| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Sahibinin Sesinden Eski Bir Plak Meliha Akay ![]() Vatan Kurtaran Şaban ve Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım adlı oyunları damıtarak seçtiği bölümlerden kolaj tekniğini kullanarak kurgulayan Kabare Dev Aynası yönetmeni, seçtiği müzikle, oyunun ana hatlarını vurgulayan ışık düzeni ile sade ama güçlü bir gösteri sunuyor. İsmail Can Törtop, Ümmühan Kıldiş, Sibel Erkan, Cihan Bektaş, Merdan Kardan ve adını yazamadığım öteki emekçiler taşıdıkları sorumluluğun ayrımında ve bu nedenden ötürü de oldukça heyecanlı. Cumhuriyet’le birlikte hem rönesansı hem aydınlanmayı bir arada yaşamak durumunda olan ama o bilinç oluşmadığı için çoğu yerde tökezleyen toplumun paradoksları, bireyin varlığını toplum içinde koruyabilmek için çekincesiz başvurduğu riyakarlıklar, ikiyüzlülükler baştan sona vurgulanıyor. Fakat tecavüze uğrayan genç kızın dramında bu iki yüzlülük doruğa ulaşıyor! Oyun içinde oyun gibi kurgulanmış Samuel Beckett’in Godo’yu Beklerken’den bir kesit var ki; o dönemin ( bugün bile!) sosyo kültürel durumunun en çıplak yansıması! Evliya Çelebi ve Goethe’nin karşılaştırılması, IV.Murat döneminden günümüze yapılan göndermeler unutulmazlar arasında. Oyun boyunca; seyircinin nereden baktığına göre değişen bir ‘ tepki’ var! Bazıları kahkahalarla gülerken bazısı gözleri dolarak çuvaldızın canını ne kadar yaktığını ölçümlemeye çalışıyor önce. Gülmek yerine de alkışla dahil oluyor oyuna! Sahnenin küçük olmasına karşın, oyun metninin görsel tercümesi olarak seçilen dekor biçimi ile bu aşılmaya çalışılmış elbette. Farklı oyunlarda izlediğim sahne dekorlarını düşünüp, gösterişli, hareketli öğelerin yerini almak üzere olan minimalist tercihin nedenlerini bulmaya çalıştım. Fakat bu sahne tasarımlarının birbirine paralel gidip gitmeyeceğini sanırım zaman ve eğilimler gösterecek. Yazımın başında sözünü ettiğim zaman yolculuğunun yanı sıra oyunun finalinde tanık olduğum bir an’a değinerek bitirmek isterim. Sahne – salon arasındaki iletişimde aksayan bir yan olmadığı gibi, oyunun finalinde bu etkinin efsuna dönüştüğü bir gerçek. Freud ve hastası ile arasında geçen konuşmanın sonunda üzerindeki deli gömleği ile muayene masasına oturan hastanın; Vicdani’yi oynayan Ali Erdoğan’ın sahibinin sesinden arınıp kendi sesiyle konuşmaya başladığı anda, aşkınlık hali ile ve tulüatça bir söylemle seyirciyi avucunun içine aldığı anda; üzerine odaklanan ışığın bir an, sadece bir an için güçlenip yayıldığını gördüm. Gülümsedim gizil bir sevinçle. Göğün kaçıncı katında olduğunu bilmediğimiz bir sahneden, oyunların sahibinin yer yüzündeki sahneye selâm çaktığını düşündüm. Dikkatli seyircilerin de buna tanıklık ettiğini düşünüyorum. Etmek isteyenlerin bilgisine… Meliha Akay Paylaş ![]() |
![]() Tiyatro Kursu Başlıyor! 3 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! ![]() Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin ![]() ![]() |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|