| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Küçük Harfler Büyük Düşler Savaş Aykılıç “Küçük harfler Büyük düşler” İstanbul 1. Uluslar arası Çocuk ve Gençlik Tiyatro Festivali (12-21 Mart) Basın Galası’ndan izlenimler… Gala saati 18.00. Üç kişilik ailemizle (eşim Songül,altı yaşındaki kızım Başak ve ben…)Ümraniye’deki evimizden iki saat önce yola çıkıyoruz. (Konuya daha öncesinden örneğin bigbang’ten mi başlasaydım acaba !...) Türk insanına işkence edilmek için Amerikalılarca ya da istilacı uzaylılarca icad edildiğinden kuşkulandığım “minübüs” adı verilen boynumuz bükük , iki büklüm bir halde Kadıköy’e gidiyoruz. Minübüs yolcuları olarak , Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitleri” şiirinde dediği gibi “Kafa,göz,gövde,bacak,kol,çene,parmak,el,ayak”…uzuvlarımız birbirine öyle karışmış ki… (Picasso’nun “Guarnica” tablosu gibi ) kendimizi zor atıyoruz dışarı… Kadıköy’den boğaz manzaralı nefis bir şehir hatları vapur yolculuğundan sonra Eminönü’ne , oradan da hafif metro tarikiyle (vasıtasıyla) Aksaray’a varıyoruz…Valide camii’nin yanından saraçhane yönüne yürüyoruz ve ilk soldan aşağı ve tekrar ilk soldan giriyoruz ve işte caddeye taşan (ikili üçlü gruplarla aralarında sohbet eden) festival kalabalığı ile karşılaşıyoruz. Burası, Valide camiinin arka sokağına düşen ve eski (70’li yıllarda) kuşaklarca “Türkiye Öğretmenler Sendikası (Töss) Binası” diye bilinen , yeni adı ile “MASK-KARA TİYATROSU SU GÖSTERİ SANATLARI SAHNESİ”… Nazif Uslu’nun eşi Nurhan Uslu ve arkadaşları ile bir harabeden bin bir zorluk ve emekle İstanbul’a yeniden kazandırdıkları 250 kişilik bir tiyatro burası…Sipral ahşap merdiveni,kulisleri,sahnesi,koltukları ile hala 70’li yılları zikrediyor gibi tarih kokuyor her yeri… Tiyatronun kokusu bana Zafer Diper’in “Omlet”i oynadığı Üsküdar Doğancılar yokuşunda (şimdiki Şehir Tiyatroları’nın karşısında az aşağıda bulunan) “Bizim Tiyatro”yu , Beyoğlu Küçük Sahne’yi , biraz da bizim (özlediğimden midir nedir) DTCF’deki bölüm sahnemizi hatırlatıyor… Yol boyunca tanıdık tanımadık herkese selam vermek,dostlarla karşılaşmak,kısa kısa sohbetler ne güzel. En kıdemlimiz,büyüğümüz Yılmaz Onay da kalkmış gelmiş ülkemizde çocuk ve gençlik tiyatrolarını görmezden gelen “gençlere !” inat… Tamer Levent , Hasan Erkek , Rasim Aşın , Zafer Diper , Nalan Diper , Erhan Özçelik, Behruz (Mehmet Esatoğlu) , Ulvi Arı , Gülşah Özdemir ve daha niceleri…İsviçreliler (Baccala Tiyatrosu) , İranlılar (Dogu Nano Aroosak Tiyatro Grubu) ve diğer leri grup grup salonda yerlerini almışlar… Derken gecenin sunucusu oyuncu ve yazar Gülşah Özdemir ve bir çevirmen ( kursiyer öğrencimiz Betül Yerli) sahneye çıkıyorlar ve program başlıyor. Açılış konuşmasını festivalin Gn. San. Yön. Nazif Uslu yapıyor… “İSTANBUL TARİHİ YARIMADA GÜZEL SANATLAR VE KÜLTÜR DERNEĞİ” adına gerçekleştirdikleri uluslar arası festivale belediyelerin , sponsor olabilecek çocuk ürünleri üreten firmaların ilgisizliğinden yakınıyor haklı olarak… Tamer Levent , Tobav olarak festivali desteklediklerinin altını çiziyor. Bu yılki festivalin “Onur Konuğu” Prof.Dr.Hasan Erkek , yaptığı kısa konuşmada ülkemizde çocuk tiyatrolarına yeterince önem verilmediğinin altını çizerek bu tür festivallerin çoğalması dileği ile hepimizin düşüncelerine tercüman oluyor…Festivalin bu yılki temasını (Çocuk Hakları) açımlıyor… Ardından katlılımcı gruplara “Katılım Belgeleri”nin verilmesi töreninden sonra sahneye ünlü “şelpe üstadı” Muzaffer Özdemir çıkıyor ve sazı Oay Temiz gibi sadece çalmıyor , aynı zamanda sazı lir gibi