Şehir Tiyatroları'ndaki değişiklikleri Sanat Yönetmeni Nurullah Tuncer anlattı. Tuncer bu yıl repertuvarı çalışanların belirlediğini ve bunun performansı artırdığını söylüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sezona yeniliklerle başladı. Oyunlar için sekiz sahne ayıran Şehir Tiyatroları, şimdi de Gaziosmanpaşa Sahnesi'nde sadece çocuk oyunları sergiliyor. Biletler gişelerden olduğu gibi Tickettürk aracılığıyla da temin edilebiliyor. Bu sayede biletler tiyatro izleyicisinin ayağına kadar gidiyor. Repertuvarın çalışanlar tarafından belirlendiği tiyatro ve tiyatrodaki yeniliklerle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Sanat Yönetmeni Nurullah Tuncer şunları söyledi:
Bu yıl repertuvarı Şehir Tiyatroları'nda çalışanlar belirledi. Repertuvar 80'e yakın oyun içinden seçildi. Bu ilk kez yapılan bir uygulamaydı. Daha önce genel sanat yönetmeni ve dramaturji ile birlikte hangi oyununun oynanacağı kararlaştırılırdı. Bunu kurumdaki performansı arttırıcı bir yöntem olarak değerlendiriyoruz. Önümüzdeki yıl da bu metodu devam ettirmek arzusundayız.
HİÇBİR ŞEY UNUTULMASIN!
Bu sene 'Hiç Kimse Unutulmayacak Yaşasın Sanat' sloganımızı tiyatronun yaşadığı durumlara bir imgeden bakarak oluşturduk. Sloganın birçok göndermesi var. Bunu, siz de 'hiç kimseyi unutmayın' anlamında söyledik. Unutmaya hazır bir toplum olduğumuz için bunu yeniden bir söyleme dönüştürmek istedik.
Şehir Tiyatroları'nın bu yılki asıl hedefi çocuklara daha fazla ulaşabilmek. Çünkü çocuk tiyatrosu bir biçimde sahibi olmayan bir tiyatro gibi... Bizim de bu sene çocuk tiyatrosunu daha kurumsal bir kimliğe oturtmak gibi bir derdimiz var. Onun içinde bu sene Gaziosmanpaşa Sahnesi'ni çocuk tiyatrosuna ayırdık. Burada sadece oyunlar oynanmayacak çocuk eğitim birimlerinin çalışmaları da olacak.
Çocukları geleceğin seyircisi olarak görüyoruz. Büyükler istedikleri yere gidebiliyor ama çocukların gitmesi için tiyatronun onlara yakın olması gerekiyor. Trafik ve çevre gibi konularda çocuk tiyatrosu yapmak istiyoruz. Madde bağımlılığı konusunda da çocuk ve okullara yönelik bir programımız olacak.
Uluslararası ilişkilere ayrı bir önem veriyoruz. Çünkü bu ilişkiler olmadan şehir tiyatroları kendi kimliğini ve duruşunu sergileyemez. Mümkün olduğu kadar festivallere gidilmesi, ortak prodüksiyonlar yapılması gerekiyor. Bu bir kan değişimi. Ben, oyunların yurtdışında da sergilemesi gerektiğine inanıyorum. 'İstanbul-Mekan' tiyatro festivali de bu anlamda şehir tiyatrolarına hizmet eden bir çalışma... Cumhuriyetin 85'nci yılı nedeniyle Cumhuriyet konulu bir oyun yazma yarışması düzenlemeye karar verdik. Büyük ihtimalle 29 Ekim'de ilan edeceğiz.
Şehir Tiyatroları kar eden bir kurum değil. Ancak geleceğin aydın insanlarını yetiştirmesi bakımından kar ediyor. Bizim 600 çalışanımız var. Önümüzdeki yıl da bilet fiyatları değişmeyecek büyük olasılıkla. Bir şekilde kar etmemiz gerekiyor. Hem personel yasası, hem Şehir Tiyatroları'nın yönetmeliğiyle ilgili iyileştirici birtakım değişiklikler yapılırsa, devlete de daha az yük düşecek.
GİŞE ALIŞKANLIĞI BİTMESİN!
Tickettürk projesi benim dahlimde değil. Sonuçta biletlerin parası direkt belediyeye gittiği için onların tasarrufu... Temelde böyle bir düşünceyle davranılmış ama alışkanlıklarımızı yitirmek de zor. Şehir Tiyatroları'nda 92 yıldır gişe alışkanlığı vardı. Gişe alışkanlığının bitmesi duygusal anlamda kötü olacak. Gişede duran Nevin Abla bizim için önemliydi. Bu projeyle bizim gişelerde sattığımızın üstünde biletin satılması gerekir. Bunu zamanla birlikte göreceğiz...