| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kadrolu DT Oyuncularına Haksızlık Adnan Tönel Kültür Bakanı’nın ‘dizilerde oynayan Devlet Tiyatrosu oyuncuları için ‘döner sermayeye katkıda bulunmalılar’ sözleri üzerine son günlerde tiyatrocular arasında yeni bir tartışma başladı. Gündemi kaplayan bu taslak madde yasalaşırsa, devletten maaş alıp, özel diziler ya da seslendirme vb. ekstra kazanç getiren işlerde de çalışan tiyatrocular için, devlet sahnesinde gözükmenin yanısıra, oyunculara ‘daha çok sanatı halkla nasıl buluştururuz’ fikrinin benimsetilmesi üzerinde duruluyor. Kadrosu devlette olan bu oyuncular zaten devlette yaptığı işin karşılığını tam zamanlı bir ücretle alıyor. Yeniliğe göre, dizilerde oynayanların da döner sermaye gibi bir birime katkı yapmaları konusunda bir arayış var. Bu uygulamayla adları tartışmalı dizilerde bölüm başına astronomik fiyatlarla anılan kimi oyuncuların da aslında ne kadar para aldıklarını anlamış olacağız. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin ise konuya ilişkin yaptığı bir açıklamada; “Tiyatro sanatçılarının televizyonda yer alması dünyanın her yerinde oluyor. Bizim burada üzerinde durduğumuz sanatçının asli görevini aksatmamak kaydıdır. Döner sermaye yoluyla para aktarılması her zaman konuşuluyordu. Biz sanatçımızı oynatırız ama yapımcılardan döner sermaye için ayrı bir ücret talep edeceğiz. Sanatçının kendi kazancını etkilemeyecek” diyordu. Bu gelişmeler üzerine, acaba Avrupa’da durum nasıl işliyor diye telefon defterime göz attığımda, Avusturya Viyana’da halen Das Kunst Tiyatrosu’nda yönetmenlik yapan arkadaşım Aslı Kışlal ile görüşmek bana mantıklı geliyor. Bakanlığın oyunculardan katkı payı istediği haberini aldığım günden bu yana da görüşme fırsatım olan farklı ülkelerdeki oyuncu dostlarımın da bilgilerine başvuracağım. Avusturya Devlet Tiyatrosu ile ilgili bilgilerin hem tiyatroculara hem de bakanlığın ilgili müdürlerine yararı olacağı düşüncesiyle buradan paylaşıyorum. Yönetmen Aslı Kışlal anlatıyor: “Avusturya’da Devlet Tiyatrosu ya da devletin oyuncularına maaş verdiği bir tiyatro kurumu var elbette. Hem de bir dolu. Özel tiyatrolara bile destek var, bizim tiyatromuz gibi. Ama bizler maaşlı çalışamıyoruz. Devlette kadrolu çalışan bir oyuncu ise dışarıda iş yapmak istese (devletin maaşı ile çalışan bir oyuncu yani), öncelikle sinema filmi gibi işler daha fazla geliyor onlara, kadrolu olması sadece tanınması açısından önemli, onun dışında aldığı toplam film parasından vergi vermesi lazım, ama bu herkes için geçerlidir. Kadrolu olmasıyla alakalı değil. Yıllık geliri ile alakalı. “Örneğin Viyana için özel, Kültür Bakanlığı Viyana bölümü var, zaten parayı onlar dağıtıyor. Ama kadroludan para kesmek burada kimsenin aklına bile gelmez. Aslında güzel bir fikir ama zaten alınan maaş ne ki? Yani sanatçının üstünden, devletin hizmet vermesi gibi sosyal işleri bu alana sıkıştırmak olur mu? Bizim işimiz zaten oyunculuk değil mi? Silaha verecekleri paradan kessinler. “Mesela ben bir film için para alırsam ki bu paranın da büyük bir kısmı devletten geliyor. Ancak aldığım paranın yaklaşık yüzde 40’ını vergi olarak geri ödüyorum. Bunun nedeni günlük işler olması, bir günde aldığınız parayı sanki senenin her günü bu kadarmış gibi hesaplıyorlar, vergisi o yüzden çok fazla. “Biz de Viyana’da bu yanlışlığı düzeltmeye çalışıyoruz, çünkü senede en fazla bir iki film teklifi gelirken, bütün sene için vergi ödemek, insanları çok zorluyor. “Onun dışında tabii, ‘off tiyatro’ çalışanları için devlet tiyatrolarında alınan paralar, bir oyuna harcanan paralar, inanılmaz acı veriyor. Örneğin bir oyun için devlet tiyatrolarında 500 bin avro para harcanırken, ‘off tiyatrolar’ın tamamının geliri bir sene için toplam 5 milyon avro. Bunun içinde toplam 10-15 kadrolu sahne, 100’e yakın grup var. Benim yıllık gelirim, bütün tiyatrom için 55 bin avro. Bu parayla yaklaşık 32 kişilik bir kadroyu ve 2 oyunu ve çeşitli workshopları besliyorum bir yıl içinde. Evet o yüzden de zaten sürekli yan işler yapmak zorundayım, bazı rejisörler bu paranın büyük bir kısmını kendilerine ayırırken, bizim grupta inanılmaz bir demokrasi ve eşitlikle sürdüğü için ben oyuncularla neredeyse aynı parayı alıyorum. Yakınmak istemiyorum, çünkü bu iş o kadar zevkli ve o kadar güzel fikirlerle dolu ki böyle bir hayatım olduğu için sadece mutlu olabilirim...” Avusturya’da oyuncuların döner sermayeye katkısı böyle sağlanıyor demek ki, umarız bu yazı buradaki uygulamaya da çare olur. Adnan Tönel Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet Savaş Aykılıç - ( 4/23/2009 ) Sayın Mert ! El insaf ! 1.) Ben bir Dt çalışanı olarak bile kaç dt oyuncusunun kaç tvde ne kadar iş yaptığını bilmiyorum.Kimsenin de bilebileceğini sanmıyorum. Dt oyuncularının öncelikli işlerinin tv olduğunu nereden çıkartıyorsunuz ? Yanlış ve haksız bir genelleme yapmışsınız. 2.) İstanbulda nasıl sahne yok ? Cevahir (A ve B ; iki sahne) , Kenterler , Üsküdar Tekel , Beykoz - Feridun Karakaya , Kartal , Ankara Çayyolu , turneler (Gaziantep vb.)..."Sahne olmasın diye ellerinden geleni yapıyorlar" demişsin. Yok böyle bir şey. AKM yüzünden geçici bir dağınıklık olsa da en önemli eksiklik emekli olanlar yerine yeni kadrolar alınmaması ve özellikle teknik personel eksikliği yüzünden daha fazla oyun ve ve daha fazla sahne olmayabilir. 3.) Anadoluda çalışanlara da haksızlık etmişsin. Varsa eğer bir iki örnek genellenemez. 4.) "Bankamatik Sanatçısı" çok çirkin bir yafta. Eskiden vardı ise de artık böyle kimse kalmadı. 5.) Yüz milyon lira neden sokağa atılmış olsun ? DT , on iki ildeki faaliyetleri , oyun sayısı ,seyirci sayısı ortada. 6.) "Televizyon için sahnenin yanından bile geçmeyen oyuncular" nitelemesi de çok yanlış bir niteleme ve genelleme. Ben , diziyi sahneye yeğleyen bir tek oyuncu tanımıyorum. Dizi para için yapılır. Bu maaşlarla geçinemedikleri için dizi yapıyorlar asıl ve asal işleri tiyatro yanısıra. Severek ve gerektiğinde üste para verilerek yapılan bir iş tiyatro. 7.) "Provaya gelmeyen gençler" ? "Gerçek sanatçılar" ? Türkiyede profesyonel tiyatro yapanlara işsizlik sigortası,sosyal güvenceler ve geçinecek maaşlar vermezseniz bu sorunlar çözülmez. 8.) Televizyonlarda DTli oyuncuların rol alması her açıdan yapılan işe kalite getirir. Eğitimli insandan zarar gelmez , sanat kurumlarındaki standartları talep edecekleri için dizi sektörünün standartlarını işçi-emekçi ve oyuncu leğine değişmesine katkıları olacaktır. Oyuncular daha az sömürülür , çalışma saatleri oyuncular leğine azalır ve düzenlenir. Telif konusunda başı çekerler vb... 9.) Lütfen seçtiğiniz kelimelere dikkat ediniz ; haksız suçlamalara , kanıtsız hükümlere , örneksiz genelleme yapmamaya özen gösteriniz. Zira yazınızı okuyup inananlar çıkabilir. O zaman sanata da , sanatçılara da , sanat kurumlarına da yararınızdan çok zararınız dokunabilir. Unutmayınız yıkmak kolay , yapmak zordur. 