| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
afife jale ; anadoluda - ahter-i dünbale-dar - Murat Örem Klasik Türk Müziği’ne yakın olanlar , Selahattin Pınar tarafından bestelenen ve güftesi Baki Süha Edipoğlu’na ait Hatıralar isimli şarkıyı iyi bilir. “Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar..” mısralarıyla başlayan şarkı Selahattin Pınar tarafından dramatik bir evlilik acısının ardından bestelenmiştir. Bu şarkının ilham kaynağı ve Selahattin Pınar’ın eski eşi olan isim de yalnızca 39 yıl yaşayan ilk kadın tiyatrocu Afife Jale’dir... Afife Jale 1902 yılında İstanbul’da dünyaya gelir. 16 yaşında İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Darülbedayi olarak anıldığı dönemde açılan sınavı kazanır.... Yamalar oyununun provalarını takip ederken, bir kadın oyuncu gelmeyince Jale takma adıyla, 22 Nisan 1919 gecesi sahneye çıkar Afife. Bu adımıyla, sahneye çıkan ilk Türk kadını olacaktır Afife Jale. Özellikle sanat alanında, farklı olmanın, aykırı olmanın bedelleri olmuştur tarihte, daima.... Bu kural Afife Jale için de bozulmaz. Tatlı Sır oyunuyla yine sahnededir Afife Jale toplumun kurallarını hiçe sayarak. Bir gece zaptiyeleri gören oyuncu Kınar Hanım Afife’yi hemen saklar. Ece Ayhan’ın da Kınar Hanımın Denizleri başlıklı şiiriyle andığı kişidir işte bu Kınar Hanım. Bu arada , dönemin İçişleri Bakanlığı olan Dahiliye Vekaleti, 2 Şubat 1921 tarihli bildirisiyle Türk ve Müslüman kadınların sahneye çıkmasını resmen yasaklar. Kararın ardından Darülbedayi yönetimi de Afife Jale’nin işine son verir. Afife Jale ömür boyu kurtulamayacağı sinir buhranları ve baş ağrılarına teslimdir bundan sonra. 19 yaşında ve büyük sıkıntılar içindeki Afife , doktorunun kötü niyetiyle zamanla morfin bağımlısı olacaktır. Aynı tuzak yıllar sonra yabancı uyruklu bir eczacı tarafından da kurulacaktır Afife’ye. Afife Jale, mesleğinin başındayken daha, işsizdir... Ailesi tarafından dışlanmış, sahneye çıkması yasaklanmıştır. Bu zor günlerde, bir zamanlar Muhsin Ertuğrul’la da çalışan Burhanettin Tepsi gezici tiyatro kadrosuna Afife Jale’yi de dahil eder. Sıkıntılar böyle böyle biraz aşılmışken zaman içinde cumhuriyet ilan edilir ve kadınların sahneye çıkmasının önündeki yasal engel kalkar. Ancak bu kez de uyuşturucuya olan bağımlılığı işini yapmasına engeldir Afife Jale’nin. Tiyatroyu bir süre sonra bırakmak zorunda kalır. Ufukta umulmadık bir evlilik vardır şimdi Afife Jale için... Bu evlilik yazının başında değindiğimiz bestekar Selahattin Pınar’la olur. Bir bahar akşamı tanışır Selahattin Pınar’la Afife Jale. Fuat Edip Baksı’nın sözlerinde Bir bahar akşamı rastladım size Sevinçli bir telaş içindeydiniz Derinden bakınca gözlerinize Neden başınızı öne eğdiniz.... diye başlayan unutulmaz Selahattin Pınar bestesi de o gecenin ilhamıyla doğar. Evliliğin ilerleyen yıllarında tekrar morfine başlar Afife. Kocası Selahattin Pınar, morfin bulmak uğruna bir eczacıyla girdiği ilişkiye rağmen yine de Afife’den vazgeçmek niyetinde değildir ama Afife Jale “Beni bırak. Ben düşüyorum. Seni de dibe batırırım” der. Afife Jale yine parasız ve evsizdir...Parklarda yatar, aşevlerinde karnını doyurur. Ömrünün son birkaç ayını Bakırköy‘deki hastanede geçiren Afife Jale 24 Temmuz 1941 tarihinde öldüğünde 40 bile gelmemiştir... Son döneminde küçücük kalmış Afife Jale’yi 4 hastane görevlisi verir toprağa. Öldüğünden de kimselerin uzun süre haberi bile olmaz.... Ölümünden çok yıllar sonra Afife Jale’nin hayatını konu alan eserler kaleme alınır. Nezihe Araz’ın yazdığı Afife Jale Selim İleri’nin senaryolaştırmasıyla sinemaya taşınır. 1980’lerin ikinci yarısında çekilen filmi yıllar önce kaybettiğimiz usta fotoğraf sanatçısı ve yönetmen Şahin Kaygun çeker. Afife Jale rolünde Müjde Ar vardır. Tarık Tarcan da rolünün hakkını verir filmde... Turgay Erdener’in bestelediği operaya da konu olan Afife Jale’nin hayatı da bir kez daha göstermiştir ki ; büyük bedeller ödeseler de bireylerin tutkusu ve çabası toplumların dönüşmesinde, ilerlemesinde uzun yıllar sonra bile önemlidir çok önemlidir tabi kadir kıymet bilmek isteyenlere.... ( murat örem / 16 temmuz 2013 / ankara...) ( alper beşe’nin hatırlattıklarıyla...) - meraklısı için not ; ahter-i dünbale-dar / kuyrukluyıldız...- Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|