| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Mezardan Gelen Sesler… Gor İhsan Ata Prömiyerini AltFest’13 kapsamında gerçekleştiren Gor (Mezar), bir mezarlıkta 5 ölünün hayat hikayesini ele alıyor. Mirza Metin’in yazıp yönettiği oyunun sahne tasarımı yine kendisine ait. Işık tasarımı Alev Topal’a, kostüm tasarımı Hale İşsever’e, müzikleri Nizamettin Arıç’a ve üst yazı çevirisinin Naze Yerlikaya’ya ait olduğu oyunda Alan Ciwan, Berfin Zenderlioğlu, Mensur Zirek, Mirza Metin ve Sadin Yeşiltaş rol alıyor. Her şeyden önce, daha salona girer girmez karşılaştığımız sahne dili ve farklı oturma düzeniyle Gor, seyirciyi etkisi altına almayı başarıyor. Oyun başladıktan kısa bir süre sonra oyuncunun üstünde yattığı tabuttan da sesler gelmeye başlayınca iyice etki artıyor. Ve neredeyse salon mimarisinin bu oyun için yapıldığı hissine kaptıran sahne coğrafyasının müthiş kullanımıyla seyirci tamamen teslim oluyor. Diğer taraftan hikayesini anlatan 4 erkek ve 1 kadının ses ve beden kullanımı, karakter analizleri, duyguları, jest mimik kullanımı, birbiriyle olan iletişimi kısacası sahne üzerinde olması gereken her şey dört dörtlük! Yalnız kısa bir süre sonra herkes tabutundan çıkıp hikayesini anlatmaya başlayınca o etki de yavaş yavaş azalmaya başlıyor. Uzun monologlarında bu tempoyu düşürmesinde büyük etkisi olabilir. Hikayelerin genellikle çarpıcı olaylarla iç içe geçerek devam etmemesinden, bir bakıma epizotlar halinde kalması bir süre sonra o dikkati dağıtmaya başladı. Evet, kız kardeşini vuran ağabey öyküsü ve diğerlerinin bu olay örgüsünden hareketle yola çıkması yani bir bakıma tekstin çıkış noktasını sağlaması tamam ama daha derine inmesi ve reji ayarına ihtiyaç duyuyor gibi geliyor bana. Çünkü hikayeler genellikle bireysel ilerliyor ve finalde herkes mezarına dönünce seyircide “Eeee?” duygusu oluşuyor. Bunun nedeni sahneye girerken yaratılan o atmosferin çıtasıyla finalin çıtasının eş değerde olmaması sanırım. Ayrıca herhangi bir propagandaya, şovenist bir söyleme, politik bir eyleme dönüştürmeden yalın, sanatsal, estetik bir dil kullanılması da çok kıymetli. Makyaj konusunda da öldüklerine dair küçük ipuçları gerekebilir. Ütü objesi güzel düşünülmüş ve oyunun temposunu arttırmış. Kopmuş el ise aksine biraz yapay kalmış. Son olarak üst yazı sahnenin her iki yakasında da yer almasına rağmen oyunu izlerken oldukça yoruyor. Bir yandan söylenenleri üst yazıya bakarak anlamaya çalışırken diğer yandan oyuncuyu takip etmeye çalışmak inanın çok zor. Ve büyük bir handikap. Evet, buna dair bir çözümüm yok ama olanın, olması gerekenin ve bu anlamda en iyisinin de yapıldığını görmek tüm samimiyetimle söylüyorum ki çok güzel. Oyunda Alan Ciwan, Berfin Zenderlioğlu, Mensur Zirek, Mirza Metin ve Sadin Yeşiltaş’tan oluşan güçlü bir kadro rol almış. Tüm oyuncular gerek bireyse gerekse birbirileriyle olan alışverişleri oldukça başarılı. Özellikle seyirciyle olan yakın ilişkileri ve genel olarak karakterleri dengeyi bozmadan ince çizgide götürmeyi başarıyorlar. Gecenin öne çıkan isimleri ise, ölmesine rağmen elinden düşürmediği kalemiyle sempatik yazar rolünde Mirza Metin ve izlerken en çok ilgimi çeken duruşu, tavrı, bakışları ve üslubuyla mezarında ters dönen Sadin Yeşiltaş… Yukarıda değindim ama bir kez daha değinmekte fayda var. Müthiş bir sahne coğrafyası algısıyla salonun sadece ortasında tabut kullanıp diğer tabutları sahnenin içinde gömülü olarak tasarlayan Mirza Metin, oyuna inanılmaz bir atmosfer katmış. Mutlaka ama mutlaka görülmesi gerek. Aynı zamanda mezarlığı ve tabutların içini ışıklandıran Alev Topal sahne tasarımıyla bir bütün olmuş. Hale İşsever’in özellikle baş kısımlarına bayıldığım kostümleri ise oldukça gerçekçi ve başarılı. Naze Yerlikaya’nın çevirdiği üst yazılar ve Nizamettin Arıç’ın müzikleri ise oyunda domino taşı görevi görüyor. Özetle, Gor, ölülerin yaşamlarını sahneye taşıyan özellikle spesifik sahne tasarımı, özgün müziği, karmaşık ışığı, gerçekçi kostümleri ve güçlü oyunculuklarıyla oldukça ilginç ve iddialı bir oyun. Sadece metnin üzerine biraz daha eğilip farklı açılarak yakalanarak vurucu ögeler katılması gerektiği kanaatindeyim. Ezcümle; sezon bitmeden bu farklı deneyimi mutlaka görün derim. Not: Oyunu 24 Nisan ve 8-17-22 Mayıs 2014 tarihlerinde Şermola Performans’ta Türkçe Üst Yazılı izleyebilir. İletişim: İstiklal Caddesi İmam Adnan - Nane Sokak No: 5 Kat: 2 Beyoğlu / İstanbul 0507 818 21 51 – 0212 243 74 36 www.sermolaperformans.com (KÜNYE): Gor (Mezar) Yazan: Mirza Metin Yöneten: Mirza Metin Sahne Tasarım: Mirza Metin Işık Tasarım: Alev Topal Kostüm Tasarım: Hale İşsever Müzik: Nizamettin Arıç Üst Yazı Çeviri: Naze Yerlikaya Oynayanlar: Alan Ciwan, Berfin Zenderlioğlu, Mensur Zirek, Mirza Metin, Sadin Yeşiltaş İhsan Ata Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet igein - ( 5/27/2014 ) Dikkat. Kisisel is için bir kredi ihtiyaci mi? hemen tamam da kredi transferi için simdi (igein_h_yizevbekhai@admin.in.th): evet bu email irtibata geçerseniz. |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|