| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bu Oyunu İzlemenin 'Vakti Geldi' Meryem Şahin BU OYUNU İZLEMENİN VAKTİ GELDİ 100. yaşını kutlayan İstanbul Şehir Tiyatroları, 2013- 2014 sezonunu pek çok tartışmanın ardından geride bıraktı. Birbiri ardına görücüye çıkan yeni oyunların içerisinden ise en çok dikkat çeken iş, hiç kuşkusuz ‘Vakti Geldi’ oldu. Özellikle son dönemlerde yaşanan, hem yurt içi hem de yurt dışı, siyasal ve toplumsal olaylar da bu oyunun beklenenden de öte bir ilgi görmesini sağladı. Aylık programda nerdeyse hiç dikkat çekmeyen, hatta oldukça vasat sayılabilecek bir afiş tasarımı olmasına rağmen oyun, fısıltı gazetesi sayesinde bir anda parladı. Sosyal medyada da ‘Vakti Geldi’ İstanbul Şehir Tiyatroları’nın geçtiğimiz sezon en çok bahsedilen oyunu oldu. Bu başarıda, son birkaç senedir kötü oyunlarla küstürülen genç kuşak seyircilerin, oyunu sahiplenmesinin de payı büyük oldu. “Vakti Geldi”, darbe yönetiminden nemalanan ve oportünist kişilikleriyle çıkarları adına her türlü cambazlığı gösterebilecek olan üst düzey kimlikleri, demokrasilerde kişisel hak ve özgürlüklerin teminatı olması gereken siyaset kurumu ile siyasetçilerin ikiyüzlü tutumlarını eleştirirken, toplumun bu adamlarla yüzleşmesi gerektiğini şiddetle haykırmakta; çürümüş bir sistemin bireylere yansımasını ortaya koymaktadır. Bir tren garında başlayıp sona eren ‘Vakti Geldi’, geçmişin hesaplaşmasının yapılacağı bir dramatik durum üzerine kurulu. Bu dramatik durum içinde kıstırılmış oyun kişilerinin içsel gerçeklerinin dışavurumu, oyunda aksiyonu oluşturmada kullanılan diyalogla sağlanmakta. Oyunun olay dizisi, diyalog düzenine bağlı olarak oluşturulmakta; gerçeklerin birer birer ortaya çıkması ise durumların değişmesini sağlamaktadır. “Vakti Geldi”, diyalog örgüsüyle yaratılan basamaklı bir çatışma ve aksiyonla hareket eden, içerisinde dört oyun kişisinin yer aldığı, tek mekânda geçen oldukça yalın bir oyun. Yaratılan bu yalın düzlem sayesinde “düşünce”nin derinliğine irdelendiği apaçık görülür. Oyun dil ve üslup olarak yalın, fakat mesajını ulaştırmak için kullandığı eleştirel boyut kapsamında çok sert. Demokratik toplumlarda bireylerin üstüne düşen en önemli görevlerden biri, toplumsal düzende kendisini temsil edecek olan isimleri gerçekten tanıması ve “seçme” eyleminin bilincine varmış olmasıdır.“Vakti Geldi”, seçimlerimizin bizi daha özgür kılması yerine bizi daha fazla felç ettiği günümüz dünyasında bireylerin “seçme” eylemlerinin üzerinde özenle durması gerektiğinin önemini vurgulamaktadır. Kendi çıkarlarından başka idealleri olmayan siyasi kimliklerin halkın üzerinde oynadığı oyunları göstermeye çalışan oyun, ayrıca bu kimliklerin saygın görünüşünün altında yatan çirkinlikleri de halkın görmesini amaçlamış. ‘Vakti Geldi’, seneler evvel aynı üniversitenin siyasal bilimler fakültesinde okumuş ve bir zamanlar aynı evi paylaşmış olan üç arkadaşın yeniden karşı karşıya gelmesi üstüne kurulu. Kentte belediye başkanlığı seçimleri yaklaşmaktadır ve adaylar yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır. İktidar partisinin adayı ise henüz netleşmemiştir. Fakat biri İşadamı, diğeri emekli bir Bürokrat, bir diğeri ise üniversitede Profesör olan bu üç adam, adaylık için isimleri en çok geçen kişilerdir. Yıllar sonra hoş bir tesadüf onları rekabete sokmuştur. Bu üç saygın kişiliğin her biri diğerinden üstün görünmektedir. Her şey kendilerince yolunda gitmektedir. Fakat üçüne de gelen sürpriz bir mektup hayatlarını bir anda değiştirir. Üçü de geçmişle hesaplaşmak için bir tren