| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Suçlusun, Görevini Yerine Getirmedin Sen! - Arka Bahçe Hüseyin Köroğlu Merhaba sevgili dostlar... Kıymetli yazarımız Bilgesu Erenus’un yazdığı "Arka Bahçe" oyununu ilk okuduğumda gerçekten çok ama çok etkilendim. Etkilendim çünkü 1974 yılında henüz on yaşında iken, o sıralar anlamlandıramadığım bir şekilde Kıbrıs'da o lanet savaş ile, benim elimde olmayan nedenlerden dolayı tanıştırılmıştım. Bir anda kendimi, Kıbrıs’da yaşayan arka bahçedeki atıklardan biri olarak gördüm... Kanım dondu. Bu yüzden de oyunun içine kendimi de, Orta Doğu’da yaşayan, benim gibi aynı kaderi paylaşan birçok çocuğu da simgeleyen bir çocuk koydum. Büyüyemeyen bir çocuk! Öldüğünü anlamayan, anlamlandıramayan bir çocuk… 1974’deki çocuklar benim gibi koca adam oldu şimdilerde. Ama, çoğu hala negatif sistemin onları pençesine aldığının farkında bile değil, kimisi de ne yazık ki bilinçli olarak o sisteme kendi çıkarları uğruna inanarak hizmet bile etmekteler. Şu anda; bence birçok kara parçası gibi Kuzey Kıbrıs da hala arka bahçe olarak varlığını sürdürmekte, dünya tarafından yok sayılmakta. Yaşayan halkın çoğu nerede ise yaşarken ölü muamelesi görmekte, önemsenmemekte. Türkiye’de bile Kuzey Kıbrıs halkı tam olarak bilinmemekte, doğru algılanmamakta. Negatif sistem tarafından Kuzey Kıbrıs halkının çoğunluğunun yaşantısı, duyguları, düşünceleri önemsenmemekte, bilinçli olarak doğru akatrılmamakta, anlatılmamakta. Anlayacağınız sisteminin çıkarları uğruna kıyım hala sürmekte… Dünyaya gerçek anlamda “BARIŞ” hüküm sürmediği sürece de bu düzen böyle gelmiş, böyle gidecek, öyle mi? Siz bu yazıyı okurken bile, ne yazık ki arka bahçelerimiz süratle kirlenmeye devam etmekte dostlar. Üzücü ama, gerçek bu. Genelde sadece günü kurtarma çabası ile, ön bahçelerimizi çok güzel göstermeye çalışıyoruz. Peki ya arka bahçelerimiz? Hiç arka bahçenizi kontrol ettiniz mi? Özellikle ruhunuzun derinliklerinde birikenleri… Uyanmanın zamanı gelmedi mi hala? Onları temizlemediğimiz sürece bence bir arpa boyu yol ilerlememiz mümkün değil. Bu da tasavvufda "tekâmül"ün başlangıcı oluyor zaten. Anlayana! Biz kabul etsek de; etmesek de, ne yazık ki tüketim sisteminin acımasızca dönen çarkları var olan her şeyi öğüterek önce atıklara dönüştürüyor, sonra bir çöplük haline getiriyor, o da yetmiyor çöpleri de sınıflara ayırıp, "bir yerlere" döküyor işte! Görmesini bilene... “Arka Bahçe” oyunu; tüketim isteğinin nerede ise bir paranoya ritüeli haline geldiği günümüzde, "tüketim" tekellerinin kendi sistemlerine uymayarak direnen; onların istediği gibi biçim değiştirmeyenlere kesinlikle yaşam hakkı tanımadığını ibretle, bizi düşündürerek, biraz da gıdıklayarak, suratımıza bir tokat gibi çarpıyor adeta. Var olan sistem çarklarını kendi çıkarı uğruna döndürmek için din, dil, ırk tanımıyor dostlar. Onun için tüketilen her şey, ama her şey bir atıktır. Sistem tükettiğini bir kenara atıp sömürecek, kendini besleyecek yeni Faust'lar arar ve işin acı tarafı çok da kolay bulur. Sistemin temsilcileri olan araştırmacı Mefisto'lar her yerde anlayacağınız. Bir virüs gibi dolaşıyorlar aramızda. Onların en büyük düşmanı tahmin edeceğiniz gibi “BARIŞ” dır. Barış adına, negatif sisteme karşı siz ne yapıyorsunuz? Panzehiriniz ne? Farkındalığınız ne düzeyde? Direnciniz, "BİR" olma kabiliyetiniz var mı? Yoksa, mışıl