tutarak ve “çelpe” adı verilen çıplak parmaklarla özel bir saz çalma yöntemi ile mini konserine başlıyor….O sazı inletiyor,ağlatıyor,güldürüyor,çoşturuyor,koşturuyor,efektlerle zenginleştiriyor , adeta sazı “konuşturuyor”… Minik oğlu (Ansın) da piyanoda kulaklarımızın pasını siliyor…İsmini bilemediğimiz İran Tiyatro Grubu’ndan minik bir kızımız büyüklere taş çıkartacak bir ustalıkla piyano çalıyor. Ben hemen ön sırada oturan küçük kızımın kulağına eğilerek ona takılıyorum : “Bak elalemin çocukları nasıl da piyano çalıyor ; ya sen ne yapıyorsun , bütün gün varsa winks kızları yoksa cyndy bebekleri !”…Böyle zamanlarda her zaman olduğu gibi böğrüme küçük bir dirsek yiyorum haliyle !... Kısa bir aradan sonra Bizim Tiyatro’dan “Sevgi Çemberi” adlı (Ç.O) izliyoruz…”Ezber Bozan” bir yeni çocuk oyunu metni ve sahneleyişi ile karşılaşıyoruz…”Büyülü Keçi Sütü”nün peşine düşen iki kardeş maceralarla dolu bir yolculuktan sonra keçiyi bulurlar ama keçinin , doğadaki “sevgi zinciri ; çemberi” bozulduğu için artık sütü gelmemektedir… Çocuklar sevgiyi keşfederek ve bunun çemberini kurarak hem aralarındaki didişmeye ve kavgaya bir son verirler hem de keçinin yeniden süt vermesini sağlayarak hasta anne ve babalarını iyileştirirler…Köyseyirlik,meddah,ortaoyunu türlerinden izler taşıyan ilginç ve sıra dışı güzel bir oyun. Hasan Erkek yazmış. Faik Üretmen (adı üstünde) üretmiş ; yönetmiş…Ben özellikle maskları ve kostümleri çok “tuttum”…Dekor-Kostüm : Zafer Okur imzalı…Hepsinden önemlisi de sahnede pırıl pırıl beş genç var ve özellikle ikisi (iki kardeşleri oynayanlar ) öne çıkıyor…Erkek kardeşi nereden tanıyor olabilirim ? Oyundan sonra baba-oğul yan yana gelince anlıyorum ki ; bu genç , babasının izinden emin adımlarla ilerleyen Zafer Diper’in oğlu Memetcan Diper değil mi imiş… Derken sıra gecenin en renkli , en güzel gösterisine ; “Hişt-Hişt”e geliyor…İsviçre Baccala Tiyatrosu (seyirci için) yaş sınırı koymadıkları iki kişilik (Camilla Pessı , Simone Fassen) sirk ve palyaço gösterisini dünyanın bir çok festivalinde oynamışlar…Yönetmen Louis Spagna… İki palyaço sahneye girer,bir kutudan çıkardıkları paylaşamazlar , sonunda “kadın-Havva?” elmayı ele geçirir tam ısıracakken salondaki seyirciler ile gözgöze gelir…Bu andan itibaren iki palyaço birbirlerini öne iterek , gazlayarak , didişerek , türlü oyunlarla , danslarla , bizzat çaldıkları müziklerle , numaralarla doyumsuz bir gösteri sunuyorlar… Bizim çocuk sahnedeki palyoçolara kahkahalar atıyor , salondakiler ise bizim Başak’ın kahkahalarına kahkaha atıyorlar… Merdiven numarası muhteşemdi.Seyirciler arasından merdiveni sahneye çıkarırlarken tüm seyircilere heyecanlı anlar yaşattılar…Hele basamaklarına denk gelen borulara yapılan sekiz nota ile “Daha dün annemizin/Kollarında yatarken” çocuk şarkısının müziğini sadece üfleyerek çıkardıkları sahne hem buluş hem de virtiözüte bakımından olağanüstü idi. Jonglörlük , jimnastik ve cambazlık numaraları ile alkışlamaktan ellerimizi çatlattılar !... 8 ülke , 16 ayrı oyun , 35 gösterininolacağı festival dört ayrı mekanda (Su Gösteri Sanatları Sahnesi ,Avcılar Barış Manço Kül. Mer. ,Bakırköy Büyülü Sahne , Okyanus Kolejleri Sahnesi) sergileniyor… İletişim için : tarihiyarımadaderneği@gmail.com Tel :0212 621 81 87 – 0536 286 06 16 Adres : İskenderpaşa Mah. Vezirçeşmesi Sokak. No : 3 Fatih/İSTANBUL. Festivale emeği geçen herkesi , başta Nazif ve Nurhan Uslu olmak üzere tüm emek verenleri kutluyor başarılarının devamını diliyorum… Savaş Aykılıç Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|