| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Ölümünden sonra değeri anlaşılan Oğuz Atay Hayati Asılyazıcı ![]() Romancılardan da kimse Oğuz Atay’la ilgili düşüncesini açıklamadı. Romanı beğenen ve değerlendiren tek yazar, arkadaşım Leyla Erbil oldu. Leyla Erbil’in de yapıtları çağdaş anlatımlı, yenilikçi yapıtlardır. Öyküleri olsun, romanları olsun edebiyatımızda özel bir yere sahiptir. Fethi Naci’nin, beğenmeyenlerin başını çektiğini önceki yazımda söylemiştim. O da, Atay’ın ölümünden sonra romanlarına olumlu yaklaştı. Aslında ben buna tanık olmuş değilim, belki bir günlüğü gözümden kaçmıştır. Fethi Naci, Selahattin Hilav, Atilla Tokatlı ve ben en sık buluşan arkadaştık. Onların rakı masalarında sıkça yanında olanlardandım. Bedrettin Dalan’ın belediye başkanlığı döneminde Cağaloğlu ve Bab-ı Âli değişikliği, basının oradan taşınması ve yayınevlerinin büyük çoğunlukla Beyoğlu’na göçmesi Bab-ı Âli’nin dokusunu bozdu. Bugün bile o ünlü Bab-ı Âli işlevsiz kalmıştır. Bütün ağırlık Sultanahmet’e kaymıştır. Bunları anlatırken Oğuz Atay’ı anımsıyorum. Çünkü Bab-ı Âli’yi en çok sevenler arasındaydı. Gelenekten geleceğe bakışı olan, çağcıllığı yeğleyen çok yönlü bir yazardı. İki cilt halinde bastığımız Tutunamayanlar (1971-1972) romanından sonra, ikinci önemli romanı olan Tehlikeli Oyunlar (1973)’ı yayımladım. O roman da, “Tutunamayanlar” gibi, özel okurların dikkatini ve ilgisini sürdürdü. Ancak eleştirmenlerden herhangi bir eleştiri gelmedi. Bütün bunları romanı anlayamamalarına bağlıyorum. Benim yazarlık ve eleştirmenlik yaşamımda yenilikler, deneysel çalışmalar hep özel ilgi alanımda yer almıştır. Oğuz Atay’ı ilk okuduğumda yadırgamayışımın temelinde bu tür yeniliklere olan ilgimin de payı olduğumu söyleyebilirim. Atay’ın sağlığında yayımladığı öykü kitabı May Yayınları’nda yayımlandı. Genç yaşta ölen mekanik bilgini Prof. Dr. Mustafa İnan’ın hayatını anlattığı romanı “Bir Bilim Adamının Romanı” (1975), günlüğü (Günlük,1988), öyküleri (Korkuyu Beklerken, 1975) ve tiyatro oyunu(Oyunlarla Yaşayanlar,1985) ölümünden sonra yayımlandı. İlk kez İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenen “Oyunlarla Yaşayanlar” adlı tiyatro yapıtı (sahneleme 1979/80), gerektiği biçimde yorumlanamadığı için başarılı olamadı. Bana göre bu oyun, Türk tiyatrosunda Sermet Çağın’ın “Ayak Bacak Fabrikası” gibi önemli yeri olan bir oyundur. Ünlü bir yabancı yönetmen tarafından sahnelenirse olağanüstü büyük ilgi göreceğine inanıyorum. Oğuz Atay, özellikle Türk romancıları arasında Kemal Tahir, Vüs’at O. Bener, Leyla Erbil, Sait Faik ve Yusuf Atılgan’ı daha çok beğendiğini belirtirdi. Ayrıca yerli ve yabancı tüm yazarları olabildiğince okuyup değerlendiren bir aydındı. Hayati Asilyazıcı Aydınlık Yazarın Tüm Yazıları Paylaş ![]() |
![]() Tiyatro Kursu Başlıyor! 3 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! ![]() Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin ![]() ![]() |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|