| | Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| | Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Şahane Düğün - Asuman Dabak Tiyatrosu İsmail Can Törtop 
6. Kadıköy Tiyatro Festivali, Asuman Dabak Tiyatrosu’nun Şahane Düğün oyunu ile cuma akşamı bitti. Oyunların yarısından fazlasını takip etmiş bir tiyatrosever olarak 1 yıl sonra izleyeceğim oyunları şimdiden beklemeye başladım.Oyun ve festival hakkında detayları yazmadan önce Kadıköy Belediyesi’ne bu festival için teşekkürler ediyorum. Kapı önündeki kuyruğun her geçen gün artmasından seyircinin keyif alıyor olduğunu anlamak çok da zor değil. Biliyorum ki böylesine kalabalık ve ilgisini anında gösteren bir seyirciye karşı oynamak oyucular için de harika bir deneyim… Sonunda Belediye Başkanımız Sayın Selami Öztürk’ü de aramızda görebildik. Alkışlarla çıktığı sahnede park alanına cami yapılmak istendiğini hatırlatarak büyüttü aldığı alkışları. Elbette hakkıdır da, seçimler de yaklaşıyorken kendisinin üzerinde konuşmak istediği bu. Bir de biz tiyatroseverlerin konuşmak istedikleri var: Sayın Belediye Başkanı konuşmasının bitiminde, her akşam “oyun sonunda” gruba verilen plaketi vermek için Asuman Hanım’ı sahneye davet etti. Birazdan sahneye çıkacağı hizmetçi kıyafeti ile gelen hanımefendiye plaketini verdi. (Ben oyuncuların kıyafetle oyun öncesi seyirciye görünmesinin tiyatroda yanlış bir davranış olduğunu sanıyordum…) Sonra da alkışlar eşliğinde sahneden inip kapıdan çıkıp gitti. E koskoca başkanın festivale uğraması bile bir lütufken bir de sıkış tepiş oturan kalabalığın arasında oyun izlemesini nasıl bekleyebiliriz değil mi? Bu davranış bana tiyatro oyununu yarıda kesip ödül veren ve sonra da oyun arasını bile beklemeyip giden Atilla Koç’u hatırlattı. Siyasileri birbirinden ayıran sadece parti isimleri mi acaba? Neyse, festival hakkında yazının sonra bir değerlendirme yapacağım… Şahane Düğün, bu tarz oyunları sevenlerin beğeniyle izleyecekleri, keyifli bir çalışma. Asuman Dabak’ın Genel Sanat Yönetmenliği’nde oynanan oyunun yazarı Robin Hawdon, yönetmeni ise usta Haldun Dormen. (Haldun Dormen ve Ali Poyrazoğlu, hem oynakları hem de yönettikleri birer oyunla festivale damga vurmuş oldular) O gün nikahı kıyılacak olan Bill, sabah müstakbel eşinin hazırlıklar için geleceği otel odasında hiç tanımadığı bir kız ile uyanır. Evleneceği kadını gerçekten sevip sevmediğini, bu ilişkinin bir mantık mı yoksa aşk ilişkisi mi olduğunu düşünerek geç saatlere kadar içen Bill, bu kızla birlikte olduğu da dahil geceye dair hiçbir şey hatırlamamaktadır. Eşinden önce kendisine yardımcı olmak için otele gelen en yakın arkadaşı Tom ile bu durumdan sıyrılmaya çalışırken beklenmeyen pek çok olayla karşılaşırlar.. Oyunun konusu üzerinde fazlaca konuşup süprizler hakkında ipucu vermek istemiyorum, bu tip oyunların dinamizmi’ni sağlayan bu süprizlerdir. Gerçi oyuncular benim kadar dikkat etmediler bu duruma, hatta 2 kez oyunun sonrasını ağızlarından kaçırdılar. Doğal olarak ben süprizlerden çok oyuncuların bu potlarına şaştım. Oyunun en ilgi çekici ismi otel hizmetçisi rolündeki Asuman Dabak olsa da oyunun ağırlığını Tom ve Bill ile paylaşıyor. Oyunun tanıtımlarından gördüğüm kadarıyla ilgi çekici olmak sanatsal kaygıların önüne geçmiş durumda. (Örneğin, oyuncular özellikle