mışıl uyumaya devam mı? Ha bu arada, negatif sistemin kollarında uyumak çok tatlıdır, hatırlatayım! Fare gibi üfleyerek, acıtmadan kemirir sizi. Ruhunuz bile duymaz. Bir bakarsınız ki yavaş yavaş yok oluyorsunuz. Direndiğiniz anda da, tankla, topla, tüfekle, ekonomi ile, iç isyanla, ambargolarla sizi yerle bir eder, çökertir. Ama “BİR” olursanız da ürker sizden. Sonra da açığınızı aramaya başlar. Bu yüzden de yaşamak için, gelecek nesillere dünyamızı hem ruhsal; hem de görsel olarak pırıl pırıl bırakabilmek için hep, ama hep dik durmanız gerekir. Sabretmesini bilene! “Arka Bahçe” oyunumuzda uyuyan seyircilerimizi “uyandırmayı” hedef olarak seçtik. Çarkların nasıl döndüğünü, sistemin onları nasıl acımasızca öğüttüğünü, bir an önce uyanmaları gerektiğini; sahnenin o büyülü gücünü arkamıza alarak, biraz da dürterek uyuyan çoğunluğu uyandırmaya çalışacağız. Bir kişiyi bile uyandırabilirsek ne mutlu bize… Bence, özgürlük ve demokrasi; çıkarılan modern yasalarla, parlak sözlerle, vaatlerle, özgürlük heykelleri dikilerek değil; bizzat hayata insani koşullar içinde uygulanarak elde edilebilir. Anlayacağınız, özgürlük ve demokrasi bilinç ister, inanç ister, emek ister, çaba ister, sabır ister, saygı ister. Bütün bunları oyunumuzun içinde, çarpıcı bir şekilde huzurlarınıza çıkarıyoruz. Yoksa, inanın bana biraz olsun duyarlı iseniz “Suçlusun, görevini yerine getirmedin sen.” cümlesi sizleri çok sarsacaktır. Benden uyarması… Başta da söylediğim gibi, sizce artık arka bahçelerimizi gözden geçirme zamanı gelmedi mi? Yoksa, böyle devam ederse tıpkı oyunumuzdaki “Mara” gibi kendi arka bahçelerimizdeki cehennemde hapsolacağız uyarayım! Peki ya çocuklarımız? Onların arka bahçeleri nasıl olacak hiç düşündünüz mü? Hani onlara miras olarak bırakacağımız arka bahçelerden söz ediyorum! Bence, 11 eylülün daha da perçinlediği var olan sistem bu şekilde her şeyi yutmaya devam ederse, çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakacağımızı düşünmek bile istemiyorum! Keşke bir gün uyansak ve isteklerimizin, arzularımızın oluşması için dünyanın her hangi bir yerinde, başka bir insanın isteklerini, arzularını, düşlerini ve umutlarını çaldığımızı fark edebilsek. Keşke! Bir kızılderili atasözü der ki: "Son ağaç kesildiğinde, son su içildiğinde, son balık yendiğinde, beyaz adam altının bir işe yaramadığını anlayacaktır..." Yoksa oyunda kıymetli yazarımız Bilgesu Erenus’un yazdığı şu sözler, her şeyi açıkça dile getirmiyor mu? “Hepimiz aynı atık yığınındayız zaten, akıl almaz bir kokuşmanın ortasında. Bilim gibi, sanat gibi, politika gibi. Ve doğacak çocuklarımızdan yana hiç bir şansımız kalmadı…” Başta kendinizle, sonra insanlıkla ve özgürlük adına yapılanlarla yüzleşmeye cesaretiniz varsa, İ.B.B. Şehir Tiyatroları sahnelerinde sanatçı ustalarımın, kardeşlerimin can verdiği “ARKA BAHÇE” adlı oyunumuza sizleri bekliyoruz. Uyanık olarak buluşmak umudu ile… Gelecek dostlar için şimdiden iyi seyirler... Yönetmen-Oyuncu Hüseyin Köroğlu Not: Oyunla ilgili bilgilere, aşağıdaki linklerden de ulaşabilir, ayrıca İ.B.B Şehir Tiyatroları sitesinden bilet de alabilirsiniz… http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-TR/Sayfalar/Oyun.aspx?oyunid=400 http://www.huseyinkoroglu.com http://www.tiyatrodunyasi.com/tiyatro_detay.asp?oyunid=554 Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|