? BAYAN KURBAGA: Merak ettiysen kimliğimi Kendimi tanıtayım canım Adım, Kurbağa Hanım. BAY AKREP: Anladım anladım Tanışmaya değer mi bilmem ya Bay Akrep’tir benim adım. Söyler misin lütfen Bayan kurbağa Ne vraklayıp duruyorsun Bozulmuş gibi akordun? BAYAN KURBAĞA: Kibar bir yaratık olmadığın belli Görüyorum ki bilmiyorsun Ne notayı ne gamı. Fakat yine de gerektirmez bu İyiliği, güzelliği benim de bırakmamı... Bir şan hocasından Almasan bile benim gibi müzik dersi Görgü kurallarını, inceliği Öğretmeli sana birisi. BAY AKREP: Düşünecek halde değilim. Şu ara inceliği falan Görmüyor musun Üsküdar'ı geçiyor atı alan. BAYAN KURBAĞA: Üsküdar mı? Geçmek mi? Ben göremiyorum at-mat. BAY AKREP: Bırak dalga geçmeyi Kurbağa kardeş Görmüyor musun? Halim yaman ... BAYAN KURBAĞA: Öyleyse Özcümle ile aktar bana Sebep nedir böyle Durmadan yakınmana. BAYAN KURBAĞA: Öbür yakada susamış biri var ecele Onu haklamak için geçmeliyim karşıya İşte bu yüzden etmekteyim acele. BAYAN KURBAĞA: Hiçbir şey anlayamıyorum söylediklerinden Kusura bakma biraz cahilim ben Her ne kadar cahilsem de Yine de bir yürek taşıyorum Bu da yardım isteyene Yardıma koşmamı gerektiriyor. BAY AKREP (Sevinçli) Ne diyorsun yani? Beni götürecek misin oraya? BAYAN KURBAĞA: Dert ettiğin şeye bak Oraya götürürüm ben Seni sırtıma alarak. Gerek yok tasalanmana Hayvan dediğin Faydalı olmalı hayvana. BAY AKREP: Yaşa Kurbağa kardeş Yaşa, yaşa! Çok şanslı sayılırım Rastladığım için Böyle bir arkadaşa. BAYAN KURBAGA: Yalnız ... Şunu da hatırlatayım Sıcağı sıcağına Söz vermelisin Beni sokmayacağına. BAY AKREP: Sokmak mı? Daha nesi!.. Dostlar için değildir Akreplerin iğnesi. BAYAN KURBAGA:(iyice yaklaşır.) Bin öyleyse sırtıma Haydi, durma. Şöyledim, sırf iyilik amacım Denilmesin yeter ki, Hayvanlık kalmadı dünyada. Yoksa inan, gözüm yok Parada, pulda. BAY AKREP: (Sevinçli) Nasıl teşekkür edeceğim, Bilemiyorum. Hayvancıl bir kurbağa Yardım ediyor bana. Bari ben de incitmeden Binivereyim sırtına. Biraz daha yaklaşır mısınız Sayın kurbağa ... İşte oldu; Şimdi koyulalım yola. (Arkasına asılır.) BAYAN KURBAĞA: (Sahnenin bir başından öbür başına doğru yavaş yavaş yüzer gibi yapar.) Akrep kardeş, Sesini kes de bu ara İyice yapış sırtıma Düşmeyesin sulara. BAY AKREP: Öyle geniş ki sırtın Kendimi hava alanında sanıyorum O yüzden korkmuyorum. BAYAN KURBAĞA: Elden bırakmamak gerek Yine de tedbiri. Dünkü gün neredeyse Cavlağı çekiyordu saftoloşun biri. BAY AKREP: (İç çekerek) Kurbağa kardeş, Herhalde sen de farkındasın Yüzmede pek ustasın. BAYAN KURBAĞA: Yüzmek benim hobimdir. Bu işi yaptığımda Keyfim yerine gelir. (Gülüşürler.) BAYAN KURBAĞA: Geçtik yarısını yolun , BAY AKREP: Ne iyi ... Yorulmadı mı hiç Bacağın kolun? BAYAN KURBAĞA: Yok canım, işte, karşı kıyı Göründü bile. BAY AKREP: Aaah ... Ah, öyle de ... BAYAN KURBAGA- Eee? Neden duraksadın birden bire? BAY AKREP: Şey ... Yok canım, Tenin ne kadar yumuşak, Diyecektim de… BAYAN KURBAGA: Teşekkürler, sizin de Övülecek şeyleriniz vardır herhalde. BAY AKREP: Yok canım Övülecek ne var ki bende. Ooof, of ... BAYAN KURBAGA: (Durur.) Arkadaş ne oIuyorsun? Durmadan ofluyorsun Durmadan pufluyorsun... Kuşku mu düştü içine, Batmaktan mı korkuyorsun? Buysa derdin, kaygılanma Haksızlık ediyorsun kendini üzmede Herkes de biliyor ki Ben olimpiyat şampiyonuyum yüzmede. BAY AKREP: (iç çeker.) Kardeş, düşündüğün gibi değil