televizyon dizilerinden seçiliyor, hatta bu durum bültenlerde özellikle duyuruluyor vs vs) Buna bir itirazım yok, bu tip tiyatro grupları bence teatral dinamizm için, tiyatroya ilgi uyandırmak ve hatta bu ilgiyi sürekli kılmak için ve dahası bu türde oyunları seven tiyatro izleyicilerinin önemli bir bölümü için gereklidir. Ancak, durum böyleyken ilgi çeken ismi ve hatta bence genç kuşağın en önemli kadın komedi oyuncularından birini arka planda tutmak yazık olmuş. Sonuçta oyunun çok özel bir teksti yok, muadili pek çok oyun bulunabilirdi ve hatta Asuman Dabak zaten aşina olduğumuz “hizmetçi karakteri” yerine farklı bir karakterle kendisini gösterebilirdi. Kadın komedi oyuncusu bulmak çok çok zorken Asuman Hanım’ın yeteneklerini daha belirgin bir şekilde göstermesini beklerdim. Oyuna geri dönersek Asuman Dabak, hiç de zorlanmadan rolünün hakkını fazlasıyla veriyor.. Oyunun temposu ve ağırlığı önemli ölçüde Bill(Ziya Kürküt) ve Tom (Ufuk Özkan) karakterlerinin üzerinde. Her iki oyuncu da ritimlerini hiç düşürmeden oynuyorlar. Tom nispeten daha karikatürize bir karakter çizerek rolün mizahi yanını parlatıyor. Bu tip oyunlar, oyuncunun büyük büyük oynamasına izin verirlen, anlaşılan ilk kez sahnede izlediğim Ufuk Bey de büyük oynamayı seviyor. Yer yer abartının dozu biraz kaçsa da oyunun genelinde çok keyifli bir tip izliyoruz. Ziya Kürküt ve Ufuk Özkan’ın sahne uyumu da gayet iyi, iyi paslaşıyorlar. Terlerinin karşılığını da seyirci coşkulu alkışları ile veriyor.. Bill’in evleneceği kadın Rachel (Nihan Özcan) ve Tom’un sevgilisi Judit (Mehtap Bayri) karakterleri de oyunun temposuna ve eğlencesine ayak uyduruyorlar. Mehtap Hanım sahnede kendisi olduğunu biraz daha unutmalı bence. Örneğin gece birlikte olduğu adamın yanında uyanan bir kadının sürekli üstüne sardığı havluyu kapatmaya çalışması ya da 2 kişinin sahnede olduğu anlarda bir yandan karşısındakine sarılırken bir yandan etiğinin açıldığını düşünüp kapatmaya çalışması beni biraz rahatsız etti. Diğer yandan romantik sahnelerde tebessümünden gözlerinin ışıltısına kadar kusursuz bir oyunculuk sergiledi. Ayrıca Gelin Nihan Özcan’ın kıyafet kullanımına da birkaç cümle ile değinmek istiyorum. Oyun başında giyilen kıyafetin içindeki büstiyerin gelinliğin üst kısmı olduğu çok belliydi, gördüğüm kadarıyla Nihan Hanım’ın gelinliğin tamamını giyebilmesi için sahne arkasında yeterli zamanı oluyor. Olmuyorsa bile gelinliğin bu kadar belirgin olması rahatsız edici. Bunun yanı sıra Nihan Hanım’ın duş aldığı sahnede banyodan çıktıktan sonra bornozunun içinde hala kocaman kolyeyi takıyor olması ya da saç modelinin hiç değişmemiş olması da şık değil. ( en azından bir havlu ile saç kapatılabilirdi) Böylesine bir grup ve prodüksiyondan ben duştan çıkan kişinin saçlarının bile ıslak olmasını beklerken amatör tiyatrolarda rastlanan bu tip dikkatsizlikleri görmek şaşkınlık verici. Kıyafet ile ilgili bahsettiklerimi dikkate almazsak Nihan Hanım da oyunculuk olarak üstüne düşen görevi yerine getirdi. Anne (Bedia Ener) henüz sahneye girmeden seyirciye “tuhaf kadın” olarak tarif ediliyordu ancak gerek karakterde gerekse giyiminde göze batan bir tuhaflık göremedim. Bedia Hanım telaş içerisindeki bir düğün annesi olarak oynadı. Annenin ortalığı birbirine katacağını sanırken bu işi