Müzikli Okuma Tiyatrosu Örneği: Şirin Değil, Daha da Beterdim
Üstün Akmen
Pauline Metternich-Sandor adını, 1861 yılında Paris’teki Avusturya elçisinin karısı olarak ve de Fransız İmparatoru Napoleon III'un isteğiyle Richard Wagner’in 1845’de bestelediği üç perdelik operası “Tannhäuser”ı Paris’te sahnelenmesine aracılık eden kadın olarak duymuştum. Massimo Spinetti (1943)’nin “Şirin Değil, Daha Da Beterdim-Non Ero Carina, Ero Peggio” başlığı altında bu prensesin yaşamını oyunlaştırmış olduğunu duyunca doğal olarak merak ettim, izlemek istedim. Kendisinin on dokuzuncu yüzyıl boyunca liberallerin "bırakınız yapsınlar" sloganında özetlenen politikalarına Avusturya şansölyesi (Avusturya’da hükümet başkanlığına denk düşen bir makam) olarak meydan okuyan muhafazakârlardan olduğunu da Signor Spinetti sayesinde öğrendim. O dönemde sosyalistlerin, liberallere işçi sınıfını istismar ettikleri gerekçesiyle karşı oldukları, liberal anayasaların kâğıt üzerinde demokratik olmakla birlikte, kapitalist burjuvaziye denetim üstünlüğü veren ortamı yarattığını bilenlerdendim.
OKUMA TİYATROSUNU MÜZİKLİ HALE GETİRMİŞ
İtalya’nın 2007 yılındaki Avusturya Büyükelçisi olan Massimo Spinetti, Pauline Metternich-Sandor’un ilginç bulduğu kendisiyle alay edebilen kişiliğini, antikonformist (toplum kurallarına uymayan) hızlı yaşamını ilginç bulmuş, hakkında ne kadar bulabildiyse bilgi-belge toplamış. Prenses’in tanıştığı, ilişki içinde bulunduğu ressam, besteci, şair, romancı sanatçıları araştırmış. Sonra bunları sıraya koyarak bir metin yazmış. Yazılı metni genç yönetmen Virginia Acqua sahneye koymuş. Gerçi bana sorarsa pek sahneye koymuş sayılmaz, okuma tiyatrosunu müzikli hale getirmiş, ama Avusturya şansölyesinin kendisine ithaf edilen ya da pek sevdiği bilinen besteleri geçişlerde iyi kullanmış. Oyuncusunu oturduğu koltuktan ara sıra kaldırıp iki adım öne çıkarmayı, sonra döndürüp yerine oturtmayı mizansen saymış.
MUCCİOLİ-PEGORARO İKİLİSİ
Eğri oturup, doğru konuşmam gerekirse her şeye rağmen İtalya’nın “albümlü” piyanistlerinden Cristiana Pegoraro’nun Rossini’nin “Sevil Berberi” operasının pek tanınmış uvertüründen başlayarak, Schubert’in “Serenad”ını, Rossini’nin “La Carità”sını, Liszt’in zenginleştirerek piyano için uyarladığı Schubert’in 6 numaralı “Vals Kapris”ini, Zehrer’in “Alt Wiener Jause”sini, Johann Strauss’un “Wiener Bonbons”unu pek güzel yorumladığını söylemeliyim. Eserin anlatıcısı olan sinema-tiyatro oyuncusu Alessandra Muccioli’ninse mükemmel diksiyonuna, durağanlığına, mimik kullanışına hayran kaldığımı neden saklayayım?
Saklamayayım ve Muccioli-Pegoraro ikilisiyle sarmaş dolaş fotoğraf çektirmemin nedenini de böylelikle açıklamış olayım.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...