10.) Bu konuları konuşmak , tartışmak ve yazmak için bilgi , eğitim , birikim ve donanım gerekir. Lütfen on düşünüp bir yazınız. Herkes benim kadar sabırlı ve nazik olmayabilir. Sevgiler. Sevgili Adnan ! BU haberi fazla ciddiye alma ; 1.) Bakanlar değişiyor. 2.) Kültür Bakanı da değişiyor. 3.) Başladığı-söylediği- işi bitiren bir Kültür Bakanı gördün mü ? 4.) "Döner Sermaye ve sanatçı katkısı" yasası için öncelilkle bu yasa ile uyumlu tamamlayıcı ve bütüncül yasalar (Sinema Yasası , Telif Hakları ve Komşu (Oyuncu) Hakları Yasası vb. yasaların çıkması gerekiyor ki buna bakanların değil hükümetlerin ömrü yetmez. Yetmedi , yetemiyor. 5.) Deniz bitti. Sinema ve Tiyatro Yasası çıkartılmadan ; yeni bir dizayn yapılmadan bu alanlardaki hiç bir sorun çözülmez , çözülemiyor ! Görülüyor ! 6.) BU iş , kısaca Genel Müdürleri de Bakanları da aşar ! 7.) Hepsinden önemlisi bu kader değişebilir ; yeterki irade gösterilsin , yeterki gerçekten istensin. 8.) Hiçbirşey emek verilmeden , mücadele edilmeden , çaba sarf etmeden kazanılamaz. Bu yasalar ve haklar yukarılardan , yükseklerden , göklerden inmez ! Örgütlü mücadele ile , tabandan gelen isteklerle , geniş katılımlarla ve üretimden gelen güçlerle başarılabilir. 9.) Bu anlayış ve zihniyet devrimi yapılmadıkça bunlar sadece konuşulur , hayata geçmez , bol bol konuşulur , koltuklar korunur , statüko korunur , gün kurtulur... 10.) Bu meseleler demokrasi ile ; şeffaflık , açıklık , katılım vb. ile bir yere kadar geliştirilebilir , bir yerden sonra akıl , güç , irade , kararlılık ve bilgelik gerekir. Kültür ve Sanat vizyonu gerekir. 11.) ABD ve/ya ABdedeki benzer yasaları alıp aynen veya benzerlerini çıkarsalar razıyım. Ama bu hayalcilik olur. Sistemi tümüyle değiştirmeden ; işsizlik sigortası getirmeden özelleştirmeye geçmek gibi , bu yasaları çıkarsak da diğer (sosyal ve güvenlik) yasaların da bunlarla uyumlu olmaması halinde bu yasalar da tıpkı "Bilgi Edindirme Yasası" gibi çıkmış ama işlevsiz , uygulanmayan yasalar olarak kalabilecektir.Saygılarımla. Gılman Kahyaoğlu Peremeci - ( 4/25/2009 ) Sayın Savaş Aykılıç Sayın Yazara ve yorumcuya verdiğiniz yanıtları onaylamamak mümkün değil Kısa ve öz yazınız umarım sahiplerine ve diğer okuyuculara ulaşmıştır Emeklerinize sağlık mert güven - ( 4/23/2009 ) bence sorunu çarpıtmışsınız adnan bey.. gelin isterseniz öncelikle televizyona iş yapan dtlilerin sahnede ne kadar iş yaptığını tartışalım. istanbulda sahne yok, istanbullu dtliler sahne olmasın diye de ellerindne geleni yapıyorlar. anadoluda görevli sanatçıların pek çoğu da istanbulda dizi peşinde koşturuyor, kadroları anadoluda ama ikametgahları istanbulda. gelin önce şu bankamatik sanatçılığına sesimizi çıkaralım. her sene halkın cebinden alınan yaklaşık 100 milyon liranın sokağa atılmasına engel olalım. daha sonra böyle ufak detaylarla ilgileniriz. böyle minik haksızlıklardan önce büyük üçkağıdı engellemeliyiz. televizyon için sahnenin yanından bile geçmeyen oyuncuları, dizi çekimleri sebebiyle bir türlü provaya gelemeyen gençleri konuşalım, önce bunları devlet kurumlarından uzaklaştıralım, daha sonra gerçek sanatçıların haklarını sonuna kadar savunalım. ne dersiniz? Yusuf Yıldırım - ( 5/4/2009 ) Tiyatro gerçeklerini izleyici de, eleştirici de, sanatçı da anlatmalı, tartışmalı. Tartışarak çıkacağız gerçek sanata ama eğitimi ilk iş haline getirerek başaracağız. Ortaöğretimde Dil ve Anlatım, Üniversitelerde de Türk Dili gibi ortak dersi okutan öğretmenler tiyatro izleme, eleştirme ödevi verse seyirci artar ve nitelikli olur. Saygı ve sevgiyle YUsuf Yıldırım |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|