mesele Ne derler hani, "Huylu huyundan geçmez" mi, ne? Benimki de öyle. BAYAN KURBAĞA: Ne huyu, Ne meselesi? BAY AKREP: Sözümü kesme de dinle, Biliyorum,kalleşlik benimkisi Söz de vermiştim, dahası... Ama elimde değil Kuruyası huyum tuttu yine. Hazır ol, geliyor zehirli iğne! BAYAN KURBAGA: İyiliğe karşı kötülük mü? BAY AKREP: Konuşmayı bırak da Hazırlan son duana! BAYAN KURBAGA: Kalleş! Nasıl da inandım sana! BAY AKREP: Son duanı etmiyorsun ha! Öyleyse arkadaşım, Benden günah gitmiştir, Bu iş burada bitmiştir. BAYAN KURBAGA: Aptal sandın beni galiba Akrep Ağa! Kuru gürültülere Pabuç bırakmaz bayan kurbağa! Şöyle bir dalıverdim mi Derin sulara ... Bin pişman olursun Sahip olduğun için Bu kötü huya! (Sulara dalar.) BAY AKREP: (Çırpınır.) İmdat imdat! Yüzme bilmiyorum yardım et Acı bana! BAYAN KURBAGA: Son pişmanlık fayda vermez. Ne hayvana, ne insana! BAYAN AKREP: (Acemice yüzer, su yutar yutar) Gluk gluk Bir daha zehirli iğnemle Sokamayacağım kimseyi Gluk gluk Elveda kötülük… (Sonunda sırt üstü yatarak hareketsiz kalır.) BAYAN KURBAGA: (Yüzerek bir kayanın üstüne çıkar, Bay Akrep'in çırpınışını seyreder.) Bu dünya etme bulusun dünyası İyilik eken iyilik biçer Kötülük eden kötülük biçer. Sen de kötülük yapmaktı bütün bildiğin İşte kötülülü sen buldun Akrep denilen dangalak Vrak vrak vrak… Vrak vrak vrak… MASALCI NİNE: Nereye gitti o palyaço denen madrabaz Bu kadarı da ayıp yani Masalı kendi anlatacaktı hani? PALYAÇO: (Arkadan horlaması duyulur. Horrr… Horrr… MASALCI NİNE: (Arkayı işaret eder.) Horluyor… Neyse, gene ben bağlayayım Masalımızın sonunu: Gördünüz işte çocuklar, İyilik yapana Kötülük düşünen, Hak ettiği cezayı buldu; Derin sularda boğuldu. Diyorum ki son söz olarak: Örnek almalı herkes Bay Akrebin şu sonuna bakarak... İyilik yapana kötülük Yapmamak gerek. BAYAN KURBAGA: (Alaycı) Vrak vrak vrak! PALYAÇO: (Gözünü ovuşturarak sallana sallana girer.) Hey, durun! Nereye gidiyorsunuz Uyuyakalmıştım, uyandım Söyler misiniz masalın Neresinde kaldım? MASALCI NİNE: Masal çoktan bitti Bırak palavrayı bırak Senin ne mal olduğunu Kurbağa bile anladı bak… BAYAN KURBAGA: Vrak vrak vrak!.. PALYAÇO: Bir öğüt de ben katabilir miyim Bu güzel masala masalcı ana? MASALCI NİNE: Kat bakalım… PALYAÇO: Benim gibi tembel olmayın çocuklar Olur olmaz yerlerde Uyuyup kalmayın çocuklar Yoksa elinize geçen fırsatları Böyle, bugün benim Bu masalı kaçırdığım gibi Siz de kaçırırısınız sık sık. BAYAN KURBAGA: Vrak vrak vrak!.. PALYAÇO: Haydi bakalım, Oyun bitti Evli evine Evi olmayanlar Fare deliğine… (Bağırır) Durun durun, nereye? Bari azıcık alkışlayın da gitmeden Bir iş yaptım sanayım Ben de Onunla avunayım… (Komik hareketler yaparak dans eder.) ÇOCUKLAR ONU ALKIŞLAR, OYUNCULAR SELAMA ÇIKAR. B İTTİ YAZAR İLE İLETİŞİM FEVZİ GÜNENÇ Pancarlı Mah. Milli Egemenlik Bulvarı 10. Cad. Yunus Emre Sk. 1 Gülyuva Ap. D. 2 Şehitkâmil GAZİANTEP Tel: 0342 338 16 18 – 0505 553 47 44 İleti: fev27@mynet.com – MSN: Fev27@hotmail.com Web: fevgun.com Paylaş Tweet fatmanur - ( 1/16/2009 ) güzelmiş beyendim saolun yaren - ( 12/29/2013 ) harika ben tiyatroya gidiyorum bu tiyatro metnini söylicez ama bizde paylanço,nine vb şeyler yok sadece anlatıcı bayan kurbağa kayıkçı ve bay akrep var bunu yazana saygılar Feray - ( 3/23/2014 ) Eğitici güldürürken düşündüren bir oyun tebrikler |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|