sahnede görünmeyen baba yerine getirdi. Eşcinsel dayı rolündeki Atilla Irgılata alışılmış tiplemenin üzerine yeni bir şeyler koymamış. Atilla Bey’in orijinal bir fiziği, vücut yapısı var, sadece eşcinsel değil bu tip komedi oyunlarında özel karakterler için aranılan bir oyuncu olabilir. Oyunda yazarı ön plana çıkacak özel bir konu ya da özel espriler ya da süprizler yoktu. Benzer birkaç oyun izlemiş insanların kolayca tahmin edebileceği gelişmeler ve beklenen karışıklıkların yanı sıra oyunun mantıksal kurgusu da doyurucu değildi. Bunlara rağmen oyuncular hem bireysel hem de takım olarak yetenek ve uyumları ile eğlenmek için gelen seyirciye beklediğini sundular. Oyunun zengin bir dekoru var, 2 oda olması gereken oyunda sahne ortadan ikiye ayrılmış ve ortaya da bir tarafı yatak odasının deseninde bir tarafı da salonun deseninde olan bir oturak konularak yaratıcı fikir ortaya konmuş. Keşke tamamı yatak odası deseninde olan diğer oturak da salona değil de olması gereken yere, yatak odasına konsaydı ! Salon arkasında bir de balkon oluşturulmuş. Oyun için güzel bir alan açılmış olmasına rağmen kullanışlı değildi, sadece bir kez Bill dışarı çıktı ve içeri girdi. Dekorda böylesine dikkat çekici bir alana bence gerek yokmuş zira o alanda da oyunun bir şekilde gelişeceği bekleniyor… Şahane Düğün, 6. Kadıköy Tiyatro Festivali’nin en ilgi çeken oyunlarından biri oldu, bu ilgi bu oyunun hakkıdır da. Sezonda izlemeyi çok istediğim oyunu programda görünce çok sevindim.. Bildiğim kadarıyla yeni sezonda da oyun Profilo Alışveriş Merkezi’nde oynamaya devam edecek. Vodvil sevenler için sezonun en iyi oyunlarından biri olarak önerebilirim... ------------------------- 6. Kadıköy Tiyatro Festivali Hakkında Bu güzel oyunları izlememize vesile olan Kadıköy Belediyesi’ne teşekkürlerimizi tekrar sunarken artık 6.sı yapılan (yani ayakları yere basıyor olması beklenen) festival ile ilgili önerilerimi de yazayım. Bu festivalin ne kadar değerli olduğunu her fırsatta dile getiriyorum, az sonra yazacaklarımın amacı festivalin artık Kadıköy Belediyesi gibi bir kuruma daha yakışır bir hal almasını sağlamak içindir.. - Öncelikle festival duyuruları maalesef yeterli değil ve hatta özensiz bile diyebilirim. Alın size bir örnek; Özgürlük Parkı’nın orta kapısında hala geçen yılki festivalin afişi duruyor ! - Şunu unutmamak gerekiyor, ücretsiz tiyatro festivali yapıyor olmak kimseye gelen insanları aşağılama hakkını vermez ! Çok mu zor, kuyruk belli bir büyüklüğe geldikten sonra bir görevliyi oraya gönderip “bu sıradan sonra içeri giremeyebilirsiniz” diye uyarı yapmak. Kapanan kapılar elbette gurur verici, gösterilen ilgiden organizasyonu yapanların ve sahneye çıkacakların memnun olması gerekir, ancak dışarıda kalanlara saygı da çok önemli. Bunu gerçekten düşünen biri dışarı bir büyük ekran koyup yayın bile yapabilir. Bunun yanı sıra içerdeki görevliler de birbirinden kaba; ben Cuma akşamı sahnenin önüne oturarak yer bulabildim, bir görevli sahneye çıkmış, gördüğü bir boş koltuğun yanında oturanı bağırarak azarlıyordu “yer tutmak yasak !”