| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Vişne Bahçesi - Bahçede Neler Oluyor Cüneyt İngiz Çehov’un en önemli oyunlarından bir tanesi olan Vişne Bahçesi, yine Çehov’un diğer oyunlarında olduğu gibi dönemin sıkıntılarını yansıtan bir metin. Rusya’nın trajik durumunu simgesel bir anlatımla bir bahçe ve insanların bu bahçe ile ilgili sıkıntılarını irdeliyor. Vişne Bahçesi yeni sezonda Şehir Tiyatroları’nda Ali Taygun’un rejisiyle sahneleniyor. Oyunun dönem oyunu olması, günümüz dünyasıyla artık ilişkilendirilememesi nedeniyle rejisöre çok iş düşen bir çalışma gerektiriyor. Günümüzde artık kölelik kavramının kalmaması, saltanat kavramının literatürde olmaması nedeniyle Çehov oyunlarında bir rejisörün yapabileceği en önemli anlatım şekli insanların duygusal durumlarını yansıtarak günümüz insanına ulaşmaktır. Oysa Ali Taygun oyunun çözümlemenin çok uzağında kalarak, salt metni sahneye aktarmak dışında herhangi bir çaba içine girmemiş. Oyunun anlatmak istediğini, rejisörün bir derdi olduğunu göstermemiş. Sadece sahnede devinen insanların olduğu tipik bir sahneleme yaratmış. Oyunun oldukça başarılı oyunculardan seçilmesi bir artı gibi gözükse de, rejinin verdikleri sınırlı olunca, oyuncuların devinimi de sıkıntılı bir şekle bürünmüş. Özellikle Jülide Kural gibi günümüzün önde gelen sanatçısı oyun içinde abartılı ve inandırıcılıktan uzak kalmış. Büyük hareketlerle rolünü giyinmekten çok üstün körü iliştirmiş. Oyunun afişinde dikkati çeken “Klasik Komedi” tanımlaması da dikkat çekiciydi. Çehov’un kendi oyunları için “komedi” tanımlaması yaptığı doğrudur. Fakat klasik komedi nasıl bir biçimdir acaba? Bu biçim midir ki oyuncuların grotesk hareketler, donuk pozlarla sahnede, kendilerinin bile rahatsız olduğu belli olan davranışlara yöneltmektedir? Diğer oyunlarında başarılı çizgisiyle dikkat çeken Jülide Kural’ın özellikle ayakları yere sağlam basmak adına dozu biraz fazla kaçırmasına sebep olmuş. Yıldıray Şahinler, kendi yetenekleriyle altından kalkmayı bilse de, belki de çok az yönetmenin bu role soyunmasını düşüneceği bir rolü üstlenmiş. Oyunun en önemli eksiklerinden bir tanesi, sembolik bir anlatım olan Vişne Bahçesi’nin dekor ile alakalandırılmamış olmasıdır. Dekor oyuna hizmet etmiyor, oyuncular dekor içinde alelade bir ev hissi veriyorlar. Evin pencere ve kapılarını simgeleyen demir konstrüksiyon oyunculara yardımcı olmuyor. Oyuncular belki de rejisörün isteğiyle, bahçeye pencereden ve kapıdan bakarak bir teknik yanlışa da sebep oluyorlar. En önemlisi de günümüz tiyatrosunda artık çok az kullanılan, belki de hiç kullanılmayan perde kapatarak dekor değiştirme şekli hem de uzun süreli olarak kullanılıyor. Böylece zaten oyuna adapte olmakta zorlanan seyirci oyundan tamamen kopuyor. Bir yönetmenin sahneleme işine giriştiğinde dikkat etmesi gereken nokta, oyunla ne anlatmak istediğidir. Seçimlerini buna göre yapar. Anlatmak istediğini oyunculara da yansıtır ve seyirci oyunu seyrederken kendine bu anlatılmak istenenden pay çıkartır. Fakat Ali Taygun bu noktada etkisiz kalmış ve sahnelemiş olmak için sahnelemenin ötesine geçemediği gibi, etkileyicilikten de uzaklaşmıştır. Bu kadar olumsuzluk içinde, evin hizmetlilerinden