Adem’le Havva’nın cennetten kovulmasıyla başladı kadınla erkek arasında bu kavga. Zaman, mekan ve şartlar değişse de, ne kadın değişebildi ne de erkek. Birbirilerini ele geçirene kadar her türlü oyunu, cilveyi ve dahi hileyi yapan kadınla erkek, evlenip sürekli beraber olmaya başlayınca, yıllar içinde heyecanını kaybetti. Ne kadının başta ele geçirip “nasıl olsa birgün değiştiririm” dediği erkek değişti, ne de kadına sahip olma savaşında sevimli maskelerin arkasına gizlenen erkek “sıkılınca bırakır giderim” kaçabildi. Bu savaş dünya kurulduğundan beri varolageldi, dünyanın sonuna kadar da devam edecek gibi görünüyor. Erkeğin hoyrat, kaba saba atılışları sonuç vermeyeceği gibi, kadının sessiz ama derinden ilerleyişi de istediği gibi bitmeyecek. Bir fasit daire içinde dönüp duracaklar hayat boyu.
Tiyatro Seyirlik David Tristam’ın kaleme aldığı, Gürol Tonbul’un rejisini yaptığı “Ya Başaramazsak” oyunuyla kadınla erkeğin bu bitmez tükenmez savaşını anlatıyor. Başrollerinde kadını temsil eden Ebru Saçar, erkeği temsil eden Hüseyin Avni Danyal var. Henry ve Alice 15 yıllık evliliklerinin monoton geçen yıllarını, zihinlerinde kurdukları bireysel ama kısır fantezileriyle birleştirip, biraz olsun hayattan haz alma mücadelesi veriyorlar. Bunu yaparken de kadınla erkeğin yaşadığı bütün sıkıntıları komik bir dille anlatıyorlar.
Hüseyin Avni Danyal ve Ebru Saçar ortaya iyi bir ikili çıkarmış. Uyumlu oyunculukları, sahne üzerinde birbirini tamamlayan ilişkileri, seyirciye pozitif olarak yansıyor. Ebru Saçar, müziğin gücünden faydalanırken, oyunculuğunun yanısıra, esnek ve iyi bir dansçı olduğunu da gösteriyor. Temiz titiz, ama bir o kadar da duygusal ve hassas kadının çizgilerini çok açık ve net görebiliyoruz.
Hüseyin Avni Danyal, yılların getirdiği tecrübe ve deneyimi sahneye başarıyla taşıyor. İçine girdiği her karakteri, küçük ama etkili dokunuşlarla birbirinden farklı kılıyor. Yıllarca Devlet Tiyatroları, televizyon, sinema ekranlarında yansıttığı başarıyı sahneye de çok güzel aktarıyor.
Reji olarak bakıldığından Gürol Tonbul’un metni çok da fazla kurcalamadan, ufak ama etkili dokunuşlarla sahneye aktardığı görülüyor. Oyuncuların yaratıcılığını kısıtlamadan, ama istediğini almak adına gereken müdahaleyi yaparak başarıya ulaşmış. Oyuncuların rollerini üzerine giymesinde ve rahat olmasında rejisörün etkisi apaçık ortada.
Oyunun teksti zaman zaman kopmalara neden oluyor. Üzerinde iyi çalışılmış olmasına rağmen, Henry ve Alice’in monotonlaşan ilişkileri ile fantezi dünyaları arasındaki bağlantı yeterince aktarılamıyor. Belli ki metin içinde boşluklar ve belki de kültür farklılıklarının yarattığı olumsuzluklar hem rejisörü, hem de oyuncuları etkiliyor.
Oyunun dekoru oldukça pratik ve amaca hizmet eder şekilde tasarlanmış. Görünüşte üç tane valiz gibi duran dekor, açıldığı anda bir mutfak, kadın ve erkeğin giyinip soyunduğu soyunma kabinleri olabiliyor. Böylece oyuncuların daha rahat hareket edebilmesi sağlanıyor.
Tiyatro Seyirlik macerasını 2006 yılında başlatan Hüseyin Avni Danyal, Kadıköy gibi sanat yuvası ilçede, televizyondan ve sinemadan kazandıklarını tiyatro inşa etmeye adaması takdire şayan bir hareket. Tiyatrodan hiç vazgeçmeyen, elindeki varını yoğunu şu anda içinde bulunduğu salona harcayan Hüseyin Avni Danyal büyük bir alkışı hakediyor. Geriye salonu doldurup, oyunlarını ayakta alkışlayacak biz seyircilerin, Hüseyin Avni Danyal ve tiyatrosunu ayakta tutmaya çalışan bütün tiyatrolara destek vermesi kalıyor.
Her yaştan çiftlerin mutlaka izlemesi ve kendi hallerini görecekleri sahnede, bol bol gülerek, eğlenmesi gereken bir oyun olduğunu düşünüyorum. Sezonun son oyunlarını kaçırmayın ve hemen yerinizi ayırtın.
igein - ( 5/27/2014 )
Dikkat.
Kisisel is için bir kredi ihtiyaci mi? hemen tamam da kredi transferi için simdi (igein_h_yizevbekhai@admin.in.th): evet bu email irtibata geçerseniz.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...