16 Şubat akşamı, Türkiye’de, İstanbul’da, Harbiye’de, Kenter Tiyatrosu’nda yani bu memleketin tiyatro denince akla gelen üç yerinden birinde; bundan sonra tiyatro denince ilk akla geleceklerden biri olacağına yürekten inandığım TİYATRO GERÇEK’in VAN GOGH adlı oyununu izledim. Bu ilk oyunun izleyicisi olmak ve o geceyi paylaşmak zevk verdi, keyiflendirdi, biraz da duygulandırdı beni.
Daha bir kaç ay öncesinde sadece aramızda konuştuğumuz herşeyin o akşam sahnede canlı canlı karşımda olması güzeldi doğrusu.
Sakın yanlış anlaşılmasın burada bir oyun eleştirisi yazmaya niyetim yok. Haddim değil. Sadece o akşam orada olan biri olarak, Tiyatro Gerçek’in ilk gecesinden izlenimlerimi aktarmak istiyorum.
Eşimle heyecan içinde Kenter Tiyatrosu’nun yolunu tuttuğumuzda Hakan Gerçek’in ve tabi eşi Yeliz Gerçek’in neler hissettiğini, nasıl heyecanlı olduklarını merak ediyor ve aynı heyecanı biraz da içimiz kıpırdanarak duyuyorduk. Tabi onların heyecanının belki de onda birini hissedebiliyorduk, orası ayrı. Uzun bir trafik macerasından sonra nihayet tiyatroya vardık, içeri daldık, biletlerimizi aldık ve hemen aşağıya inip, önce Yeliz’i sonra Hakan’ı gördük. Yüzlerindeki şaşkınlığı, yorgunluğu, mutluluğu ama en sonunda “Gerçek” leştirmiş olmanın gururunu ve huzurunu gördük. Hakan’ın eline çok seveceğinden emin olduğum hediyesini tutuşturup başarılar diledikten sonra yukarı çıktık ve gelen insanlardan tanıdıklarımızla sohbet ettik. Söylemeden geçemeyeceğim, Kenter’lerin genç kuşak tüm oyuncuları o akşam Hakan’a ve Tiyatro Gerçek’e destek olmak için oradalardı ve en önemlisi hepsi işin ucundan bir şekilde tutmuştu. Biraz zaman geçti, on dakika, beş dakika derken, oyun başlama zili çaldı ve oturduğumuz yerlerimizde şöyle bir gerildik önce, perde açılınca da rahatladık sonra. Oyun başladı, Hakan sahnedeydi ve herşey tüm heyecanıyla başladı ve bitti. Sahnede Van Gogh vardı, aşağıda da seyirciler. Nerede, ne zaman, nasıl yaşadığını ve neler hissettiğini anlattı. Hakan’la bütünleşmişti ve sahneye gelmişti. İyi de etmişti. Kendini seyirciden mahrum etmeyen biri olmuştu. İyi de olmuştu.
Perde kapandığında alkışlar hala devam ediyordu ve içerde neler olduğunu merak ediyorduk. Merakımızla merdivenlerden çıkıp tiyatronun fuayesinde biraz oturup düşündük. Ne zamandır oyun izlemediğimizi konuştuk. Bu oyun orucuna iyi bir oyunla son verdiğimiz için mutluyduk. 24 yıllık tiyatro macerasının sonunda Hakan Gerçek’in kendine ait bir prodüksiyonla seyirci karşısına çıkmasına şahit olmanın verdiği mutlulukla oradan uzaklaştık.
Tiyatro Gerçek yeni, özgün yapısıyla ve bakışıyla Van Gogh oyununu oynamaya devam edecek. Desteklenmesi gereken yapısıyla tiyatro severlerin karşısında olacak. Son söz; gidin, görün, destekleyin...
Not:
26 şubat Perşembe Akatlar Kültür Merkezi’nde
3 mart salı Kenter Tiyatrosu’nda
1 nisan Çarşamba Caddebostan Kültür Merkezi’nde Van Gogh oyununu izleyebilirsiniz. Biletler 10 ve 20 liradan satılıyor. www.tiyatrogercek.com dan da daha ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz.
melissa - ( 4/19/2009 )
yazıya lafım yok ama, Arda sana hayranım... ve 22 nisan Çarşba günü oyununu izlemeye geleceğim ... friedhof - ( 5/14/2009 )
sana hayranım ve bu demek oluyor ki yazdığın ve söylediğin her şeye hayranım. tüm tiyatrolarını kaçırmadan izliyorum. röportajında gençlerin yaptıklarına önem verdiğini söylüyosun, 3 hazirandaki muammer karaca sahnesinde saat 19.00 yapıcağımız nacizane tiyatromuza gelirsen çok ama çok mutlu oluruz.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...