| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kafes'in İçindekiler ve Dışındakiler Rengin Uz Günümüz Pirandello’su diye tanımlanan dünyaca tanınmış oyun yazarı ve tiyatro eleştirmeni Mario Fratti’nin ‘Kafes’ adlı oyunu, Şehir Tiyatroları’nda ‘Genç Tiyatro’ başlığı altında, Ali Gökmen Altuğ’un rejisinde perde açıyor. Ne zamandır merak ettiğim Kafes’i izledim sonunda. İtalyan asıllı Amerikalı Mario Fratti anti-emperyalist, küreselleşmeye karşı olan bir yazar. Amerika’nın Irak’ı işgalini ‘Körlük’ adlı oyunuyla protesto ederken, eserini telif hakkı istemeden tüm dünya ülkelerine sahnelenmek üzere armağan etmiş. Broadway’da büyük başarı kazanan, ödül üstüne ödül kazanan Nine müzikalini Arthur Kopit’in hikayesinden uyarlamış. Şu sıralar İstanbul sinemalarında da gösterimde olan Nine /Dokuz filminin İtalyanca’dan uyarlaması da yine ona ait. Kafes, Mario Fratti’nin Türkiye’de sahnelenen ilk oyunu. Eserleri çoğunlukla alternatif oyunların sahnelendiği Off- Broadway’de oynayan Fratti hem karakter yaratmada hem diyalog kullanımında usta, sürprizlerle dolu dramatik kurguları ile hikayesini güçlü bir biçimde anlatan hatta modern tiyatroda deha olarak tanımlanan bir yazar. Eh böyle olunca da beklentimi yüksek tutarak gittim oyuna. Geçtiğimiz sezon Leonce ile Lena’da bu sezon da Mefisto’da oyunculuğunu beğendiğim Ali Gökmen Altuğ’un Şehir Tiyatroları’ndaki ilk rejisini de merak ederek. Kafes, bir aile örneğinde, günümüz dünyasında, kafese kıstırılmış insanların hikayesini anlatıyor. Christiano, çıkar ilişkilerinin geçerli olduğu, yalansız yaşanmadığı vahşi bir ormana benzettiği dünyada, insan denilen şeyin de hayvanların en alçağı olduğuna inandığı için evinin ortasında bir kafese hapsetmiştir kendini. Üç yıldır bu kafeste yaşar. Hayatla tek bağlantısı, hayatın anlamsızlığını ve kokuşmuşluğunu yazmış olan, resmini baş köşeye astığı Anton Çehov’dur. Sabahtan akşama kadar okur, Çehov’un öykülerinden ve oyunlarından yola çıkarak yaşamı anlamaya, bir denge kurmaya çalışır. Cehov’un tüm öykülerini ezbere bilir, cilt, sayfa ve bölüm olarak! Bütün kahramanları acı çeken Çehov, insanların duyarsızlığı ve hoyratlığı yüzünden acı çeken Christiano’nun kendisini ifade biçimidir. Kafesinin içi kitaplar, dünyanın vahşeti ve adaletsizliği üzerine çıkmış gazete kupürleri ile doludur. Dışarıdakilere karşı nefret dolu olan Christiano birlikte yaşadığı ailesi orada değilmiş gibi davranır. Kendisine yemek veren ve kafesinden çıkması için dil döken annesi dışında. Ta ki, ağabeyinin karısı Chiara’nın kendisine yakınlık gösterdiğini fark edene kadar…Sıcak bir dokunuşa hasret kalan Chiara’nın kendi kafesinin zincirlerini kırması için Christiano gibi kendisini kafese kapatmış birisine ihtiyacı vardır. Kafeste olmayı bir metafor olarak kullanan Fratti, oyununu Çehov üzerine kurgulamış. Belli ki yazarın büyük bir hayranı, ondan esinlenerek yazdığı Üç Kız Kardeş adlı bir oyunu bile var. Ancak ipin ucu kaçmış gibi, öyle ki, dialoglar dönüp dolaşıp Çehov’a, onun öykülerine, oyunlarına bağlanmak üzere yazılmış gibi bir durum sezdim çoğu yerde. Ali Gökmen Altuğ yazarın dünyasına girmeyi başarmış. Özellikle birbirine yakın olması gerekirken birbirlerinin kabusu olan aile bireylerinin yaşadığı çelişkilerin altını çizerken oyuna Çehov duyarlılığı ile yaklaşmaya özen göstermiş. Özcan Özer’in dilimize çevirdiği Kafes’te Christiano rolünde Mert Turak var. Mert’in yolu ‘Kantocu’ ile Şehir Tiyatrosu’na düşmeseymiş bu rolleri kim oynayacakmış diye merak ediyorum doğrusu. Mert Turak’ı daha çok komedi ve müzikal oyuncusu olarak alkışladık ama ‘Kafes’de bize oyunculuğunun farklı yüzünü göstererek, Şehir Tiyatroları için ne kadar vazgeçilmez olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Kabare’de de aynı sahneyi paylaştığı Senan Kara bu kez ağabeyin mutsuz ve fettan karısı rolünde. Kabare’de Sally Bowles rolüne bir türlü oturtamadığım genç oyuncu Kafes’te yerini bulmuş. Favori oyuncum ise, karısını aşağılayan, kardeşiyle dalgasını geçen, kaba saba ağabey Pietro’da Caner Çandarlı oldu. Öfkesi, heyecanı, sevgisizliği ve alaycılığı ile oyundan çıktığımda belleğime kazınan isim onunkiydi. Anne rolünde Hikmet Körmükçü, belli ki severek isteyerek destek vermiş genç kadroya. Esra Ede, Murat Taşkent, Yalçın Avşar, Tolga Coşkun ‘Kafes’in başarısı için emek veren diğer oyuncular. Aysel Doğan’ın kostüm ve özellikle de sahne tasarımını beğendim. Sahnenin orta yerine kurulmuş Christiano’nun kocaman demir kafesinin yanı sıra, dar gelirli bir İtalyan aile evinin tüm ayrıntıları, yazarın kurgusu göz önüne alınarak iyi düşünülmüş. Dramaturjide Hilmi Zafer Şahin’in, ışık tasarımında F.Kemal Yiğitcan’ın, efekt tasarımında Ersin Aşar’ın katkıları unutulmamalı. Ali Gökmen Altuğ’un, selamdan önce tüm kadroyu Christiano’nun kafesinin içinde toplaması anlamlı olmuş. Kafesin içi ve dışı diye bir ayırımdan söz edebilir miyiz? Hangimiz sonuna kadar özgür olup kafeslerimizi, zincirlerimizi kırabiliyoruz ki? Kafes’in yönetmeni ve oyuncuları inanarak çıkmış yola ve hep birlikte bu inancın ve aşkla çalışmanın karşılığını alıyorlar. Mario Fratti’nin ‘Dahi yazar’ olarak tanımlanmasına katılmıyorum ama Kafes özellikle sağlam oyunculukları ile sezonun seyre değer oyunları arasındaki yerini alıyor. Rengin Uz Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|