. Yer tutanın yaptığı hoş değil de bu kişiye bağırılması hoş mu? Bu tavır belediyeye yakışıyor mu? - Sunuşun profesyonellikten uzak olduğunu daha önce de yazmıştım. Dışarıdan profesyonel bir sunucu bulunmasını önermiyorum, sunuşta kaliteden bahsediyorum! Tatil Köyündeki Animatörler gibi seyirciyi coşturmaya kalkmak hiç yakışmıyor. Ayrıca, Belediye Başkanı adına verilen plaketleri de kim olursa olsun bir sunucunun vermesi tuhaf. - Ses sorununun yıllardır devam ediyor olması tiyatro oyuncularına saygısızlık olduğu kadar belediyenin ciddiyetini de göstermektedir. Kimsenin bir oyuncunun performansını bu şekilde etkilemeye hakkı yoktur... - Yıllardır seyircilerin büyük bölümü sahne kadar salonun ortasındaki spot direklerini izliyorlar. Bence yukarıdan bir platform yapılıp ışıklar oraya asılmalı. - Festivalde yer alan grupların neye göre seçildikleri bir muamma! Belediye Başkanı amacım tiyatroya sahip çıkmak olduğunu söylerken Kadıköylü olup da görmezden gelinen değerli grupları göz ardı ediyor, Kadıköy Gazetesi'ne “Popüler Tiyatro Grupları”nın yer aldığını belirten organizasyonu düzenleyen Bülent Bey ise sanırım programı okumadan konuşuyor... İsmail Can Törtop can@tiyatrodunyasi.com Yazarın Tüm Yazıları Paylaş  Tweet
Kebir - ( 8/27/2008 ) İNATLA YAZIYORUM YİNE YENİDEN: Bu şenliğin son oyununda evlere şenlik bir durum yaşadım. Ama izleyebildiğim kadarıyla sitenizde bundan bahsedilmedi.-yoksa ben mi kaçırdım?-Sayın Kadıköy belediye başkanı bu sunucuya destek verdiğini açıkladı. Bu sunucu sayesinde yapılmış bugüne kadar bu festival. Tebrik ediyoruz bu sunucu kardeşimizi. Aynı zamanda oyun başlamadan önce gelip konuşmasını yapar yapmaz hemen giden belediye başkanını..-Ki ben devamlı izlerim belediye başkanını ben bu festivallerde onca yıl boyunca hiç göremedim.Bir tek bu yıl gelip belediye çalışanlarına destek verdiğini açıkladı.Politik mi acaba ?En azından ben bir kere olsun buraya kadar zahmet edip gelmiş belediye başkanının oyunu izlemesini beklerdim.Oyun başlamadan kayboldu gitti. Bir kere ben altı yıl boyunca belediye başkanını orada oyun izlerken göremedim..Mutlaka izlemiştir ama bana rast gelmedi herhalde.Yoksa koskoca belediye başkanı kendi düzenlediği bir festivali izlemesin.Ama izlememekte haklı olabilir.Zira sunucu kardeşimiz bu festivali organize ediyormuş..Kadiköy Belediye Başkanı dedi.Onca seyirci karşısında...Ya o kadar yazacak şey var ki…bunu sizlerde biliyorsunuz -biz tiyatroyla ve sanatın dallarıyla ilgilenen kişiler olarak- ama ne yazık ki yazmıyorsunuz..İşinize mi gelmiyor bilmiyorum. Saygılar Kebir Gılman Kahyaoğlu Peremeci - ( 8/27/2008 ) Bu denli doğru ve dürüst; olması gerekenle olmaması gerekeni bu denli net vurguladığınız için size teşekkürlerimi sunuyorum özellikle oyun öncesi kostümünü giymiş ve oyunbaşlamasını bekleyen bir sanatçıyı plaket vermek için çağıran belediye başkanının bu yazınızı dikkatle okuyup yanlışlarını eksiklerini gidermesini dilerim ve dilerim ki imza attıkları bu tip etkinliklerde var olarak kendilerini geliştirip yetiştirsinler Yüreğinize sağlık YAŞAR - ( 8/24/2008 ) Eleştirilerinize tümdem katılıyorum. Ne varki festivalde iki oyun yoktu.(kİBARLIK BUDALASI VE ŞAHANE DÜĞÜN) Ben isterdimki,yıllardır izlediğimiz ve hergün yüzünü tv.de de gördümüz bu oyuncular yerine başka oyun ve oyuncuları da eleştirinize alsaydınız... |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!  Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin 
|
.. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
