| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Perşembenin Hanımları: Gözyaşı dediğin nedir ki? Su işte
Pınar Çekirge



Sezonun yüzakı dediğim " Rosenbergler Ölmemeli"nin ardından, "Perşembenin Hanımları" ile adeta büyülendim geçen akşam.Bellon'un bu oyununu, seneler önce Devlet Tiyatrosu'nda izlemiştim.Beyhan Hürol hala capcanlı anılarımda.

Yönetmen Engin Gürmen ...bir kez daha harikalar yaratmış.Sonia rolünde Ayşe Kökçü, "Dört Kişilik Bahçe" ve "Shirley Valantine" deki başarılarını katlamış durumda.Sonia'da duru oyunculuk tekniğiyle büyülüyor adeta.

Vildan Gürelman'a "Gönlümdeki Osman Hamdi" de hayran kalmıştım.Marie kompozisyonunda bir kez daha muhteşem bir performans sergilemiş.Nasıl desem, alıp götüren bir oyunculuk bu.Soluk kesen bir oyunculuk.

Enes Kazak, Victor kimliğinde, çok iyi.Cem Uras'ı "Dinmeyen Alkışlar", "Gönülümdeki Osman Hamdi"den hatırlıyorum, sahneye o kadar yakışıyor ki.Jean ile özdeşleşmiş sanki. Yıllar sonra da Jean rolündeki başarısıyla hatırlanacak,eminim.

Engin Gürmen bir kez daha harikalar yaratmış,demiştim yukarıda;" Dinmeyen Alkışlar", "Düşüş","Size Öyle Geliyorsa Öyledir" deki o keskin duyarlılıklar "Perşembenin Hanımları" için de geçerli.Oyunun dokusunu,yazarın ve oyuncunun önüne geçmeden tüm yalınlığıyla sahneye taşımış.Anlık değişimlerde,zaman ve mekan kaymaları hiç rahatsızlık vermiyor izleyiciye.Geçmiş,bugünle birleşirken, ödeşmeler,bastırılmış kin ve sevgisizlikler,amasız rekabet duyguları şiddetle çarpışıyor.Anılar kurulmuş bir zemberek sanki.Örneğin,az önce küçük el aynasında gözlerinin çevresinde oluşmaya başlayan ilk çizgileri keşfeden Helene'in kırıklığı anlatılır gibi değil.

Puslu,gri bir perşembe öğleden sonrasıydı yine.Gölgesiz, içten art niyetsizdi Sonia her zamanki gibi.Konuklarını bekliyordu.Belleğini sıyırıp geçen o gölgeli hatırlayışla ürperdi bir an.Bütün kapıların ardında kendisi varmış hisisne kapıldı.Hangi kapıyı açsa karşısında kendini ya da Helene, Marie'yi görecek gibiydi.Dahası neydi oğlunun karşısında iradesini yok eden o şey ? Annelik dürtüsü mü ? Koşulsuz bir sevgi mi ? Pişmanlık mı ?

Marie,Helene, Sonia sanki birbirlerinin içine geçmişler, tek bir kadın olmuşlardı..o tek kadının farklı yüzleri belki de.Hiçbir şeyin gideremeyeceği bir hüzün vardı bakışlarında.Ortak bir hüzün...

Sanıyorum,geçtiğimiz yıl Sadri Alışık Ödül Töreni esnasında Can Murat Şengel ,Ayşe Kökçü'ye " Neden 'Perşembenin Hanımları'nı düşünmediğini" sormuş..ve bu projenin gündeme gelmesine neden olmuştu.Gerçekten doğru bir seçim.Finalde dakikalarca devam eden alkışlarsa bu özenli çalışmanın sonucu kuşkusuz.

" Perşembenin Hanımları"nda Oya Palay gerçeğini unutmayalım.Oya Palay okul arkadaşımdı..O'nu seneler sonra "Bernarda Alba"da dilenci kadın,"Düşüş"ün İzzet hanımı ve "Alemdar"da tüm zamanlarımı altüst eden Ayşe Sultan ve daha ne çok oyunda izlemiş hayran kalmıştım..başarısı o kadar büyüktü ki..safkan oyuncu olmak böyle birşeydi işte.

Gelelim Helene'e,cinsel ve duygusal sarsıntılar yaşayan Helene.Ödeşmeleri bitmeyen,bitmeyecek olan Helen.Bazen 5,bazen 15,bazen 52,bazen 6o yaşında olan Helene.Kış rüzgarı gibi,kurutan,üşüten Helene.Bana belki çok ilgi kuramayacak olsanızda "Geçmiş Bahar Mimozaları"ndaki Hümeyra karakterini hatırlattı.