Dunyaşka’yı canlandıran Funda Köseoğlu’nun sade, abartısız derdini seyirciye başarıyla yansıtan oyunculuğunu görmek güzeldi. Tabii Yıldıray Şahinler’in yanlış kast kurbanı olduğu halde, rolünü üstlenmesi, rolünü çok güzel bedenlendirmesi de takdire şayan. Çok beklenti içinde olmadan seyredilebilecek, klasikler arasına giren Çehov oyunlarını merak edenlerin seyredebileceği bir oyun “Vişne Bahçesi”. Bundan öteye geçmesi de oldukça zor. Cüneyt İngiz Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet ismi lazım değil - ( 2/27/2009 ) bravo çok güzel bir eleştiri yazısı olmus aslında eleştiriden pek anlamam ama okudugum eleştri yazılarından en iyilerinden biriydi diyebilirim zigzag - ( 4/19/2009 ) Yorumunuz çok güzel olmuş ellerinize sağlık. Fakat bir konuya değinilmemiş. Oyunda ağaçların kesilip yerlerine sitelerin yapılacağı sürekli olarak vurgulanmaktadır.Sizce bu neyi simgeliyor. Eski rejimin yıkılıp yerine yenisinin krulmasını mı? sevgi - ( 4/19/2009 ) sizce vişne bahçesinde anlatılanlar günümüz Türkiyesini yansıtıyor mu? Ya da son 0 yıldır Türkiye de buna benzer olayların olduğunu düşünüyor musunuz? M.Salih Dölen - ( 12/4/2008 ) Sizi tebrik ediyorum, birçok kişinin fikirlerine tercüman oldunuz.Gerçekten Vişne Bahçesi bir düş kırıklığıdır. Kostümler harika ,gerisi bomboş bir oyun.Çehov hatasız değildir.Allah ın bile hata yaptığı ve birkaç kitap gönderdiği düşünülürse Çehov dan insanüstü başarılarda beklenemez.Umarım sizin bu yazınızı herkes okur ve değerlendirir. Ulaş - ( 12/8/2008 ) Şehir tiyatrosundan rica ediyorum, Çehovun oyunlarını sahnelemeyin, böyle olacaksa lütfen. "Üç Kız Kardeş" iyi oyunculara rağmen vasattı, "Vişne Bahçesi" iyi oyunculara rağmen vasatı zor yakalıyor. Arkadaşıma bu oyunun afişinde klasik komedi yazıyor dediğimde güldü,"bunun neresi komedi" dedi. Salih Beyin dediği gibi özellikle Jülide Hanımın kostümleri zevkli şeylerdi. Oyuncular iyiydi, ama oyun ile bugün arasında hiç bir bağ kuramayınca ne kadar emek verseler de olmuyor.Vişne bahçesindeki ağaçlar kesilecek denilince, orada o ailenin şehir içindeki statüleriyle ilgili bir durum arz ediyor. Aristokrasi ve soyluluğu yitirme ile ilgili bir olgu. Ama bende uyayndırdığı daha kuvvetli duygu çevre katliamı, ah yazık hissi. Yani oyunla bugün arasında kurduğum bağ verilmek istenenle tamamen ayrı. Ne bileyim, orada para kazanmaktan başka hiçbir artısı olmayan, cahil, görgüsüz kimsenin daha görgülü, bilgili insanlar karşısında sadece para ile geldiği durumun aslında nasıl bir rezilliği içierdiğini göstermek daha günümüze uygun düşerdi gibi geliyor ama o duygu da öyle çok baskın bir şekilde hissedilmiyor. Hadi öyle olsa bile soyunda gelen aristokratlıktan başka bir özelliği olmayan insanların mı daha iyi olduğu sonucunu çıkaracaktık. Yani neresinden tutarsanız tutun, bu oyun tiyatro hayatın aynasıdır sözüne zarar veriyor, çünkü biz oyunda anlatılan hayatı kendimizle çok zorlayarak bağdaştırıbiliyoruz , o da olmuyor... Umarım, kimseyi incitmemişimdir, sadece Şehir Tiyatrosu belli bir kaliteye ulaşmışken bunu geriletmesin, ilerletsin istiyorum. gül - ( 12/13/2008 ) çok güzel süper :))))))) |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|