| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Ezilenlerin Kısık Sesi - Hizmetçiler Cüneyt İngiz Ben hep böyle kalmayacağım. Birgün ben de zengin olacağım. Koca konaklarım evlerim olacak. Zengin bir kocam olacak. İstediğim her şeyi paramla yapacağım. Etrafımızda insanlar pervane olacak. Bu pislik çukurundan kurtulduğum zaman, özgür olacağım. İstediğime emirler vereceğim. Zengin davetlere balolara gideceğim. Hanımımın giydiklerinden daha güzel elbiseler giyip, odalarda gizli gizli gezmeden, özgürce sokaklarda dolaşacağım. Kimsenin sözünü dinlememe gerek kalmayacak. Güç benim de elime geçecek, o zaman hepiniz bana hizmet edeceksiniz, benim hizmetçilerim olacaksınız. Bütün dünya ayaklarımın altında ezilecek. Bir kez daha ayağımın altında olmamak için yalvaracaklar. Şehir Tiyatroları’nın genç tiyatro oyunlarından, absürd tiyatronun önde gelen yazarlarından Jean Genet oyunu “Hizmetçiler”, bu seslerin kulaklarımızda, düşüncelerin zihnimizde dolaşmasını sağladı. Oyun oyuncuların ortak reji çalışmasıyla, Sinem Özlek’in dramaturgi çalışmasıyla, Utku Akıncı’nın müzikleriyle, Sabahat Çolakoğlu’nun sahne uygulamasıyla ve son olarak Murat İşçi’nin ışık tasarımıyla sahnelenmiş. Öncelikle ilk sözümüz gençlere bu fırsatı veren Şehir Tiyatroları’na. Son dönemde Genç Birimin başına geçerek, aktif bir oluşum yaratan Arif Akkaya ve birimdeki diğer çalışanları tek tek tebrik etmek lazım. Geçen yıldan beri “Genç Günler” organizasyonuyla, yeni oluşumlara, değişik sahnelemelere ışık tuttular. Böylece Şehir Tiyatroları’nda repertuara girmesini sağlayarak birçok gencin de kendini göstermesine yardımcı oldular. Bu tür oluşumlar birimin kendi içinde geleceğe yatırım olarak görülebilir. Keşke bu fırsat yeni mezunlar veren ve bu birime girmek için mücadele eden gençlere de verilebilseydi ya da başka kurumlar da bu zihniyetle kendi kadrolarını kurabilseydi. Hizmetçiler Claire ve Solange hanımlarını öldürme düşüncesi içinde kurdukları hayali oyunla, buna sadece kendileri inanarak, bir devinim içine giriyorlar. Hanımlarının yerine geçerek, onu nasıl ortadan kaldıracaklarını anlatırken, bu hayali oyunda yine sadece kendi kendilerine zarar veriyorlar. Yapmayı arzuladıkları her şeyi, hanımlarına çektirmek istedikleri bütün acıları son damlasına kadar birbirlerine yaşatıyorlar. Hanımlarına hizmet ederken bu acılardan, baskıdan ve ezilme duygusundan ruhlarını kurtarmak için planladıkları cinayet bile yine sadece kendilerinin acı çekmesine sebep oluyor. Claire rolünde Selin Türkmen, zaman zaman hanımefendi, zaman zaman hizmetçi, bazen de Solange tarafından ezilen ama yine de duygularını ve kendini ifade eden kadın rolünde başarılı bir performans sergiliyor. Özellikle hanımefendi olduğunda, hem Solange’ın kendisine inanarak nefretini ona yansıtmasını, hem de Claire’in hanımefendi rolü içinde kendinden rahatsız olmasını çok iyi gösteriyor. Claire’in iki kat fazla ezilişini, ama bir o kadar da bu düzenden kurtulmak için çabalamasını görmek içimizi burkuyor. Selin Türkmen bizi bu konuda ikna ediyor. Solange rolünde Berna Adıgüzel duruşu, tavrı ve belirgin bir şekilde ortaya çıkardığı hizmetçi ruhuyla,bizi kendisine inandırıyor. Ezilmişliğini sahneden aşağı başarıyla aktarırken, sanki onun tamamen böyle bir insan olduğuna inanıyoruz. Başka bir hali yokmuş gibi geliyor. Hanımının baskısını en çok gören Solange olmasından dolayı, içine kapalı, sessiz ama an an içindeki isyanı ortaya çıkardığında vahşi ve acımasız olabilen sinmiş kadına inanıyoruz Berna Adıgüzel’in oyunculuk performansıyla. Hanım rolünde Özge O’Neill, bize sadece kadının soğuk, acımasız yüzünü gösteriyor. En zor anında bile, en çıldırdığı hanım rolünden çıktığı anları bize güzel bir şekilde sergiliyor. Hanım olarak sahneye girdiğinde eşinin suçlanmasının verdiği ezikliği saklamaya çalışırken, Hanım rolünden çıkması, çıldırması dikkat çekerken, yine eşinin özgür kalmasıyla beraber Hanım kimliğine dönüşünü görüyoruz. Özge O’Neill bu değişimi başarıyla gösteriyor. Tamamen ortak çalışma ürünü olan oyunun başarıyla sahneye konmasındaki en büyük sebeplerden bir tanesi de bu sanırım. Elbirliğiyle yapılan her işte olduğu gibi, bu oyunda da güzel bir sonuca ulaşıyoruz. Tiyatro mesleğinin ekip olmaya ve ekip olmayı becerdikçe başarıya gitmeye yüz tutacağı iyi bir örnek. Dramaturgundan, ışıkçısına, müzisyeninden Süpervizörüne kadar oyunun sahneye çıkarılmasına emek verenlerin hakkını vermek için salonlarını doldurmayı ihmal etmeyelim. İyi Seyirler, Cüneyt İngiz www.cuneytingiz.com Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet ibrahim akyuz - ( 5/2/2010 ) fakir halk herzaman gönlu zengin fakirhalk elbet birgun gulecektir fakir halk herzaman gönlu zengin malikhane vila fakirin gönludur fakir zengin fakirin olmadı bir toplum olmasını herzaman arzulamıştır barış sevgi doşluk fakirin zengili olmuştur fakir halk hezaman sunun farkında direne direne demenin özguveni içinde nurcan - ( 9/13/2011 ) çok güzellllllll |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|