Kimbilir belki de o yasaklı tutkunun kurbanıydı Helene.Korkuları,kendini kepenkler arasında hapsetmesi bundandı.Çok yalnızdı aslında.Sadece Jean'ı sevmişti..dile getirmekten korktuğu yasak bir sevgiydi bu..aşk gibiydi özünde..ihtirastı..paylaşamamaktı.Yarım kalmış bir şarkı,bitmemiş bir mektup gibiydi nicedir.Bir itiraf,bir özür anıydı bu.Yutkundu.

Sonia ve Marie ile sadece oynuyordu..kedinin fareyle oynayışı gibi. Bir yanda tutkuları bir yanda superego..bir yanda kanlı içgüdüleri, bir tarafta toplumsal roller.Helene'nin karmaşası ancak bu kadar büyük bir başarıyla yaşar kılınabilirdi sahnede.O amansız içdrama ancak bu kadar gerçek hissi verilebilirdi.Ne diyeyim, "Oya Palay Forever !" dedirtecek bir başarı.Özellikle küçük el aynasında,ansızın gözleriyle karşılaştığı anda yüzünde beliren seğirmeler muhteşemdi.

Marie usulca doğrultu kanepede.Yüzüne bir bulut çökmüştü.Dikkatle seçtiği kelimeler kırık dökük,sesi pürüzlüydü.Göz göze geldiler Sonia ile.Hesaplaşma zamanıydı.Ağır bir uykudan uyanmaya benzeyen bir andı bu.Engellenemez bir yitirme korkusuyla çantasına uzandı Helene.Evet, o parayı Sonia'ya verecekti.Ne yaparsa yapsın yarımdı,eksikti,güçsüzdü.Jean ölmüştü.Jean seneler önce ölmüştü.

Akşamın alacakaranlığı kaplamıştı camları.Yürek yarasının kabuğu kırılmıştı bir kez.Zencefil rengi bir ıssızlıktı bu.

Gözlerinde bir mutluluk kırıntısıyla kimanosunu giydi Sonia.Bir güceniklik vardı bakışlarında.Nedenini çok iyi bildiği bir acı.

Ayşe Kökçü, Vildan Gürelman, Oya Palay oyunculuklarını konuştururken, ruh üfledikleri Sonia,Marie,Helene ile defa daha gerçek,katıksız bir oyuncu olduklarını kanıtlıyorlar.İşte tılsım bu..işte metafizik bu..oyunculuk bu,diye düşünüyor insan, ister istemez.Belki iddialı olacak ama,yarınlara kalışın bir başka kanıtı "Perşembenin Hanımları".

Emeği geçen herkesi ayakta alkışlıyorum yeniden.Öneriyorum izleyin bu oyunu,pişman olmazsınız..

Pınar Çekirge
---------------------

Perşembenin Hanımları

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

sevcan - ( 10/10/2012 )
Bu akşam izledim oyunu ve bambaşka bir aleme geçtim adeta.hakkında ne demişler,diye gezinirken bu yazıyı gördüm.gerçekten harika anlatılmış oyun ve oyuncular. Sahneye taşıyan herkese minnetler ,teşekkürler.

