| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Geçmişine saygılı bir adamın yeni yıl ve bayram yazısı Üstün Akmen Geçmişine saygılı bir adamın yeni yıl ve bayram yazısı Yılın son günü, durup dururken, eski yılbaşı gecelerimi anımsadım. Kuruyemiş ve tombala, akşamın vazgeçilmezleriydi o yıllarda. Anımsadım. Sonrasında, yılbaşı ile çiftleştiğinden mi ne, bayramlar da düştü aklıma. O yıllarda, bayramlarda tatile değil, el öpmeye gidilirdi büyüklerin evine. Ben de giderdim. Ya bir şeker olurdu armağanım ya da mendil içinde lokum. Bazen de harçlık. Hepi topu fırıldak alacak kadar. "Büyükanne’nin” köşkü Vapura binip, "Büyükanne" diye çağırdığım annemin teyzesinin Üsküdar'daki köşküne giderdik. Kokulu bahçesi, zengin çiçekli bir çelenk gibi üç yanını çevirir, o bahçedeki kuyudan ebemkuşağı ışıltısında parıltılı sular çekilirdi. Dışarıdan sanki derin bir sessizlik içindeymiş gibi görünür, koridorlarında bahçeden toplanıp getirilmiş taze çiçeklerin her daim kokusu duyulurdu. Seher Hanım teyze Köşkün üst katına çıkan merdiven başındaki kapıdan, tertemiz giyinmiş kiracılardan Seher Hanım girerdi. Ipıl bir sevinçle kapıyı ardına kadar iter, sonra üzerlerinde en küçük bir toz kalıp kalmadığını son bir kez araştırır gibi, düşünceli gözlerini duvarlar boyunca gezdirirdi. Ardından, gene mutlulukla başını sallar ve de aynı sesi iki kez yineleyen eski saate bir göz atardı. "Saat daha yarım," diye mırıldandıktan sonra cebinden bir anahtar destesi çıkartır, köşkün arka dehlizlerinde yiterdi. Sessizlikle başlayan süreç Eski köşkte, sürecin hep sessizlikle başladığını anımsıyorum. Sokak kapısının gürültülü kapanışı… Sessizlik. Bir konuğun uğurlanışı… Dinginlik. Sütçünün taaa öbür mahalleden duyulan "Sütçüüü" yırtınmasından sonra, bakır bir kaba köpürerek dökülen çalkalanma yorgunluğundan "mustarip" sütün, mutfak tarafına yönlendirilişi… Suskunluk. Yalnız, üzeri cam kavanoz ile örtülü, altın kaplama kocaman konsol saatinin sarkacından yayılan vuruşların boş koridorda ve salonda çınlayışı olurdu ses olarak. Balkon kapısının üzerindeki pencereden akşam güneşinin son ışıkları girer ve saat kabını süsleyen altın yaldızlı üç kopçayı parıldatırdı. Ah! Nerede o eski günler İlkokuldayken "Yerli Malı" haftaları yapılırdı. "Yerli malı, yurdun malı / Herkes onu kullanmalı"... Kuru incir içine ceviz koyar, küçük ellerimle Yafa portakalları soyardım. Sonraki yıllarımda berberlerde Yusuf Ziya Ortaç'ın "Akbaba"sının okunduğuna tanık oldum. Kayışlarda çelik usturalar bilendiğine de… "Arap Mabel" çiğner, topaç çevirirdik yukarı mahallede. Yani şimdilerde kalmayan mahallelerde. Koskoca balina, küçük gömlek yakasına nasıl girerdi bir türlü anlayamazdım. İtiraf edeyim, hâlâ çözemedim sırrını masmavi çivitle, bembeyaz çamaşırın yıkanmasının. Radyo dinlerdik. Babam: "Dinleyin ufkunuz genişlesin," derdi. Pasaportsuz, vizesiz geziler "Bak Bak" mağazası Yüksekkaldırım'daydı, bilirdim. "Hayat Mecmuası"nda Hikmet Feridun Es'le birlikte dünyayı gezerdim, hem pasaportsuz, hem de vizesiz. Türkiye'de 67 il vardı. Zonguldak en sonuncusu. İş Bankası kumbaraları ilk tasarruftu, belki de ilk mülkiyet. Konkensiz, altın günsüz kadın günleri yaşanır; el işleri yapılır, dantelalar örülürdü. Çaylar ince belli bardaklarda içilir; sohbetler önce yakın çevrelerden başlar, ülke sorunlarına gelirdi. Yemek, beyaz masa örtülerinin üzerinde, porselen tabaklarda yenilirdi. Kristal kadeh ile ne ikram edilirdi Komşu "mevhum" değildi ve de sadece dilde değil, gönülde de vardı. "Talimat" üzerine komşuya gider: "Bir maniniz yoksa annemler size gelecek," derdik. Lacivert yaz akşamlarında yazlık sinemalara "maaile" gidilirdi. İnsanlar daha mı az yorgundu ne, otobüslerde büyüklere yer verilirdi. Tekel birası ve Bafra sigarası delikanlılığa ilk adımdı. Anımsayamıyorum, likör müydü ikram edilen zarif kristal kadehlerde? Siyah okul önlüğüm Aylık bütçeler genellikle Yenice ya da Gelincik sigaralarının arka kapağına yapılırdı. Kimliğini bir türlü canlandıramadığım Orhan Boran'ın "Yuki"si ile şenlenirdi evlerimiz. Her dem tazesi bulunsun diye, kahve yüzer gram alınırdı. İskele meydanlarında ıstakoz sepeti ve çirozlar asılı durur; kış öncesi evlerde reçeller yapılır, turşular basılırdı. Bir "Job"la beş tıraş olurdu, "Nacet" kullanmayanlarımız. Siyah okul önlükleri ve beyaz yakalar geceden ütülenirdi. Barış içindeki günlerimiz
Sevgileri, sevdaları ilden ile, gönülden gönüle taşırdı kartlarımız, mektuplarımız. Ezanı kötü sesli müezzinin sesinden hoparlörden dinlemez , dokuz kez düşünmeden laf söylemezdik. Çocuklar oyun bile oynar; toprağı saksıda değil, arsada ve bahçede tanırlardı. Çevre örgütleri o zamanlar boy göstermemişti, çünkü çevre vardı. 10 Kasımlarda gazeteler siyah manşetle çıkar, fabrikalar sirenlerini çalardı. Anayurt dört bir yandan demir ağlarla örülüydü ve Ankara'yı ziyaret eden dostlar, anıtkabir'i ziyaret etmeden dönmezdi. Türkü, Kürdü, Ermeni'si, Rum'u, Yahudi'si bir arada barış içinde yaşardık. Bildiğimiz en gizli şey ayakkabılara yapılan pençe, konuştuğumuz dil Türkçe'ydi. Fener alayları yapılırdı. göğsümüz cumhuriyet'in tunç siperiyken. Kucak kucak çiçekler toplanırdı kırlardan, tertemiz duygularla annelerimiz için.
Al sana yeni bir dünya düzeni Yeni bir dünya kurulacak ve Türkiye bu dünyadaki yerini alacaktı. İnanmıştık. Geleceği, geçmişten kopmadan kuracağımızı sanırdım. Yaşadığımız binlerce gerçek ve kurduğumuz binlerce düş vardı, daha düne kadar.
Sonrasını sorarsanız, 2007'ye girerken sadece bir tutam değer kaldı.
Artık değeri olmayan…
Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|