Tiyatro hayatıma başladığım günden beri o kadar çok tiyatro oratmı görtdüm geçirdim ki, en sonunda şuna karar kıldım; maalesef Türk Tiyatrosu iki arada bi dere kalmış ve boğulmak üzere..
Birinin gelip kendisini kurtarmasını bekliyor çaresizce.. Yazıkk.. Hem de çok yazık..
Herkesin kendi tarafına çekip çekiştirmesiyle sünen bi tiyatro Türk Tiyatrosu.. Egolara tatmin kaynağı olmuş bi malzeme Türk Tiyatrosu.. Ve maalesef her yönüyle tüketilmiş bi tiyatro Türk Tiyatrosu..
Hatta önce tiyatro nedir diye sormak lazım bazı tiyatrocularımıza.. Çünkü gördüm ki bazı tiyatrolarımızda tiyatrodan başka herşey yapılmakta.. Tiyatro üretimi yapıyoruz diye buz gibi siyaset yapmaya çalışan ve tiyatro adına hiçbişey üretmeyen tiyatrolarda sanat adına nasıl bi gelişme olabilir ve Türk Tiyatrosunu nasıl değiştirebilirler ki?
Türk Tiyatrosu ancak egolardan arınmış, sistemlerden kurtulmuş ve toplumu hedef kılmış bir şekilde ifa edilirse arzu edilen yerlere gelebilir.. Aksi halde halat çekme yarışmasındaki halat gibi bi o yana bi bu yana kayan orta malı olabilir..
Öyle iddalı ve toplum için tiyatro yapmayı söyleyen tiyatrolar gördüm ki hala kendi iç çalkantılarından kurtulamamışlar ve belki de hiçbir zaman kurtulamayacaklardır..
Boşuna dememişler, bir kimse neyi en çok konuşursa o konuda problemleri vardır diye..
Bence tiyatrolara yön vermesi gerekenler, yönetmenlerden ziyade oyuncular olmalı.. Çünkü tiyatrodaki yönetmenlerin hep değiştirmeci tavırları vardır.. o yüzden her yeni yönetmende farklı bi tavır gözlenmesi söz konusu.. Bu da anlam ve kavram kargaşasına yol açar seyircide bence.. Hiç değilse oyuncunun belli bi duruşu ve anlayışı, tiyatronun kendine özgü yapsını ve iç dengesini sağlar.. Eğer ki bu yapı kaybolursa işte şuan ki yapılan tiyatrolara benzer bi durumla karşı karşıya kalırız..
Türk Tiyatrosu’nun gelişmesinin önündeki en büyük engel işte bu anlattıklarımdır.. O halatı eline geçiren Türk Tiyatrosunu da eline geçirecektir diye düşünüyorum.. Fakat güçler birbirine öylesine eşit dağılmış ki halat bırakın bi tarafın eline geçmeyi, yerinden kımıldamıyor bile..
Bu yüzden son yıllarda Türk Tiyatrosu hep yerinde sayıyor..
atilla ertörer - ( 12/16/2008 )
elbette sürekli bardağın boş tarafını görmemeliyiz ancak boş tarafa dikkat çekenlere de bu şekilde tepki vermek çok yanlış. gelişmekte dediğiniz türk tiyatrosuna medya ya da sponsor desteği olmadan gerçekleşmiş bir tane örnek söyler misisniz bana. ve kaç tiyatro bu desteği alabiliyor. pek çoğu destek göremediği için kapanıyor ya da itediklerini yapamıyor. bir iki tiyatro topluluğunun yaptığı güzel işleri genellemek daha yanlış genel olarak türk tiyatrosu gelişmedişği gibi gelişemiyorda. gelişti demek için tiyatroyu iş olarak görebiecek seviyeye gelmeli oyuncular. geçim derdi olmamalı. kaçımızın bu kaygısı kalmadı? Ulaş Tuzak - ( 8/1/2008 )
Bu yazıda anlatmak istediğim yönetmensiz oyun çıkarmak değildir, yanlış anlaşılmasın.. Sadece yönetmen egemenliğinde bi tiyatroya karşı olduğumu belirtmek istedim.. Tiyatronun çizgisini oyuncu belirler, yönetmen gelir oyunu yönetir ve gider.. O yüzden tiyatrolar oyuncularındır diyorum! zehra05 - ( 8/2/2008 )
Anlamıyorum niye hala aynı türkü çalınıyor. Türk tiyatrosu ilerlemiyor, Türk tiyatrosu ilerlemiyor.... Bence çok güzel ve kaliteli oyunlar ortaya çıkıyor. Düne nazaran bu gün tiyatro daha iyi bir yerde. Yanlış mıyım???? ali yılmaz - ( 8/5/2008 )
dediklerine katılmıyorum türk tiyatrosu gün geçtikçe ilerliyor bunları söliyerek komik duruma düşünüosun negatif yönlere bakmaktan vazgeç biras pozitif düşünmeye ihtiyacın var senin
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...