garına gelir ve oyun başlar. Profesör, Bürokrat ve İşadamı’nı tren garına getiren sürpriz mektubu bir Kadın göndermiştir. Kadın, üçünden birinin kızı olduğunu iddia etmektedir. Profesör, Bürokrat ve İşadamı, uzun yıllar önce kendileriyle aynı üniversitede okuyan bir kıza tecavüz etmişlerdir. Profesör, İşadamı ve Bürokrat, başlayacak olan siyasi yaşamlarının mahvolmasından korktukları için bu iddiayı yalanmaya, birbirini suçlamaya, suçu birbirlerinin üstüne atmaya, gerçeklerden kaçmaya çalışırlar. Kadın, yıllar önce genç bir kızın özgürlüğüne kast ederek onun hayatını kirleten Profesör, İş adamı ve Bürokrat’tan, onlara oynadığı çeşitli oyunlar sonucunda intikamını alacaktır. Bu oyunlar, toplumsal anlamda önemli statülerin temsilcisi olan Profesör, İş adamı ve Bürokrat’ın idealize edilmiş kimliklerini alaşağı eder. Statülerinin arkasına gizlenmiş kişilikleriyle bu isimlerin, ne kadar yoz, ne kadar çıkarcı, ne kadar ikiyüzlü oldukları yavaş yavaş ortaya çıkacaktır. Oyunun yazarı Gökhan Erarslan’ı ilk olarak Sadri Alışık Tiyatrosu’nda sahnelenen oyunu ‘Sonbaharı Beklerken’ ile seyirciler tanımıştı. İrlandalı kadın yazar Irıs Murdoch’ın biyografisini konu alan oyun, izleyenlere sağlam bir dram sunuyordu. İki sezon oynanan oyunun başrolünde ise, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz ünlü oyuncu Çolpan İlhan vardı. Gökhan Erarslan’ın önümüzdeki sezon İstanbul Devlet Tiyatroları’nda sahnelenecek oyunu ‘Paşa Paşa Tiyatro’ ise şimdiden merakla bekleniyor. Vakti Geldi’nin yönetmen koltuğunda ise, usta bir isim, Naşit Özcan var. Yazarın bir önceki oyunu ‘Sonbaharı Beklerken’i de yöneten Naşit Özcan, gerçekçi ve sade bir üslupla oyunu ortaya koymuş. Ağırlıkla gerilime ama yer yer de komediye yaslanan oyunda yönetmen, iki perdelik oyunu tek perdeye indirerek soluksuz kalmamızı sağlamış ki, bu da çok iyi olmuş. Doğallıkla işleyen sahneler bize keyifli bir seyir sunuyor. Yine de, oyunu çerçeve sahnede değil de, seyirciye daha yakın olan bir alternatif sahne üzerinde izlesek ne olurdu, diye düşünmedim değil. Herhalde oyun bittiğinde kimse yerinden kıpırdayamazdı. Yazar- Yönetmen olarak iyi bir ikili oluşturan Gökhan Erarslan ve Naşit Özcan’ın ilerleyen sezonlarda da beraber çalışmaya devam edeceklerini umuyorum. Sahne tasarımda son dönemin en başarılı tasarımcılarından Gamze Kuş yine çok iyi bir işe imza atmış. Kostümde Ayşe Aktengiz Bayraşlı ve Işık’ta Özcan Çelik’te kusursuz. Müzik tasarımında Ömer Göktay heyecanı düşürmeyen bir ritim yakalamış. Bu başarılı oyunda, sahnede dört oyuncuyu izliyoruz. Orhan Hızlı, Ali Karagöz, Selçuk Soğukçay ve Yeşim Koçak... Evvela şunu belirtmeliyim ki, bu dörtlünün bu oyunda olmaktan son derece mutlu olduklarını sanıyorum. Oynarken inanılmaz keyif aldıkları her hallerinden belli çünkü. Yer yer kendilerini aşırı derecede kaptırıyorlar, yer yer kendilerini kaybedip tıpkı seyirciler gibi eğleniyorlar. Bu güzel uyum belki de, bu oyunun birkaç sezon daha devam etmesini sağlayacaktır. Oyuncuları ayrı ayrı değerlendirmeye gerek görmüyorum, zira birbirini oyun içinde düşüren değil tam aksine yükselten bir dörtlü var karşımızda. Bu yüzden başarı da eşit, başarısızlıkta eşit… Geçtiğimiz sezon kaçıranlar için, önümüzdeki tiyatro sezonu başlar başlamaz bu oyunu yakalayıp izlemelerini tavsiye ediyorum. Umarım 100. yılında İstanbul Şehir Tiyatroları tıpkı ‘Vakti Geldi’ gibi pek çok başarılı prodüksiyona imza atar ve bizi tiyatro keyfine doyurur. Meryem Şahin Oyun tanıtım sayfası: Vakti Geldi Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|