Ekim 2008 havada tiyatro kokusu var. Başta şehir tiyatroları olmak üzere bütün tiyatro ekipleri kapılarını açıp perde! Diyecek. Ne güzel, ne iç okşayıcı bir haber değimli. Aylardır özlemini çektiğimiz sahnelere geri döneceğiz. Sevgili seyircilerimiz alkışlarıyla bizi göklere çıkaracaklar…
Evet sahne dedim, şu çıkınca her şeyi unuttuğumuz, o alkışlarla her şeyden uzaklaşıp yüksek maviliklerde uçsuz bucaksız bir zevk diyarına doğru yükseldiğimiz SAHNE!
Afişlerde yüzler, gülen, ağlayan ve birde altında Yazan… Oynayan… Karakter analizleri tamam, ezberler bitmiş, duygular oturmuş ve o büyük gün bekleniyor. O büyük gün, ve o ilk anons; “Oyunumuz Başlamak Üzeredir. Lütfen…..”
İşte başlıyor seyirci yerleşiyor, ışıklar sönüyor. Sahnedesin fon müziği eşliğinde perde açılıyor ve sezonun ilk repliği… İşte aylar sürecek bir heyecan, tatlı bir karın ağrısı başladı. Sahnede yıllardır yaptığın bu işte yine ilk günkü heyecan, korku ve telaş… Hiç bir şey değişmemiş işte. Hala o ulvi sanat em güzeli.
Ve bir anons daha; “Oyunumuz On Dakika Aradan Sonra Devam Edecektir.” Seyirciler arasından gelen düşük volümlü, aşırı dopingli bir iki güzel söz ve nasıl geçtiğini bilmediğimiz bir on dakika.
Oyun tekrar başladı. O korku yerini bir oyunu daha sona getirmenin verdiği bir heyecana bıraktı artık. İkinci perde daha bir güzel, insanı kendinden geçirip saatlerce oynamaya iten bir havada geçiyor. Ve işte o son replik. Alkışlarla ışıklar sönüyor.
Ve işte o büyük an… SELAMLAMA, tiyatronun olmazsa olmazı tiyatrocunun en mutlu anı, her şeyi. İşte orda yüzlerce insan gözünün içine bakıyor ve ellerini patlatırcasına seni alkışlıyor. Ey tiyatrocu! Daha ne istiyorsun dünyanın en zengin, en mutlu insanısın artık.
Ey Tiyatrocu! Daha ne istiyorsun. İşte yeni bir sezon daha başlıyor.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...