Tiyatroda güzel kızlar olur diye okuldaki tiyatro klübüne gelen erkekler-egosu mahallede güzel olmanın ötesine geçsin isteyen genç kızlar ve çirkinim şişkoyum başka ne yapayım diyenler dışında uğruna ölmek üzere yapılır tiyatro.
Ya da ANLATACAK BİR ŞEYİM VAR BENİM ULAN-BU DÜZEN DÜZEN DEĞİL BİR BOKLUK VAR diyen sağlam adamlar fedakar kadınlar.
Tiyatro her an orada olabilmektir.
Tiyatro orasıdır.
Orada kalınmalıdır.
Tiyatroda ilk zamanlar para kazanılmaz.
Para maymunlukta vardır.
Palyaço olunur mesela. Ya da karagöz Hacivat.
Beş vakit rakı içen sarhoşlar para uğruna ramazanda Kavuklu Pişekar olurlar hiç oy vermedikleri belediyelerin bahçesinde.
Kimisi türevlerini dener çaresizce tiyatronun.Başaramayacağını bilir ama kendine söyleyemez. Birkaç pırıltılı an yakalar. Öyle gidecek sanır. Bu sanrı uzun yıllar aldatır. Attığı aslında küçücük bir adımdır.
Şansı açılan olur. Ama biliriz ki o şansı aynı şekilde batıracaktır. Bir tiyatronun en zor yılları ilk 25 yılıdır.
Hasanlar gelir siktirir gider Hasanlar kalır. Sahne ince sesli bir Hülyadır.
Tiyatro sadece ruha kazandırandır.
Kimisi birkaç fotoğraf için uzun yollar gider. Ömrü boyunca onun ardında kalacaktır. Kimis yolun başında otobüsten iner nefretle anılacaktır. Kimisi bir kadına yenilir hayatı kararır ve asla uyanmayacaktır.
Ama her şeye rağmen,vergi borçları,ödenmeyen kdv'ler senetler derken- tiyatro yapan birkaç adam daima yaşayacaktır…
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...