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 287
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Ankara Devlet Tiyatrosu'nda Kakofonik Bir Orkestra (Melih Anık) - 2/24/2012
  • Onca Yoksulluk Varken (Yurdagül Yurtseven) - 2/23/2012
  • Kabare Dev Aynası / Şakayla Söyler Haldun Taner (Ahmet Önel) - 2/22/2012
  • Enis Fosforoğlu Tiyatrosu'nda Bir Dönem Komedisi: Şıpsevdi (Üstün Akmen) - 2/22/2012
  • Önce Ekmek Gelir, Sonra Ahlak*: Ben Bertold Brecht (Üstün Akmen) - 2/22/2012
  • Kızmayın İskender Pala'ya! (Melih Anık) - 2/18/2012
  • İstanbul'un yitirilen değerlerine selam olsun: Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi (Rengin Uz) - 2/17/2012
  • İskender Pala'nın Yazısı Üstüne (Arda Aydın) - 2/17/2012
  • Tiyatroya Pala ile saldırmak (Metin Boran) - 2/16/2012
  • Karıncalar (Ankara Devlet Tiyatrosu) - Mayına Bastın, Kımıldama! (Melih Anık) - 2/16/2012
  • Perşembenin Hanımları: Gözyaşı dediğin nedir ki? Su işte (Pınar Çekirge) - 2/16/2012
  • Buyruk Dinleyen Sanat, Sanat Değilse Peki Bu Ne?: Koca Sinan (Üstün Akmen) - 2/15/2012
  • Bursa Devlet Tiyatrosu'nda Bir Amerikan Yavanlığı: Yolculuk (Üstün Akmen) - 2/15/2012
  • Tiyatro Ak'la Kara'da Bir Cooney Vodvili: Tom, Dick ve Harry (Üstün Akmen) - 2/15/2012
  • Ve O Bir Daha Asla Ağustos'ta Isınamadı- Kıraç Arascan Dönmez (Simge İçen) - 2/14/2012
  • Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ve Tiyatro Binaları (Melih Anık) - 2/14/2012
  • Taksim'in Göbeğinde Bir Cezaevi… Disko 5'Nolu… (İhsan Ata) - 2/13/2012
  • Zırhlı Kurt - Hakkınızı Helal Ediniz Sevgili Ustalarımız (Can Murat Yaşar Şengel) - 2/13/2012
  • Tiyatro Yaşamın Kendisi GİBİdir Aslında! (Pınar Çekirge) - 2/13/2012
  • Doğu'nun ve Batı'nın Tanrıları -ANTİGON- Oyununun Hindistan Turnesi'nde Buluştu (Savaş Aykılıç) - 2/13/2012
  • Hem İyi İnsan Olmak, Hem de Ayakta Kalmak: Sezuan'ın İyi İnsanı (Üstün Akmen) - 2/8/2012
  • İşte Baş, İşte Gövde, İşte Kanatlar ve İşte Başarı! (Füsun Balkaya) - 2/8/2012
  • Bir Raftan Bir Sahaftan: Reji Sanatı - Tiyatro Yönetmeninin Çalışması (Kadir Yüksel) - 2/8/2012
  • Duru Tiyatro'da Mikro Kosmos: Sondan Sonra (Dennis Kelly) (Melih Anık) - 2/7/2012
  • Tom, Dick ve Harry; mantık aramayın, gülmeye bakın (Rengin Uz) - 2/7/2012
  • Sahnedeki Eylemin Sahne Sahne, Şarkı Şarkı Sıraya Konulmuşu: İstanbulname (Üstün Akmen) - 2/3/2012
  • Ne Kadar Yakınlaşırsanız, O Kadar Acı Çekersiniz: Yaklaştıkça (Üstün Akmen) - 2/3/2012
  • Yücel Erten Rejisi ile Brecht: Sezuan'ın İyi İnsanı (İstanbul DT) (Melih Anık) - 2/1/2012
  • Can Baba'ya 85. Doğum Günü Armağanı: Can (Üstün Akmen) - 2/1/2012
  • İnanın Bana, Bu Oyunda Kendinizle Çatışacaksınız: Süpernova (Üstün Akmen) - 2/1/2012
  • Bu Filmi Görmüştüm – Tiyatro Karnaval (Cüneyt İngiz) - 1/31/2012
  • Tiyatro Karnaval-Bu Filmi Görmüştüm (Can Murat Yaşar Şengel) - 1/31/2012
  • Süpernova; Yumrukların Dansı (Rengin Uz) - 1/30/2012
  • Eşeğin Gölgesi - Antalya Devlet Tiyatrosu (Merve Ateş) - 1/30/2012
  • Ramazan'la Jülide - Başkent Tiyatrosu (Füsun Balkaya) - 1/30/2012
  • Don Juan'ın Gecesi'nde Yargılananlar (İhsan Ata) - 1/30/2012
  • Siz Olsanız Ne Yapardınız, Hangi Yolu Seçerdiniz?: Öksüzler (Üstün Akmen) - 1/27/2012
  • İlk İşçi Sınıfı Devletinin Sancılı ve Komik Öyküsü: Ölümüne (Üstün Akmen) - 1/27/2012
  • Bu Filmi Görmüştüm Başlıyorrrrrrrrrrrrr (Ayşe Müge Gerdan) - 1/24/2012
  • Karl Marx Geri Döndü… Marx'ın Dönüşü (İhsan Ata) - 1/24/2012
  • Ortaoyununu Özlemişiz: Kanlı Nigar – Adım Tiyatro (İsmail Can Törtop) - 1/24/2012


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..