| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Başka Kapıya Tolga Eroğlu Kabare Dev Aynası, 10. Yılında sahnelediği Başka Kapıya adlı oyunun galasını Perşembe akşamı Kozzy Alışveriş Merkezi Sahnesi’nde gerçekleştirdi. Tiyatroya her gün daha fazla engelin çıkarıldığı günümüzde elindeki kabare bayrağını yılmadan taşıyan Ali Erdoğan önderliğindeki Kabare Dev Aynası, 10 yıldır sadece kabare türünde oyunlar çıkarıyor daha doğrusu çıkarıyormuş. Ben bu grubun bir oyununu ilk kez izledim ve gala ile 10. Yıl kutlamaları birleştirilmişti. Ekibe nice 10 yıllar ve bol bol seyirci dileyelim ve başlayalım oyun hakkında konuşmaya. Başka Kapıya günlük hayatımızdan pek çok olayın sahneye taşınıp hicvedildiği bir skeç tiyatrosu. Oyunda bol bol eleştiri var günümüz olaylarına. Örneğin apartman toplantısında hırsız bir apartman yöneticisinin rica minnet yeniden yönetici seçilmesi ile hem toplumumuzun sorumluluktan kaçışı hem de güncelimiz olan seçimlere göndermeler yapılıyor. Diğer yandan La Fontene ve Karıncanın hikayesinde de “çalışan kazanır” düşüncesinin artık masallarda kaldığı günümüz dizilerine bol bol atıf yapılarak hicvediliyor. Bunlar gibi mesaj kaygısı bol skeçlerin yanı sıra kahkahalarla izleyebileceğini Klip Çekimi, Doktor Pozitif gibi skeçler de oyunu çok eğlenceli hale getirmiş. Ekibin kurucusu ve tüm oyunlarının yazarı olan Ali Erdoğan’ı oyun başında dağıtılan 10. Yıl Kitapçığı ile tanıma şansım oldu. Bu tanışma için çok geç kaldığımşım. Tiyatroya Devekuşu Kabare’de bu işin en iyileri ile başlamış ve sonrasında kendi tiyatrosu ile devam etmiş. Skeçlerin hepsinde onun imzası var, kalemi gerçekten çok güçlü. Sahnede de her skeçte farklı bir role bürünerek hayranlık uyandırıyor. Onu izlemek gerçekten keyifli. İzlerken Zeki-Metin, Nejat Uygur gibi farklı ustalar da gözünüzün önüne geliyor ve biraz nostaljik bir tat da alıyorsunuz. Ancak oyunun aynı zamanda yönetmenliğini de yapan Ali Erdoğan oyunu tamamen kendi üzerine kurmuş, sanki Ali Erdoğan ve diğerleri gibi bir tablo çıkmış ortaya. Halbuki elinde çok komik oyuncular/tipler mevcut, bunları çok daha etkin kullanabilirdi diye düşünüyorum. Oyunun ana karakterlerinden biri olan ve Tiyatro Dünyası sitesinden tanıdığım İsmail Can Törtop tüm skeçlerde etkin roller oynuyor. Genelde eğlence yükü Ali Erdoğan’ın üzerinde olsa da İsmail Can Törtop da yumuşak oyunculuğu ve sahne sempatisi ile seyircinin yüzünü güldürmeyi başarıyor. Ali Erdoğan ile çok iyi bir uyum yakalamış. Bu ikili sahnede Zeki-Metin havası yakalamak konusunda epey yol kat etmiş. Özellikle eşcinsel yönetmen ve karıca rollerinde çok beğendim. Sahneden ilk kez izlediğim Ümmühan Kıldiş’i eve döndüğümden beri internette araştırıyorum. Sahneye o kadar yakışıyor ki gidip izlemeniz gerek, yazarak tarif edemeyeceğim. Fiziksel güzelliğinin yanı sıra çok güzel de bir ses tonu var. Klip Çekimi skecindeki kaynana tiplemesinde ise erkek gibi hatta biraz da havlayan köpek gibi çıkardığı sesi ve bu ses tonunu skeç boyunca koruyabilmesi ise ne kadar iyi bir oyuncu olduğunun canlı ispatı. Kendisini sahnelerde ve televizyonda sık sık görmek isterim, başarılar dilerim. Pek çok skeçte yer alan ve komik tipler ortaya çıkaran Sibel Erkan’ı da tebrik etmek gerek. Kendisinden bekleneni sahnede tam olarak veriyor. Ayrıca Merdan Kardan ve Cihan Bektaş da eğlenceli tiplemeleri ve sempatik duruşları ile oyunu çok güzel destekliyorlar. Cihan Bektaş sempatik fiziğini çok iyi kullanıyor, sahne sempatisi yüksek bir oyuncu. Ekipteki görevini eksiksiz yapıyor. Merdan Kardan’ı da özellikle kamareman ve çırak rollerini eğlenerek izledim. Oyunun dekoru çeşitli kapılardan oluşuyor. Sanırım her skeci tamamlayacak bir kapı seçilmiş. (skeçleri saymadığım için kapı sayısı ile eşleştiremedim) Ancak kapıların arkada öylece durmaları onları bir fon perdesi görevi görmekten öteye geçiremiyor. Bir şekilde bu kapıların etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Oyunda kullanılan aksesuarlar/masa-sandalyeler de her skeçte yeterli diyemeyeceğim. Örneğin Merdivenaltı İmalathane skecinde masanın üzerinde belli belirsiz tepsiler vardı. Çevreye farklı aksesuarlar konularak burası gerçekten bir imalathane gibi gösterilebilirdi. Farklı skeçlerde de yer yer bu ihtiyaç hissediliyor. Oyun boyunca canlı müzik yapılıyor. Sahnenin bir kenarında duran ikili (Özgecan Kızıldağ-Özgün Kızıldağ) genelde gitar ile yer yer de farklı enstrümanlar ile oyun aralarında müzik yapıyorlar. İlk bakışta bu durum bana farklı ve eğlenceli bir fikir olarak geldi. Ancak oyun başladıktan sonra müzik beni içine alamadı. Sanırım bunda benim izlediğim gün gitarlardan birinde yaşanan problem de etkili oldu. Muhtemelen diğer oyunlarda bu sorun yaşanmıyordur. Ancak Köylü Kadın-Köylü Adam skecinde müziğin skece dahil olması çok eğlenceliydi. Sonuç olarak Başka Kapıya eğlenceli ve mesajlarla yoğun tatlı bir komedi. Mayıs ayı boyunca oynamaya devam edecekmiş. www.kabaredevaynasi.com sitesinden tarihleri öğrenebilirsiniz. Alkışınız Bol Olsun... Tolga Eroğlu Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|